Yatak Yarası - Dekübit Ülseri Nedir ve Tedavisi

Dekübit ülseri, yatak yarası olarak da bilinen tıp dilinde Dekübitüs diye bilinen bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık hastanın çok uzun süre aynı pozisyonda kalmasına bağlı olarak özellikle yatak ile kemik çıkıntıları arasında kalan bölgelerde yüzeysel kan dolaşımının vücut ağırlığının etkisi ile bozulmasına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.

Sağlık 19.04.2018, 00:52 19.04.2018, 04:56 Nurselin Kaba
Yatak Yarası - Dekübit Ülseri Nedir ve Tedavisi

Uzun süre sırtüstü yüzüstü veya yan yatma sonucunda basınç altında kalan bölgelerde oluşan yaralardır. Genellikle yaşlı hastalarda görülen durum yanı sıra eşlik ettiği nörolojik defektler, beslenme bozukluğu, immun sistemdeki yetersizlik, şuurun yerinde olmaması, idrar ve gayta kontrol yetersizliği, eşlik eden yara iyileşmesini olumsuz etkileyen hastalıklar(şeker hastalığı gibi) alınan tedaviler(kemoterapiler) bu basit şekilde başlayan yaranın kısa zamanda derin enfekte ülserlere dönüşmesine ve hatta vücut içi boşluklara kadar ilerlemesine sebep olmaktadır.

Hastaların yaklaşık %70 den fazlası 70 yaşın üzerinde olup bu yara sebebiyle hastayı kaybetme riski yüksektir.  Normalde herhangi bir yara 15- 20 gün içerisinde iyileşmesi gerekirken yukarıda belirttiğim nedenler ve yara basıncın devam etmesi, aynı tarafa yatan hastada oluşan doku ödemi(dokunun kanlanmasını oldukça bozar) idrar ve gaytadan bulaşan mikroorganizmalarla enfekte olması yarayı kronik ilerleyici duruma dönüştürür. Yaranın ilk oluşum zamanında deride görülen değişiklikler aslında buz dağının görülen kısmıdır. Doku hasarının çoğu deri altında başlar ve daha sonra deri yüzeyinde kendini gösterir.

YATAK YARASI NASIL OLUŞUR?
Öncelikle yatak yarasının nasıl oluştuğunu bilmek problemin çözümü için şarttır. Dokularımız son olarak kapiller damarlarla tarafından kanlanır. Nasıl ki içinden su geçen bir hortumun üzerine içindeki suyun basıncından daha yüksek basınçla basarsak hortumdan su akmaz olursa aynı şekilde kapiller damarlar üzerine kapiller kan basıncından daha yüksek basınca maruz kalırsa kan akımı kesilir. Bu kesintinin süresi ve basıncın büyüklüğü yatak yarası oluşum sürecini etkiler yani basınç ne kadar yüksek olursa yatak ülseri o kadar kısa sürede ve şiddetli oluşur. Basınç 45mm Hg den küçük ise sadece küçük venüllerde tıkanma kapanma oluşur. Basınç 45mm Hg den büyükse arteriollerde tıkanmalar ve iskemi oluşur. Örneğin 70mm Hg basınç altında 2 saat içinde dönüşümsüz doku hasarı meydana gelir.
 
Günlük hayatımızda otururken uzanırken ve hatta uyurken bilinçsizce yaptığımız vücut hareketleri,  dönmek, postur değiştirmek bir bakıma fizyolojik korunma mekanizmasıdır. Böylece vücudun herhangi bir bölgesi uzun süre basınç altında kalmaz. Fakat özellikle yaşlı, merkezi ve periferal sinir sisteminde hasar olan hastalarda bu fizyolojik savunma mekanizması bozulmuş olduğundan vücudun özellikle yere temas eden bölgeleri uzun süre basınç altında kalmakta ve iskemik hasarla beraber hızla yatak yarası oluşmaktadır. Ve bu tip iskemik yaralarda kolaylıkla bakteriyel enfeksiyon gelişmektedir.

YATAK YARALARI (DEKÜBİTUS ÜLSERLERİ) OLUŞMA BÖLGELERİ;
Yazımın başında belirtiğim gibi dekübitus ülserleri vucudun yerle temas eden, basınç altında kalan özellikle kemik çıkıntıların üzerindeki bölgelerinde oluşur.

OTURURKEN
Kuyruk kemiği, kalçada kaba etlerde, omuz kürek kemikleri üzerinde, dirseklerde, topukta 
   
SIRT ÜZERİ YATARKEN
Başın arka tarafında, omuz kürek kemikleri üzerinde, kalçada, dirseklerde, kuyruk kemiği üzerinde, topukta, ayak parmaklarında
   
OMUZ ÜZERİNDE YAN YATARKEN
Kulaklarda, omuzun yan tarafında, leğen kemiğinin yan bölgelerinde, kalçada, dizde, ayak bilekleri yan çıkıntılarında
    
YATAK YARALARININ EVRELERİ;
Yatak yaralarını kabaca 5 evreye ayırabiliriz;              

  • Evre 1: Kemik çıkıntı üzerindeki deride eritme (kızarıklık; basmakla solmaz) ve endurasyon (dokuda sertlik)
  • Evre 2: Deriyi içine alan yüzeyel ülserasyon; klinik olarak abrazyon, bül (içi sıvı dolu baloncuklar) veya yüzeyel krater görülür.
  • Evre 3: Deri ve derialtı dokuyu içine alan ülserasyon; klinik olarak derin bir krater görülür.
  • Evre 4: Kas, kemik ve destek dokuları da içine alan derin ülserasyon.
  • Evre 5: Eklem, vücut boşluklarına (rektum, barsak, vajina, mesane gibi)kadar uzanan geniş ve derin ülser.

Bu evrelendirme, özellikle uygun tedavi planlarken önemlidir.

YATAK YARALARINDAN KORUNMAK İÇİN;
İlk girişim noktasal basınçların önlenmesidir. Hastanın düzenli olarak 30° derece açıyla döndürülmesi ve özellikle kemik çıkıntılar üzerine gelen baskıyı daha geniş alana yayarak basıncı azaltmak için yumuşak yastıkların kullanılması uygundur. Havalı yatakların veya su yataklarının kullanılması dekubitüs ülserinin gelişme riskini belirgin olarak azaltır. Yatak ile riskli bölge arasındaki sürtünme en aza indirilmeli ve sürtünme ile deride oluşacak küçük bir yırtığın dahi yatak yarasına dönüşebileceği, idrar ve gayta ile bu küçük sıyrıktan enfeksiyon gelişebileceği unutulmamalıdır. Çarşaftaki küçük kırışıklıklar hem noktasal basıncın artmasına hem de deride küçük sıyrıklara neden olabileceği için hastanın yatağında çarşaflar gergin olmalıdır. Hastada var olan sistemik hastalıkların ortadan kaldırılması, hastanın gaita ve idrar kontrolünün desteklenmesi veya günlük düzenli mesane ve barsak programları, enfeksiyonla mücadele büyük önem arz eder. Cildin kuru kalmasına, idrar ve dışkı ile temas etmemesine özellikle dikkat edilmelidir. Cildi tahriş etmeyen malzemelerle temizlemeli, sıcak suyla yıkanmalıdır, sonra kurulanmalıdır. 

OLUŞMUŞ YATAK YARASINDA TEDAVİ
Yatak yarasında tedavi 4 temele dayanır; 
  
1) BASINCIN ORTADAN KALDIRILMASI;
Evre 1de basıncın 1saat kaldırılması dokunun kendini onarımına izin verirken Evre 2de bu süre 2 güne kadar uzar.

2) YARANIN TEMİZLENİP NEKROTİK KISIMLARIN ORTADAN KALDIRILMASI
Yaranın serum fizyolojik ile yıkanması nekrotik dokunun temizlenmesi eksudanın uygun pansumanla engellenmesi önemlidir

3) OLUŞMUŞ ENFEKSİYONUN KONTROLU
Enfeksiyonun kontrolü için düzenli olarak bakteri kültürü alınmalıdır. Yatak yaralarında sıklıkla metisiline dirençli Staphylococcus aureus, coagulase-negative stafilokoklar, hastanın kendi idrar ve gaytasından yarayı kontamine etmesi sonucu Escherichia coli, Klebsiella spp, Proteus spp, Streptococcus faecalis, hastane infeksiyonu olarak da Pseudomanos aeruginosa ürer. Kronik ülserlerde antibakteriyel tedavi doğru indikasyon konularak verilmelidir.

Erizipel ve selülit gibi bulgular varsa lokal ve sistemik antibiyotikler birlikte kullanılmalıdır. Ancak akıldan çıkarılmamalıdır ki; sistemik antibiyoterapinin nekrozlu ülserdeki patogene etkili olmaktan çok infeksiyonu lokalize eder,lokal antibiyotikler ve antiseptikler de alerjik kontakt dermatite yol açarak yara iyileşmesini geciktirebilir.

Diyabetiklerde, yaşlı ve immun yetmezliği bulunan hastalarda hastane enfeksiyonu akıldan çıkarılmamalıdır. Maalesef terminal dönemdeki hastalardaki büyük dekubitus ülserlerinin iyileşme olasılığı düşüktür. Bu hastalarda palyatif tedavi ön planda olmalıdır.

Evre III ülserlerde cerrahi debridman işleminin pansuman ve proteolitik enzimlerle desteklenmesi gerekir (tripsin, streptokinaz ve kollagenaz gibi). Granulasyon dokusunun oluşması yaranın nemli yarı geçirgen örtüler, serum fizyolojik ile ıslatılmış gazlı bezle kapatılarak hızlandırılabilir. Sentetik yara örtüleri olarak poliüretan veya polivinil alkol içeren köpükler ve nekrotik dokuların otolizisini sağlayan hidrojel kapatıcı örtüler kullanılabilir.Geleneksel  ülser tedavisinde  %20 çinko oksit  pomatlar veya gümüşsülfadiyazin pomad kullanılır.

4) CERRAHİ TEDAVİ
Evre 4 ve 5 dekubitus ülserlerinde yara kapanması için cerrahi girişim gerekir. Genelde ülsere bölge tümüyle eksize edildikten, yara enfeksiyonlardan ve nekrozlardan tamamen arındırıldıktan sonra rekonstrüktif cerrahi yöntemlerle (sekonder sütür, deri grefti, flep vs) yara kapatılır.
 

Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 27 Temmuz 2024
İmsak 04:01
Güneş 05:48
Öğle 13:16
İkindi 17:11
Akşam 20:33
Yatsı 22:12
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 38 102
2. Fenerbahçe 38 99
3. Trabzonspor 38 67
4. Başakşehir 38 61
5. Kasımpasa 38 56
6. Beşiktaş 38 56
7. Sivasspor 38 54
8. Alanyaspor 38 52
9. Rizespor 38 50
10. Antalyaspor 38 49
11. Gaziantep FK 38 44
12. A.Demirspor 38 44
13. Samsunspor 38 43
14. Kayserispor 38 42
15. Hatayspor 38 41
16. Konyaspor 38 41
17. Ankaragücü 38 40
18. Karagümrük 38 40
19. Pendikspor 38 37
20. İstanbulspor 38 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 38 91
2. Arsenal 38 89
3. Liverpool 38 82
4. Aston Villa 38 68
5. Tottenham 38 66
6. Chelsea 38 63
7. Newcastle 38 60
8. M. United 38 60
9. West Ham United 38 52
10. Crystal Palace 38 49
11. Brighton 38 48
12. Bournemouth 38 48
13. Fulham 38 47
14. Wolves 38 46
15. Everton 38 40
16. Brentford 38 39
17. Nottingham Forest 38 32
18. Luton Town 38 26
19. Burnley 38 24
20. Sheffield United 38 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 38 95
2. Barcelona 38 85
3. Girona 38 81
4. Atletico Madrid 38 76
5. Athletic Bilbao 38 68
6. Real Sociedad 38 60
7. Real Betis 38 57
8. Villarreal 38 53
9. Valencia 38 49
10. Deportivo Alaves 38 46
11. Osasuna 38 45
12. Getafe 38 43
13. Celta Vigo 38 41
14. Sevilla 38 41
15. Mallorca 38 40
16. Las Palmas 38 40
17. Rayo Vallecano 38 38
18. Cadiz 38 33
19. Almeria 38 21
20. Granada 38 21