Zekasına binde bir rastlanan dahi pideciden çıktı!

İstanbul'da, okula gitmek istemeyen ve okuma yazma konusunda akranlarından geride kalan 9 yaşındaki Melike Erbaş zekasıyla şaşırttı.

Yaşam 13.09.2014, 18:04 12.11.2014, 18:27 Mehmet Berke
Zekasına binde bir rastlanan dahi pideciden çıktı!

 İstanbul'da Erbaş çiftinin tek çocuğu olan Melike Erbaş sancılı geçen okul hayatını zeka seviyesiyle ters orantıya dönüştürdü. Henüz 9 yaşında olan ve zeka seviyesiyle gelecek yıllarda bilim dünyasında büyük umutlar vaat eden Melike, okul hayatının dönüm noktasını babasının işlettiği pide salonunda yaşadı. Okula başladıktan sonra ikinci sınıfa kadar hem derslerinde hem de sınıf ortamında istenilen başarı ve uyumu yakalayamayan Melike, okuma yazma konusunda da yaşıtlarından geride kaldı. Sancılı süreç, yıllardır pidecilik yaparak geçimini sağlayan baba Fevzi Erbaş’ın durumu bir müşterisiyle paylaşmasıyla son buldu. Salonun daim müşterileri arasında yer alan Üstün Zekalılar Derneği Başkanı Tunahan Coşkun, baba Erbaş’ın anlattığı karanlık tabloya ışık tuttu ve küçük kızın aslında bir hazine olduğu ortaya çıktı.


KEŞİFE GÖTÜREN DİYALOG

9 yaşındaki Melike Erbaş ve Üstün Zekalılar Derneği Başkanı Tunahan Coşkun küçük kız ile ilk karşılaştıklarında aralarında geçen diyalog şöyle:

Tunahan Coşkun: Kaç yaşındasın?
Melike Erbaş: Neden merak ettiğini merak ettim.
Tunahan Coşkun: Sence, ‘kalem-çilek-elma ve muz’ sıralamasında hangisi farklıdır?
Melike Erbaş: Tabii çilek.
Tunahan Coşkun: Neden?
Melike Erbaş: Çünkü elma ve muz ağaçta yetişir. Kalem de ağaçtan yapılır. Çilek ağaçta değil yerde yetişir.





"HAZİNE OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI"

İstanbul'da Erbaş çiftinin tek çocuğu olan Melike Erbaş sancılı geçen okul hayatını zeka seviyesiyle ters orantıya dönüştürdü. Henüz 9 yaşında olan ve zeka seviyesiyle gelecek yıllarda bilim dünyasında büyük umutlar vaat eden Melike, okul hayatının dönüm noktasını babasının işlettiği pide salonunda yaşadı. Okula başladıktan sonra ikinci sınıfa kadar hem derslerinde hem de sınıf ortamında istenilen başarı ve uyumu yakalayamayan Melike, okuma yazma konusunda da yaşıtlarından geride kaldı. Sancılı süreç, yıllardır pidecilik yaparak geçimini sağlayan baba Fevzi Erbaş'ın durumu bir müşterisiyle paylaşmasıyla son buldu. Salonun daim müşterileri arasında yer alan Üstün Zekalılar Derneği Başkanı Tunahan Coşkun, baba Erbaş'ın anlattığı karanlık tabloya ışık tuttu ve küçük kızın aslında bir hazine olduğu ortaya çıktı.

"OKUL SÜRECİ EZİYETTİ"

Kızının iki yıllık okul hayatının bir karın ağrısı sürecinden ibaret olduğunu anlatan baba Fevzi Erbaş, şunları söyledi: "İlkokul birinci sınıfı bitirdiğimizde okumakta çok zorlanıyorduk. Öğretmenin yaz tatilinde verdiği hikaye kitaplarını okuyamıyorduk. Eziyet halindeydi. Esas derdimiz buydu. İkinci sınıfa başlayacağımız zaman yine okula gitme konusunda sıkıntı yaşadık. Ben pideciyim. Dernek başkanımız Tunahan bey de sık sık gelir yemek yerdi. Bir gün sohbet sırasında kızımın durumunu anlattım ve bana işyerindeki durumunu sordu ben de sıkıntı olmadığını söyledim. Daha sonra bizi derneğe davet etti. Yapılan zeka testi değerlendirmesi sonrasında görevli bayan gülümseyerek bizi yanına davet edip tebrik etti. Ama biz hala şokeyiz. Bize 'kızınız çok iyi. Üstün zekalı' denildi. Üzülerek geldiğimiz yerden şaşırarak sevinerek çıktık."

"BİNDE 1-2 DÜZEYDE DAHİ"

Küçük ama dahi büyüklükte olan Melike'nin keşfediliş sürecini aktaran Üstün Zekalılar Derneği Başkanı Tunahan Coşkun da, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zaman zaman yemek üzere gittiğim pidecide Fevzi Bey'le konuştuk. Kızının okul hayatında yaşadığı sıkıntıları benimle paylaştı ve bazı sorular yönelttim kendisine. Verdiği cevapla üstün zekalı ve dahi çocukların bulgularının belirtilerine işaret ediyordu. Uzman psikologlar tarafından yapılan zeka testleri sonucu binde 1 -2 'dahi' düzeyinde görülen bir bulgu ile karşı karşıya kaldık"


YANLIŞ BİLİNEN DOĞRU ÇOCUKLAR

Üstün zekalı ya da dahi olarak adlandırılan çocukların özelliklerine ilişkin bilgi veren Coşkun, söz konusu çocukların uygun ortamlarda eğitim ve öğretim almaları gerektiğini belirtti. Coşkun, bu çocukların çoğunlukla yüksek özgüvene sahip olduklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Merak duyduğu şeyleri öğrenmeden rahat edemez, sürekli sorgularlar. Mükemmeliyetçidir, güçlü bir hafızası vardır, karmaşık kavramları anlayabilecek muhakeme yeteneğine ve sözel bilgiye sahiptir. Tekrarlardan sıkılır ve ödev yapmaktan hoşlanmaz. Bağımsız çalışmayı sever. Bazen yaramaz, ukala, sabırsız gibi tanımların altında kalıp olumlu yönleriyle öne çıkamaz. Yaşıtlarıyla ilişki kurmakta zorlanan bu çocukları kendi 'zihinsel yaşıtları' ile bir araya getirmek, iletişim becerilerini geliştirmenin yanı sıra başka bir yoldur."

"FARKETMEK İÇİN ÖĞRETMEN EĞİTİMİ ŞART"

Coşkun, aileler ve öğretmenlerin söz konusu çocuklarla ciddi bir problemler yaşadığını, 'üstün zekalı ve parlak çocuk' kavramlarının karıştırılabildiğine yönelik açıklama yaparak bu çocukların devlet politikası güdümünde özel eğitim ve öğretim almaları gerektiğini vurguladı. Böyle çocukların bünyelerinin çok hassas olduğunu anlatan Coşkun, şunları söyledi: "Erken konuşmaya başlarlar. Üstlerine örtülen bir battaniyeden bile oldukça rahatsızlık duyabilirler. Erken yürüyebilirler. Fiziksel olarak da düzgün ve güzel görünümlü çocuklardır. Parlak çocuk, okul ortamında başarı oranı yüksek olan çocuk olarak kabul ediliyor. Üstün zekalı çocuklar ise okul ortamında çok başarılı olamıyorlar. Bunun da müfredatla alakası var. Öğretmen eğitimi çok önemli üstün zekalı çocukların tespiti için. Kendilerini geliştirebilmeleri ve yeteneklerini kullanabilmeleri için okulda veya okul dışında uygun ortam sağlanmalıdır. Dünyada bu çocuklarla ilgili çok fazla çalışmalar var ancak Türkiye'de buna yönelik bir devlet politikası yok. Henüz başlangıç seviyesindeyiz."

MİMAR OLMAK İSTİYOR

Şaşırtan hikayenin büyük kahramanı Melike Erbaş da, eskiden çok yavaş okuduğunu belirterek "Okul sıkıcı geliyordu. Çok fazla soru soruyor muşum. Ben en çok neden merak ediliri merak ediyorum. Meraklıyım. Büyüyünce mimar olmak istiyorum. İlk olarak bir ev çizeceğim ve o evde ailemle ben yaşayacağım."





Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 28 Nisan 2024
İmsak 04:21
Güneş 05:59
Öğle 13:07
İkindi 16:56
Akşam 20:04
Yatsı 21:35
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 33 55
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Sivasspor 34 48
8. Rizespor 33 48
9. Antalyaspor 33 45
10. Alanyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Samsunspor 34 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 32 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Wolves 35 46
11. Bournemouth 34 45
12. Brighton 33 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Getafe 33 43
10. Villarreal 32 42
11. Osasuna 32 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 32 37
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 33 14