Milyonlarca aileye hayati uyarı!

Bu habere dikkat! Çok az kaldı.. Yaklaşıyor...

Yaşam 23.01.2013, 13:44 23.01.2013, 18:18
Milyonlarca aileye hayati uyarı!

 Artık çocukların İlköğretim 1.sınıftan itibaren yarışa hazırlandığı, okuldan çok dershanelere gittiği , sosyal ve duygusal gelişimlerinin yetersiz olduğu, sadece akademik gelişimin bu kadar yüceltilmesinin nedeni nedir? Bu olayda kendi ruh durumunu kontrol altına alamayan, çocuğunu kendi kaygılarına kurban ve test eden veliler de masum değil.

Günümüzde başarısızlığın altında teknoloji bağımlılığı ilk sırada gelmektedir. internet, oyun, tv, akıllı telefonlar, çocuğun tüm enerjisi aldığı için ders çalışmaya istek ve enerji kalmamaktadır. 
Ders çalışmak, internete girmek veya oyun oynamak kadar keyifli olmadığı için öğrenci kendini akışa bırakırsa beynin her zaman istediği keyif aldığı şeylere yönelir. Ve zihin her zaman sıkıntı ve zorluk veren işleri erteler, ertelemek için de bahaneler üretir. Başarı için sistemli çalışmak ve önce ders, sonra aktivite yönteminin kullanılması gerekir. Tıpkı en sevdiğiniz yemekten sonra az sevdiğiniz yada sevmediğiniz yemeği canınızın çekmeyeceği gibi. 

Karne günü yaklaşmakta, öğrenciler kadar veliler de heyecanlı. Peki ne oldu da bu karne günlerinde çocuklarımızın yaşadığı heyecan yerini kaygı ve korkuya bıraktı?

Yapılan araştırmalara göre karne ve sınav dönemlerinde intihar oranlarının, gençlerde 2-3 kat arttığı ve bu oranın kız öğrencilerde daha fazla olduğu dikkat çekmektedir. 'Karnemi anne ve babama nasıl göstereceğim' diye düşünen, yüksek düzeyde başarısızlık kaygısı yaşayan çocuklar intihara teşebbüs edebiliyor. İntihar girişimlerinin yanında karnedeki düşük notlar nedeniyle birçok olumsuz davranışlar meydana gelmektedir.

Ebeveynlerin ve diğer büyüklerin karneye yükledikleri anlam bu dönemde verdikleri tepkilerle birebir ilişkili. Karne sadece ders başarısı göstergesi olarak anlamlandırıldığında çocuğun karnedeki başarısızlığı sanki her alanda başarısızmış gibi algılanmaktadır.

Başarı beklentisinin artışı, öğrenciden beklentinin ahlaki, sosyal ve ilişkisel gelişimden çok akademik başarıya odaklanması nedeniyle karne; eğitim-öğretim başarısını değil, çocuk hakkındaki tek tanımlayıcı belge haline dönüşmüştür.

'Yeni dönemde en çok karşılaşılan sorun, "proje çocuklar" sorunudur. Ailenin kendi isteği ve çocukluğundaki projelerini dünyaya getirdiği çocukları üzerinde gerçekleştirmeye çalışması üzücü ve kaygı vericidir. Öğrenci özgür bırakılmalı, ilgi-istek- yetenek kombinasyonuna göre yönlendirilmelidir' diyen Serhat Yabancı ailelere şu uyarılarda bulunuyor:

KARNEDEN ÇIKARILACAK DERS

* Karnede çıkarılması gereken ders, ders ve başarısı konusunda sıkıntıların olduğunun çıkarılmasıdır. 

*Zayıf karne, sistem sorununu gösterir. Sistemsiz ders çalışma, sistemsiz tekrar, okula sistemsiz  takibi gösterir.

* Zayıf karne, ders çalışmamanın veya başarılı olmanın da yarattığı performans kaygısının göstergesi de olabilir.

* Zayıf karneden, ailesel, sağlık, ekonomik, uyum, arkadaşlık hatta kişilik sorunlarına kadar birçok şeyin ipucunu bize verir. O nedenle karnedeki başarısızlık çok iyi okunmalı, sadece rakamsal bakılmamalıdır.

* Günümüzde, başarısızlığın temel nedenlerinden biri internet bağımlılığıdır. Öğrencinin ders başarısızlığında bu konuya özellikle dikkat edilmelidir. Kökten internet yasaklamak yerine, uzlaşma ve planlamalı çalışma yapılmalıdır.

Anne-babalar dikkat!

* Çocuğun karnesine bakarak çocuk hakkında kişilik analizi yapmamanız gerekir. ( "Bu çocuk adam olmaz” vs. gibi..

* Çocuğun kötü bir karnesi olabilir bu sadece yeterince çalış(a)madığı anlamına gelir. Karne ile  duygusal-zihinsel durum ölçülmemelidir.

* Her karne, bir çalışma sisteminin göstergesidir. Başka çocuklarla kıyaslamak özgüveni ve benlik algısını olumsuz etkiler. 

* Çocuğunuzun karnesi, onun kişiliğinin göstergesi değil, okul başarısının göstergesidir.

* Karne sadece öğrencinin değil, öğrencinin yaşam ağındaki herkesin ilgi/başarı sonucudur.

* Karnelerin amacı, günahların derecesi ve adı değildir. Ortaya konulan veya konulamayan akademik performansın göstergesidir.

* Maddi ödülleri abartmadan kullanmalıyız. Mesela ilköğretim çağındaki bir çocuğa pahalı bir ödül almak, karnenin bedeli olarak yorumlanabilir. Onun yerine manevi ödüller (gurur duymak, benim için değerlisin, karne sonucu kötü olsa da benim için koşulsuz seviliyorsun) gibi ödüller tercih edilmeli.

* Maddi ödüller, başarıyı dışa  motivasyonlu ve maddi beklentilere odaklar.  öğreciye başarının kendisi için bir gereklilik olduğu belletilmelidir.

* Tatil, sadece zayıf derse çalışılarak değil, tatil olarak geçirilmeli, unutmanın önüne gçeilmesi için aralıklı tekrarlar yapılması yeterlidir.

* Tatili, anne babanın çocukla beraber geçirmesi de aile içi ilişkilerde yapıcı etkiye sahip olmaktadır.beraber geçirilen ortak zaman çocukta da önemliyim duygusunu arttırır. Aynı zamanda önemli konuların da konuşulma imkanını yaratır. Bu nedenle ailenin tüm üyelerinin ortak zaman geçirmesi çok önemlidir.

* Tatil için ortak kararlar ile plan yapılmalı, beraber geçirilecek zaman arttırmalıdır.

* Eğer nota aşırı önem verirseniz onu kıyaslarsanız, ona küserseniz; o ise kendini değersiz hissedecek, öfke nöbetleri ve içe kapanma  yaşayacaktır.

* Ebeveyn olarak beklentilerimizi netleştirmeliyiz. Onun potansiyelini çok iyi bilmeliyiz. Yani çocuğumuzu tanımalıyız. uzmanlardan, eğitim ve danışmanlık merkezlerinden testler ve çalışmalar yaparak güçlü yönlerini ortaya çıkartarak o yönlerini güçlendirmek için çalışmalar yaratmalıyız.

* Karne, çocuğumuzun bize verdiği değeri ve sevgiyi önemi ölçmez. Velilerin en büyük sorunu işte budur. Karne sonucu kötü geldiğinde bunu nankörlük ve vefasızlık olarak algılamalarıdır. Karnelerin sadece yeni bir karar alma, yöntem geliştirme ve fark etme olduğunu hatırlamak gerekir.

* Karne sonuçlarına bakarak, once ‘NEDEN’ leri cevaplamak, sonra danışman veya uzman yardımı alarak ‘NASIL’ ları cevaplamak gerekir.

* Karnesindeki başarısı için öğrenciler tebrik edilmeli, takdir edilmeli, fakat tamamen maddi nitelikli ödüller verilmemelidir.

Şu soruları kendinize sormalısınız:

* Çocuğun özgüvenini kazanması için yardımcı olduk mu, yoksa sürekli eleştirip azarladık mı?

* Sınavlardan düşük not aldığında oturup sorunu birlikte çözmeye çalıştık mı yoksa eleştirip yargıladık mı?

* Çocuğa sağlıklı bir aile ortamı mı sunduk yoksa tartışma ve kavgaların olduğu, iletişimin olmadığı bir ortam mı sunduk?
 
* Bozuk plak gibi “ders çalış” demek dışında neler yaptık. belli aralıklarla okuluna gittik mi? Dershanesini takip ettik mi? Kaç öğretmeniyle telefonda görüştük? Kaç arkadaşını tanıyoruz?

* Karnesi iyi ise sorun yok diyoruz. Peki ruh sağlığı, özgüveni ne durumda farkında mıyız?

* Dersleriyle ilgilenip, ders çalışma alışkanlığı kazandırdık mı yoksa onun yerine derslerini biz mi yaptık?

* Çocukların en iyi öğrenmeyi, nasihat şeklinde değil de model alarak yaptığını bilmemize rağmen, yapması istenen davranışlarda ona model olabildik mi?

* Sadece para vererek, giydirerek, bir dediği iki yapmayarak görevimizi yaptığımızı sanarak, çocuğun gözüyle bakabildik mi?

* Ve kendisine bu duyguları yaşatanlardan (velilerden) nefret edecektir. Çocuğunuz sizin beklentilerinizi her zaman karşılayamayabilir. (karşılamak zorunda da değildir). Sizin çocukluk hedeflerini geliştirmek için dünyaya getirilen proje çocuklar değiller.

Unutmamak gerekir ki; dünyanın seyrini değiştiren filozoflar bile sınıf tekrarı yapmışlar hatta okuldan bile atılmışlardır. Çocuklarımızı dünyaya başarılı olup bizi en iyi şekilde temsil etmeleri için dünyaya getirmedik.

*Başarılı karneler için çocuklar motive edilmeli, sistemin geliştirilmesi ve devamı için  desteklenmelidir.

Başarısızlığın altında yatan zihinsel, fiziksel, bedensel etmenler de göz önüne alınmalıdır. Uzun süreli başarısızlıklarda rehberlik servislerinden veya uzmanlardan destek alınması şarttır.

Elif Demirtaş Bilir/ Habertürk gazetesi



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 29 Nisan 2024
İmsak 04:21
Güneş 05:59
Öğle 13:07
İkindi 16:56
Akşam 20:04
Yatsı 21:35
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 51
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 37
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14