Sarıkamış Destanı

Sarıkamış Harekâtı (22 Aralık 1914), Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti ve Rus Hanedanlığı arasında Sarıkamış'da gerçekleşmiştir.

Tarih 22.12.2017, 16:42 18.01.2018, 00:48
Sarıkamış Destanı

Sarıkamış Harekâtı (22 Aralık 1914), Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti ve Rus Hanedanlığı arasında Sarıkamış'da gerçekleşmiş, sonucu Osmanlı Devleti tarafı için büyük bir başarısızlık ile sonuçlanan bir askerî manevradır.

Batum'u savaş tazminatı olarak Rusya'ya verildi. Aynı anda, Sarıkamış da Berlin Antlaşması ile Rusya'ya verilmişti. 1914 yılında Döneminin Başkomutan Vekili olan Enver Paşa, Sarıkamış'ı geri almak amacıyla 19 Aralık tarihinde harekat planını kurmaylarına sundu. Kurmaylar manevranın başarısızlığa uğrayacağını Enver Paşa'ya birçok kez söylemiş olmalarına karşın Enver Paşa harekâtın yapılmasına karar vermiştir.
Doğuyu korumakla görevli Üçüncü Ordu dur. Kendi sayfasında gücü hakkında bilgi vardır. Cephede malzeme ve iaşe çok noksandı. Mesela mevcut 6 yıllık iaşesi için 88.000 ton buğday, çavdar ve arpa ihtiyacı olmasına karşın, Ordu ambarında 1250 ton hububat vardı. kışa girilmiş olduğu için erzağın gereği gibi taşınması, dağıtılması bir hayli güçtü. Bu güçlükte Rusların Karadeniz'deki donanma üstünlüğünün de payı vardı. Ruslar Zonguldak'ı bombalamak için 10 gemiyle denize açıldıklarında, doğuya erzak götürmekle görevli en büyük üç erzak gemisi Bahriahmer, Bezmialem ve Mithatpaşa gemilerine rast gelmiş ve onları da batırmışlardır. Bunu yanında 4000 tonluk Derne gemisinin yine Ruslar tarafından batırılması da askerin erzaksız kalmasındaki bir diğer önemli etkendir

Sarıkamış Harekâtı 

1 Kasım 1914’de sınırı geçen Ruslar, 4 Kasım 1914’te Köprüköy önlerine gelmiş bulunuyorlardı. Karaköse Murat suyu cephesinde de aynı surette ilerlediler. 5 Kasım’da Ruslar Türk sınırına taarruz için emir aldılar. Başkumandan vekili Enver Paşa 4 Kasım tarihli emrinde taarruzu emrediyordu. Bu emir verildiği sırada Doğu Anadolu’da kışın en şiddetli, sert günleri başlamıştı. Nitekim Rus ordusu da taarruz emri alasına rağmen harekete geçemiyordu. Hasan İzzettin Paşa Üçüncü Ordu’nın fikri, buralarda ve bu mevsimde taarruzdan kaçmaktı. Fikri, düşman ilerlese bile onun Erzurum Kalesine çarptıktan sonra karşı bir taarruzla ezilmesini sağlamaktı. Enver Paşa taarruz emri vermemiş olsaydı, herhalde iki orduda karşılıklı yerlerinde kalacaktı ve sonuçta “Sarıkamış Dramı” da yaşanmayacaktı.

Ana madde: 1. Köprüköy Savaşı 

3. Ordumuz ve XI. Kolordu, süvari birlikleri ve kürt aşiret askerleri 6-9 Kasım Köprüköy muharebesiyle Ruslar’ın taarruzunu kırmış ama 18. Piyade Alayı ve 30. Piyade Alayının gerilemesi yüzünden alan kaybetmişdir.
Ana madde: 2. Köprüköy Savaşı 
11-12 Kasım'da IX. Kolordu, Ahmet Fevzi Paşanin komutasinda, ve XI. Kolordu solunda olmak üzere süvari birliğinin öncülüğünde ilerlemeye başlamıştır. 3. Piyade Alayı, Köprüköy'ü elegeçirmeyi başarmıştır.
Ana madde: Azap muharebesini 
14-18 Kasım’da Azap muharebesini de kazandı.
Fakat pek hesaplı olan Ordu komutanı Hasan İzzettin Paşa, sınır gerisine çekilen Ruslar’ı takipten vazgeçince, bunun üzerine başkumandan vekili Enver Paşa bu cepheye gelmiştir. Enver Paşa Erzurum’a gelmeden önce Albaylığa yükseltilen Genel Kurmay ikinci başkanı Hafız İsmail Hakkı, 27 Kasım’da İstanbul’dan Erzurum’a gelmişti. Kendisini Enver Paşa’nın görevlendirdiğini bildirmektedir. Zaten hemen onun ardından Enver Paşa Erzurum’a gelmiştir.
Mezarlarını arayan Sarıkamış şehitlerinin gizli kalmış günlüğü Kars ve Ardahan, ‘93 Harbi’ diye bilinen 1876-1877 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Ruslar’ın eline geçmiş ve Sarıkamış kasabasına kuvvetli bir Rus garnizonu yerleştirilmişti.

SARAYIN DAMATLARI

Birinci Dünya Savaşı’na girmemizden hemen sonra, o günlerde devletin en güçlü adamı olan ve

‘Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili’ ünvanını taşıyan Enver Paşa, Anadolu’nun doğusunu Rus işgalinden 

kurtarıp Kafkaslar’a uzanabilmek için Sarıkamış’ı hedef alan bir harekát hazırlığına girişti. Paşa’yı bu 
harekáta
 yönlendirenlerin başında, onun gibi ‘sarayın damadı’ olan bir başka asker, Albay Hafız Hakkı Bey vardı.
Ve, çoğumuzun hálá bilmediği bir husus: Türkiye’nin o günlerdeki genelkurmay başkanı Türk değil, bir Alman generaliydi: General Bronsart von Schellendorf!

Enver Paşa, diğer kumandanların ‘ordu hazırlıksız, üstelik kış bastırmak üzere’ yolundaki uyarılarına dinlemedi,

Erzurum’a gitti, komutayı üstlendi, 10. Kolordu’nun başına Albay Hafız Hakkı Bey’i getirdi ve harekát 22 Aralık 1914’te başladı. İşin sonunun kötü olacağını kestiren bazı komutanlar, o günlerde ardarda istifa etmişlerdi.

DAĞLARA TIRMANDILAR

Paşa’nın savaş plánına göre, üç kolordudan meydana gelen 3. Ordu’nun bir bölümü Allahuekber Dağları’nı yürüyerek aşacak ve Sarıkamış kuşatılacaktı. Ama bazı komutanların ‘Sarıkamış’a ilk giren olma’ hayaliyle kendi başlarına harekete kalkışmaları, Hafız Hakkı Bey’in kaçan Rus birliklerini takip ederek kuşatma hattını lüzumsuz yere genişletmesi ve onbinlerce askeri kışlık elbiseleri olmadan karlarla kaplı Allahuekber Dağları’na tırmandırması büyük feláketi getirdi.

Birliklerimizden bazıları Sarıkamış’a girmeyi başarmalarına rağmen Ruslar tarafından yokedildiler ama asıl facia dağlarda yaşandı: Ruslar’a karşı henüz tek bir kurşun bile atmamış olan onbinlerce askerimiz soğuktan donarak sonsuz bir uykuya daldı, binlercesi de tifüsten kırıldı. 25 ve 26 Aralık günlerinde vaziyetimiz çok daha kötüleşti ve 3 Ocak’ta artık herşeyin bittiğini anlayan Enver Paşa, Albay Hafız Hakkı Bey’i ‘Paşa’ yaparak 3. Ordu’nun başına geçirdikten sonra Erzurum’a döndü. Daha birkaç gün önce onbinlerce askeri Allahuekber Dağları’na süren Hakkı Paşa 4 Ocak’ta geri çekilme emri verecek ve Sarıkamış harekátı böylesine büyük bir hüzünle noktalanacaktı.

GÖRÜLMEMİŞ SANSÜR

Enver Paşa, Erzurum’dan İstanbul’a dönüşünde Türkiye’de örneğine bugüne kadar bile rastlanmamış olan bir sansür uyguladı ve basında Sarıkamış harekátı ile ilgili olarak tek bir satır haber yahut resim çıkmadı. Sansür öylesine yoğundu ki, halk, Sarıkamış’ta nelerin yaşandığını seneler sonra öğrenebilecekti.

Ders kitaplarında bile sadece birkaç satırla geçiştirilen ama bizler için aslında Çanakkale Savaşı kadar önemli olan Sarıkamış faciası, Prof. Dr. Bingür Sönmez’in senelerdir devam eden çabaları sayesinde gündeme bu sene böyle yoğun bir şekilde geldi ve çoğumuz belki farketmedik ama, bu hatırlayış Türkiye’de bir ilke de öncülük etti: Şimdiye kadar sadece zaferlerini ve mutlu günlerini hatırlayan Türkiye, geçmişindeki bir bozgun feláketini de ilk defa Bingür Hoca’nın sayesinde anıyor!

Prof. Bingür Sönmez neşteriyle bugüne kadar binlerce kişiye hayat vermişti, öncülük ettiği Sarıkamış organizasyonuyla da şimdi onbinlerce şehidin ruhunu şádetti.

Hakkı Paşa cephede öldü karısı sürgünde can verdi

HAFIZ Hakkı Paşa, sorumlularından olduğu Sarıkamış faciasını 16. asırda düşmanlarına esir düşen Fransa Kralı Birinci Fransuva’nın ‘Şereften başka herşey mahvoldu’ cümlesiyle özetlemişti.

1879’da Manastır’da doğan Hafız Hakkı Paşa, 23 yaşında kurmay yüzbaşı oldu, Balkanlar’daki çetelerle uğraştı, bir ara Viyana’ya askeri ataşe olarak yollandı ve 1914’te henüz yarbay iken Genelkurmay İkinci Başkanlığı’na getirildi.

7 Aralık 1914’te Kafkas Cephesi’ndeki 10. Kolordu’nun kumandanı oldu ve Sarıkamış bozgunundan sonra ‘Paşa’ yapılarak 3. Ordu’nun kumandanlığına tayin edildi. Ancak paşalığı 1,5 ay kadar sürecek, akıbeti Alahuekber Dağları’nda can veren askerlerin akıbetiyle aynı olacak ve tifüse yakalanan Hafız Hakkı Paşa hayata 1915’in 15 Şubat’ında, Erzurum’da veda edecekti.

‘Vicdani’ takma adıyla gazetelere çok sayıda makale yazan, ‘Şanlı Asker’ ve ‘Bozgun’ adında iki de kitabı olan Hafız Hakkı Paşa, Sultan Beşinci Murad’ın torunlarından Behiye Sultan ile evlenmiş ve ‘Dámád-ı Şehriyári’, yani hükümdar damadı olmuştu. Kocasının hatırasına hayatının sonuna kadar sıkı sıkıya bağlı kalan Behiye Sultan, 1924’te Osmanlı Hanedanı’nın bütün mensuplarıyla beraber Türkiye’den sürgüne gönderilecek ve hayata 1940’lı senelerde Kahire’de büyük bir yokluk içerisinde veda edecekti.

Hafız Hakkı Paşa’nın Osmanoğlu ailesi vasıtasıyla bana intikal eden günlükleri, 1915’in 12 Ocak günü yazılan satırlarla nihayete eriyor, zira Paşa, o tarihten itibaren kendisini ölüme götürecek olan hastalığın pençesine düşmüş bulunuyor.

Aşağıda, Hafız Hakkı Paşa’nın günlüklerinden Birinci Dünya Savaşı’na girişimizin ve Sarıkamış Harekátı’nın öncesi ile sonrasının anlatıldığı bazı bölümleri, diline ve üslubuna dokunmadan naklediyorum:

KASIM 1914: Mateessüf, sabah, donanmamızın düşman donanmasıyla harbe tutuştuğu haberi geldi ve hemen Alman erkán-ı harbiyyesi (genelkurmayı) ile temas edildi. Mezkur erkán-ı harbiyyenin bizden şunları istediğini anladık:

- Hemen, Karadeniz’de hareket.

- Mısır istikametinde mümkün mertebe çabuk ilerlemek.

- Cihad-ı mukaddes (kutsal savaş) ilán etmek.

Ben, bunların üçünü de saçma addediyorum fakat ne yapayım? Madem ki müttefik? Dik Alman kafasına láf anlatmak da kabil değil. Bir kerre de harp başlamış! Artık olacak!

Harp nasıl başladı: Donanma kumandanına şöyle bir emir hazırlanmış idi: ‘Rus donanmasını mahvederek Karadeniz’de hákimiyet kazanınız’. Bu emir, benim kasamda duruyordu. Ancak icabında ve zamanında verilecekti. Bizim hareketimizden evvel, Nazır (Harbiye Nazırı Enver Paşa) emri istedi. ‘Şuson’a (Alman amirali) vereceğim. Kapalı bir zarf içinde. Lázım olduğu zaman emri aç! diyeceğim’ dedi. Ben şüphelendim, rica ettim, dinlemedi.

Halbuki, iş büsbütün başka türlü imiş ve Şuson kendisi Alman kafasıyla yapmış, etmiş, bizi vakitsiz bir harbe sürüklemiş. Bundan sonra artık vaziyeti selámete çıkarmak için canla-başla çalışmak lázım.

ARALIK 1914: Hastaların yemekleri ve háli bir türlü düzelemiyor. Bugün yine birçok adam dövdüm ve derken yine bir feláket karşısında bulundum:

Hastahane yanında bir hasta nefer, titrek ayaklarıyla matarasını doldurmaya gidiyor! Sordum:

- Niçin gidiyorsun?

- Ne yapayım efendim, para ile su satıyorlar. Benim param yok!

- Kim satıyor?

- .....

- ..... kim?

- Hademe.

- Haydi göster.

Yürüdük. Zavallı, canlı cenaze gibi. Hastahaneden ahıra girdik. Yine iki ölü vardı.

İçeride bir teláş. Su değil, ekmek satılıyordu. İri yarı bir çavuş. 60 para, beş kuruşa ekmek satıyordu. Öldüresiye vurdum. Taşla kafasını ezdim. Firara koyuldu (kaçmaya çalıştı). Yanımdaki mülázım (teğmen) Küçük Münir yetişti, herifi altına aldı. Bir kasatura buldum, kafasını gözünü parçaladım.

10 OCAK 1915: Hava güzel, ben hastayım. Derece-i hararetim (ateşim) 37,5. Her tarafım ağrıyor. Vaziyet yine sakin. ...Yaralılara maaşlarına mahsuben 10 kuruş verdirdim. ... yaralı çavuşların Erzurum’a sevkini emrettim.

SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ İÇİN ÖZEL KLİP:

Yorumlar (0)
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 12 Şubat 2025
İmsak 06:49
Güneş 08:21
Öğle 13:10
İkindi 15:29
Akşam 17:49
Yatsı 19:16
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 21 57
2. Fenerbahçe 22 54
3. Samsunspor 22 43
4. Eyüpspor 22 39
5. Göztepe 22 35
6. Beşiktaş 21 35
7. Başakşehir 22 33
8. Kasımpaşa 22 31
9. Trabzonspor 21 29
10. Alanyaspor 22 28
11. Rizespor 22 27
12. Gaziantep FK 21 26
13. Antalyaspor 22 26
14. Konyaspor 22 24
15. Sivasspor 22 23
16. Kayserispor 21 20
17. Bodrum FK 22 17
18. Hatayspor 22 10
19. A.Demirspor 21 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 24 51
2. Karagümrük 23 42
3. Erzurumspor 23 40
4. Ahlatçı Çorum FK 24 38
5. Gençlerbirliği 23 37
6. Bandırmaspor 23 37
7. İstanbulspor 23 36
8. Keçiörengücü 23 34
9. Boluspor 23 33
10. Pendikspor 23 33
11. Ümraniye 23 32
12. Esenler Erokspor 23 31
13. Amed Sportif 23 31
14. Ankaragücü 23 30
15. Sakaryaspor 23 30
16. Manisa FK 24 30
17. Igdir FK 23 29
18. Şanlıurfaspor 23 28
19. Adanaspor 23 19
20. Yeni Malatyaspor 24 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 23 56
2. Arsenal 24 50
3. Nottingham Forest 24 47
4. Chelsea 24 43
5. M.City 24 41
6. Newcastle 24 41
7. Bournemouth 24 40
8. Aston Villa 24 37
9. Fulham 24 36
10. Brighton 24 34
11. Brentford 24 31
12. Crystal Palace 24 30
13. M. United 24 29
14. Tottenham 24 27
15. West Ham United 24 27
16. Everton 23 26
17. Wolves 24 19
18. Leicester City 24 17
19. Ipswich Town 24 16
20. Southampton 24 9
Takımlar O P
1. Real Madrid 23 50
2. Atletico Madrid 23 49
3. Barcelona 23 48
4. Athletic Bilbao 23 44
5. Villarreal 23 40
6. Rayo Vallecano 23 35
7. Real Sociedad 23 31
8. Girona 23 31
9. Osasuna 23 31
10. Mallorca 23 31
11. Real Betis 23 29
12. Celta Vigo 23 28
13. Sevilla 23 28
14. Getafe 23 27
15. Las Palmas 23 23
16. Espanyol 23 23
17. Leganes 23 23
18. Valencia 23 22
19. Deportivo Alaves 23 21
20. Real Valladolid 23 15