Elazığlı İmam: Bu hale nasıl geldik?

Elazığlı İmam yani "Celalettin Harputi" olarak hitap edilmesini isteyen hocamız, Sosyal paylaşım sitesinde dolaşan vaazının 40 dakika olduğunu ama bir kaç yerinden kesilerek verildiğini bu nedenle orada anlatılmak istenilenin tam olarak anlaşılmadığını belirten Harputi, son olarak bize bir makale yolladı. İşte o makale ve ezber bozan vaaz videosu...

Yaşam 21.06.2014, 15:44 21.06.2014, 16:09 Mehmet Berke
Elazığlı İmam: Bu hale nasıl geldik?
 İslam’ın asıl kaynağı ve temel ilkeleri, efendimizin en önemli emaneti olan Rabbimizin kitabı Kur’an-ı Kerim ve onun o ölmez ve pörsümez ilkelerini tertemiz ve berrak yaşantısıyla bizlere gösteren, öğreten, tebliğ eden efendimiz (sav)’in doğal, fıtri ve evrensel değerleri ihtiva eden sünnetidir...

İslam toplumlarında yıllarca İslam’ın bu temel ilkelerinin anlaşılması, yaşanması konusu, bireysel, toplumsal ve evrensel hedefleri olan bir din olduğu hususu maalesef insanımıza unutturuldu ve görmezden gelindi. Bu süreç yeni değildir, yılların birikimidir. Bu, Müslüman toplumlar üzerinde yüz elli-iki yüz yıl önce kurgulanan bir plan ve projedir. Batıda kurgulanıp İslam toplumları üzerinde uygulanan bu projeyi bakın ünlü oryantalist louis massignon nasıl itiraf ediyor: “Müslümanların her şeyini bozduk, yok ettik. Dinleri inançları, dine bağlılıkları ve insani duyguları yok oldu. Onların milli ve manevi değerlerini, batı medeniyeti potasında eriterek kendimize benzettik. İslamiyet’i öğrenmeyi, yaşamayı, namaz kılmayı, Kur’an öğrenmeyi medeni olmaya engel bir davranış olarak göstermeyi başardık. Artık onların çoğu hiç bir şeye tam olarak inanmıyor. 14 asırlık dinlerini, itikatlarını, ibadetlerini tartışılır hale getirdik! Onları derin bir boşluğa düşürdük. Bundan sonra siz misyonerlerin işi daha da kolay oldu! Maaş bağlayarak, vize vaadi, yurt dışı imkânı, hatta cinselliği kullanarak Müslümanları Hristiyan yapabilirsiniz.[ louis massignon, su dergisi, yıl 1, sayı:3,Mayıs-Haziran 2005.)

Yıllar önce kurgulanan bu proje, öyle bir projedir ki bununla; hayatın bütün alanlarını kuşatan İslam, maalesef vicdanlara hapsedilip işlevsiz bırakılarak hayatın dini olmaktan çıkarıldı. Allah’ın indirdiği sahih din, kendi asıl kaynağından (yani Kur‘andan) mahrum ve mehcur (işlevsiz) bırakılınca, uydurulan din (yani hurafeler, hayaller, mitoloji ve cenk edebiyatı, dinleşmiş adetler, ne idüğü belirsiz bir takım tefarruatlar, törenler şeklinde) meydanlara indi ve toplum hayatını istila etti. Ne yazık ki, özünde ilim, irfan, insanlık, sadelik, merhamet, adalet, erdem ve ahlak olan bu muazzez din, yukarıda bahsettiğim ritüellerden, törenlerden ve adetlerden ibaret zannedildi. Ve böyle tanındı, böyle tanıtıldı…

İşte Elazığlı İmamın PiramitHaber.com'a yaptığı açıklama>>>



Eğer bu topluma din eğitimi, Allah’ın kitabı olan Kur’an ve efendimizin o sade ve doğal yaşantısı esas alınmak suretiyle verilebilseydi, buna karşı yıllar boyu engeller, yasaklar, kısıtlamalar ve yönlendirmeler olmadan ehil eğitimciler eliyle o muazzez kitaptan bütün insanlığa rahmet yüklü değerler hakkıyla, serbestçe ve özgürce anlatılabilseydi; bu gün insanımız asıl ve asil dinini o dinin temel kaynağından öğrenmiş olacak ve onun canlı tefsiri ve tercümanı efendimizin o tertemiz yaşantısından tanımış olacaktı…Karşılaştığı her dini bilgiyi, kim olursa olsun her türlü eylemi ve söylemi bu değerler doğrultusunda çek edecek, kontrol edecek, test edecek, değerlendirecek ve sorgulayacaktı..
Yıllarca din, Allah ile kul arasında bir vicdan işidir denildi ve vicdanlara sıkıştırılıp kendi toplumunu inşaa etme taleplerinden ve sosyal işlevinden mahrum bırakıldı... Vicdanlara sıkıştırılan dini hassasiyetler zamanla köreldi, paslandı gerçek mana ve muhtevasından kopup gitti, toplumu değiştirme işlevinden mahrum(mehcur-furkan suresi,30) bırakıldı. Hâlbuki islam bir insanlık ve medeniyet projesiydi. Bu proje maalesef tüm islam âleminde akim bırakıldı. Ve Sonuçta islamın temel ölçüleri olan hakkaniyet, adalet, merhamet, ehliyet vb. yüzlerce evrensel değerleri hayatımıza yansımadığı için toplumsal yozlaşma ve kokuşmuşluk baş gösterdi. İslam toplumu maalesef asli kaynağından beslenerek kendi öz ahlakını inşaa edemeyince, bir takım organlar eliyle kendi değerlerine yabancı olan bir ahlakla dizayn edildi. Yabancı kültür, yabancı ahlak, yabancı değerler sistemi İslam Alemini abluka altına aldı. Bu da toplumsal birlikteliğin istikrarını bozdu. İslam ahlakının bireysel ve toplumsal düzeyde etkin olamaması; toplumu içinden çıkılması çok güç bir buhranla karşı karşıya bıraktı.

Akif ne güzel diyor: 
Müslümanlik nerde! Bizden geçmis insanlik bile... 
Adem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nafile! 
Kaç hakiki müslüman gördümse, hep makberdedir; 
Müslümanlik, bilmem amma, galiba göklerdedir; 
Istemem, dursun o payansiz mefahir bir yana... 
Gösterin ecdada az çok benziyen kan bana!

Bu gün ülkemiz insanının sadece %5 'si kendi dinin asıl kaynağı olan kitabının manasını merak edip okuyabilmiş..%95'i ise kendi asıl dini kayanağına yabancı ve bigane kalmıştır..(din işleri yüksek kurulu üyesi prof.i.hilmi karslı,kur'anı anlama konulu konferansı,) işte bunun tabii ve kaçınılmaz sonucu olarak toplumsal bir yozlaşma kaçınılmaz oldu. Dindar olmayanlarda görülen bir takım ahlaki ve sosyal hastalıklar maalesef kendini dindar olarak görenlere de sirayet etti
Din, inanç ve ahlak soyut kavramlardır. Bu kavramlar bağlılarının ve tabiilerinin yaşantı ve davranışları ile somutlaşırlar... İnsanlar bu soyut kavramlardan ziyade somut davranışlara bakarak o dava, inanç ve din hakkında yargıda bulunurlar. Bu sebeple gerçek manada dindar olanlar, hareketlerinde, eylem ve söylemlerinde hep bu hassasiyete riayet etmeli, İslam’ın izzet, şeref ve haysiyetine söz getirmemeyi şiar edinmelidirler..
Elazığ’ın tarihi kenti Harput’ta Sirke Hoca namında Harput-Göllübağ’da yaşayan bir gönül insanı... Bir gün oğluna: ‘’Yavrum haydi bu kurumuş üzüm çubuklarını merkebe yükleyelim de Harput’a götürüp satıver. 10-12 yaşlarında olan Sirke Hocanın oğlu, o günkü piyasa değeri 3 kuruş olan bağ çubuklarını 3 kuruş 10 para’ ya satıp 10 para kar etmenin gururu ve keyfiyle eve döner... Annesine olanları anlatır. Durumdan haberdar olan sirke hoca, hemen oğluna: ‘’Oğlum sen ne yaptın? Derhal geri git kime sattı isen o on parayı iade et... Yoksa Harput’ta pahalılık Sirke hoca gilden icat edildi derler.’’
Arif ve gönül insanı Niyazi Mısri ne güzel söylüyor:
Savm-ı salat hac ile sanma biter zahit işin 
İnsanı kâmil olmaya lazım olan irfan imiş...
Ve yine başka bir gönül adamı ise:
Solmazsa dünyada güzeller solmaz
Bu dünya fanidir kimseye kalmaz
Yalan dolan ile sofuluk olmaz 
Mümin olan bekler berayı(ilahi aklanma) gönül
Din nedir? Niçin vardır? Niçin va'z edilmiştir? Dindarlık nedir? Ne olmalıdır? Nasıl olmalıdır? Bunları ciddi ciddi sorgulamamız gerektiği kanaatindeyim... Bu gün din, İslam Aleminde neden sosyal bir değişime ve iyileşmeye kendi dindarını sürükleyemiyor? Neden haccımız, kurbanımız, orucumuz, namazımız bize huzur, kardeşlik, barış sunamıyor? Bizi iyiye, doğruya, güzele, hakka, hakikate erdirmek için bu ibadetler emredildiği halde neden İslam toplumlarında kanın, gözyaşının akmasına engel olamıyor? Neden sokaklarımız, şehirlerimiz ve ülkelerimiz efendimizin arzuladığı medeni ülkeler, şehirler, beldeler olamıyor? İslam(karanlık manasına gelen) Yesribi, (hukuk, erdem, aydınlık ve medeniyet anlamına gelen) Medine’ye dönüştürmüş iken, dünyanın en bedevi toplumundan en medeni, en merhametli ve en diğergam(haşir suresi-7) bir toplum çıkarmış iken; bugün İslam Alemi niçin cahillik, kabalık, bencillik, merhametsizlik deryasında çırpınıyor? 




Ziya paşanın dediği gibi:
Diyarı küfrü gezdim, beldeler, kâşaneler gördüm
Dolaştım mülki islâm'ı, bütün viraneler gördüm
Ve yine kendi kendime soruyor ve sorguluyorum. Bu gün batı ülkelerinin şehirlerinde bombalar patlamıyor da neden İslam şehirlerinde her gün can almaya, kan dökmeye, ocaklar yıkmaya devam ediyor? Müslümanların niçin bu kadar canları, kanları, malları ve namusları ayağa düşmüş ve değersizleşmiş?

Akif ne güzel söylüyor:
"ne gördün, şark´ı çok gezdin " diyorlar: gördüğüm; yer yer,
harâb iller; serilmiş hânümanlar; başsız ümmetler;
yıkılmış köprüler; çökmüş kanallar; yolcusuz yollar;
buruşmuş çehreler; tersiz alınlar; işlemez kollar;
bükülmüş beller; incelmiş boyunlar; kaynamaz kanlar;
düşünmez başlar; aldırmaz yürekler; paslı vicdanlar;
tegallübler, esâretler; tehakkümler, mezelletler;
riyâlar; türlü iğrenç ibtilâlar, türlü illetler;
cemâ´atsiz imamlar; kirli yüzler; secdesiz baçlar;
"gazâ" nâmıyle dindaş öldüren bîçâre dindaşlar;

--- Bütün dünya bir araya gelmiş İslam âlemine ve müslümanlara bin bir tuzak kurmaya çalışırken, üzerlerinde akla hayale gelmeyen projeler kurgularken; maalesef İslam alemi ise bütün bunların farkında olmadığı gibi her gün birbirlerini nasıl aldata bilirimin? Nasıl hakkını gasbede bilirimin? Nasıl zarar vere bilirimin? Hesabını yapmakta, biri birilerinin enerjilerini tüketmektedirler. 
Öyleyse bütün bilgilerimizi, fiillerimizi, sözlerimizi Allah’ın kitabı ile test etmek, çek etmek, kontrol etmek mecburiyetindeyiz. Kur’an, bizler için dünyevi ve uhrevi, sosyal ve bireysel problemlerimiz için bir rahmet ve şifa kaynağı iken, benim üzerimde iyi düşünün, beni doğru anlayın ve sonuçta erdemli bir toplum oluşturun demekte iken. Bizler Kur’an’ın sadece nağmesi veya sevap boyutu ile ömür geçiriyor, muazzez kitabı sadece bir sevap, bir adet ve kültür malzemesi ve objesi haline getiriyoruz. İşte Allahlın kelamına karşı bu tavrımızı gözden geçirmeliyiz. Zira bu sancıyı merhum Akif’te zamanında yaşamıştı... Şöyle feryat etmişti…

ibret olmaz bize her gün okuruz ezber de
yoksa hiç mana aranmaz mı bu ayetler de
lafzı muhkem yalnız anlaşılan kuranın
çünkü kaydında değil hiç birimiz mananın 
ya açar nazmı celilin bakarız yaprağına 
yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına 
inmemiştir hele kuran şunu hakkıyla bilin 
ne mezarlıkta okunmak ne fal bakmak için.

Efendimiz(sav)’in çok önemli bir uyarısı ile sözlerimi tamamlıyorum “muhakkak ki ileride karanlık gece parçaları gibi fitneler(sıkıntılar) olacak." ey Allah’ın resulü ondan kurtuluş nasıl olur? denildi. O buyurdu ki: "yüce Allah’ın kitabı... Onda sizden öncekilerin haberleri, sizden sonrakilerin haberleri ve sizinle ilgili hükümler vardır. o bir eğlence vasıtası değildir. Hak ile bâtılı ayıran bir kelâmdır. Onu kibirlenerek terk edenin Allah belini kırar. Kim doğru yolu ondan başkasından ararsa Allah onu sapıklığa düşürür. o Allah’ın sağlam ipidir. Ve apaçık nurudur. Hikmet dolu Kur’an’dır. Doğru yoldur. Nefsani arzuların sapıtmamasına, görüşlerin dağılmamasına yegâne sebep odur. Âlimler ona doymaz, Allah’tan korkarak günah işlemekten çekinenler, ondan usanmazlar. Onun ilmini bilen ileri gider, onunla amel eden sevap kazanır. Onunla hükmeden adalet eder. Ona sımsıkı sarılan doğru yolu bulur.” (Ahmet bin hanbel, müsned,1,91



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 29 Nisan 2024
İmsak 04:21
Güneş 05:59
Öğle 13:07
İkindi 16:56
Akşam 20:04
Yatsı 21:35
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14