Hastalığın adı var ama..

Esenyurt’ta annesi ile birlikte yaşayan 25 yaşındaki Onur Gökçeli, 29 Ekim 2013’te gözünde çıkan küçük bir şişlik nedeniyle doktora gitti. Yapılan tetkiklerin ardından Gökçeli, hızla büyüyen şişlik nedeniyle gözünü kaybetmemesi için doktorlar tarafından 6 Kasım’da ameliyata alındı. 2 gün sonra da ikinci bir ameliyat gerçekleştirildi. Ancak gözündeki şişlik ameliyatlara rağmen büyümeye devam etti.

Hastane hastane dolaşan gencin yapılan testler sonucunda tıp literatüründe “Rosai Dorfman” olarak bilinen nadir görülen kan hastalığına yakalandığı tespit edildi. Gözünde çıkan şişlik zamanla tüm vücuduna yayılan Gökçeli, tedavisi için neredeyse İstanbul’daki tüm hastaneleri dolaştı. Gittiği her hastanede doktorlardan “Bu hastalığı daha önce duymadık” cevabını alan genç çaresizce evine döndü. Gözündeki şişlik zamanla büyüyen talihsiz genç gözünü kaybetmekle karşı karşıya kaldı. Dünyada sadece birkaç kişi de görüldüğü belirtilen hastalık nedeniyle çalışamayan Onur Gökçeli, yetkililerden yardım istedi.

“OĞLUM GÖZÜNÜ KAYBEDEBİLİR”

Oğlunun durumunu anlatırken zaman zaman gözyaşlarını tutamayan anne Hacer Alkaş, oğlunun tedavisine ilişkin doktorların kendilerine bir şey söyleyemediğini belirtti. Oğlunun hastalığı nedeniyle gitmedikleri doktor kalmadığını ancak durumlarına bir çare bulmadıklarını belirten anne Hacer Alkaş, “Doktorlar vücuttaki kemiğin bir hücre ürettiğini söylüyor.

Beyaz kanda bir hastalığı varmış. Ama hangi hastaneye gittiysek bütün doktorlar ‘biz bu hastalığı bilmiyoruz’ diyerek bizi çaresiz bırakıyorlar. Şimdi ne yapacağımızı bilmiyoruz. Oğlum gözünü kaybedebilir. Kanserden bahsediyorlar, her şeyden bahsediyorlar ama tedaviye gelince kimse bize yardımcı olmuyor. Ben buradan yardım istiyorum yetkililerden, çocuğumun tedavisini yaptırsınlar” dedi.

Zaman zaman duygulanan acılı anne yetkililere seslenerek, “Çocuğumun gözünü iyileştirsinler. Hiç mi görülmedi? Mutlaka bilen biri vardır. Bir çözüm bir çare istiyorum” diye konuştu.

İki ameliyat geçiren oğlunun üçüncü bir ameliyat gerçekleştirmesi gerektiğini belirten anne Alkaş, “Riskli diyerek kimse ameliyatına yanaşmıyorlar. Gözünü kaybedebileceğini söylüyorlar. Ne olur birileri bize yardımcı olsun. Bir sürü doktora gittim yalnız bir doktor bana ‘ben bunu daha önce gördüm, ben bu gözü çıkartırım arkasını temizlerim tekrar yerine koyarım’ dedi. Sigortamız olmadığından bir daha o doktora götüremedim. Her yeri aradım bana bir tek Sağlık Bakanlığı’ndan dönüş yapıyorlar ve hastane isimleri veriyorlar. Ama hangi doktora gittiysek bize ‘Biz bu hastalığı bilmiyoruz’ diyorlar” şeklinde konuştu.

Hastalığı nedeniyle hayatının altüst olduğunu belirten talihsiz genç, “Tek istediğim gözlerimi kurtarmak” dedi. Hastalığı sonrası insanların kendisine bakışının değiştiğini ifade eden Onur Gökçeli, “Çalışamıyorum. Hastanelerde yatıncaya kadar çalışıyordum. Artık sigortam bitti ve hiçbir şeyden faydalanamıyorum. Cebimde üç kuruş para olmadığı için çektirmem gereken filmleri çektiremiyorum” diye konuştu.

Kendisine söylenen tüm hastanelere gittiğini belirten Gökçeli, “’Gözünü bile kaybedebilirsin, ama yapabileceğimiz bir şey yok’ diyorlar. Herkes geri plana kaçıyor. Ne yapmam gerekiyor bilmiyorum en azından bir kapı arıyorum. Gözlerimi kurtarmam lazım, başka bir derdim yok. Geleceğe yönelik hiçbir plan yapamıyorum. Gelecekle ilgili hiçbir amacım kalmadı, tek odaklandığım şey gözüm oldu. Ne yapacağımı bilmeden öyle ortada kala kaldım” dedi.

“Yetkililer beni kendi evlatlarının yerine koysun” diyen Gökçeli, “Sağlık Bakanlığı’ndan devlet büyüklerinden bir yardım bekliyorum. Yaşım 25, beni kendi evlatlarınız yerine koyarsanız sevinirim. Yaşım çok genç ben bu gözümü kaybedersem hayatım biter. Bunun için hepinizden yardım bekliyorum” diye konuştu.


HABER İÇİN TIKLA>>>