Hakimiyet Altına Alınmak İstenen Kadınların Doğal Savaşı...

Öyle hızla tahrip ediyorlar ki her canlı ve doğal olanı; doğa ananın can verdiği, beslediği, büyüttüğü ne varsa, doğası, çocuğu, kadını, siyasi iktidarın katliamına maruz kalıyor durmaksızın…

Kadın 09.01.2017, 17:51 09.01.2017, 18:27 Emre
Hakimiyet Altına Alınmak İstenen Kadınların Doğal Savaşı...

Soma’nın Yırca Köyü’nde 6 bin zeytin ağacını yok eden ile binlerce kadına tecavüz eden, öldüren bilinçaltı, doğadaki her canlı gibi kadını da sadece kendisine hizmet edecek bir nesne olarak gören kibirli ve erkek egemen bilinçaltıdır.

Bu akıl; hiçbir canlının diğerinden üstün ya da aşağı olmadığı, her canlının tuttuğu yer itibarıyla bütünü tamamladığı hakikatini asla göremez. Sürekli hiyerarşik bir yapı oluşturup hükmetmek sevdasındadır.

İnsanın insana olan tahakkümü insanın doğaya olan tahakkümünü doğurur ve erkeğin kadına olan tahakkümü aynı zamanda onun doğayla olan ilişkisinin bozulmasındaki en önemli ilk adımdır.

Kadın bedenini kontrol altında tutmaya yönelik bu yaklaşım, dini köklerini ilk olarak İbraniler ve kutsal kitaplarından, felsefi köklerini ise Antik Yunan’dan özellikle de ilk hoca olarak gördüğü Aristoteles‘ten alır. Tek tanrılı dinlerin hepsinin, Tevrat’a dayanan yaratılış teorisine göre: Havva, kolayca baştan çıkan ve baştan çıkartan bir nesnedir. Bundan dolayı da tanrı tarafından ömür boyu ağrılı bir şekilde çocuk doğurma ve onun bakımıyla cezalandırılmıştır. Yani bir bakıma eve hapsedilmiştir.

Zaten Havva kelimesinin etimolojik kökeni de heva, heves eden anlamındadır. Bu yönüyle Havva lanetlenirken cinselliğe hiç bulaşmamış haliyle Meryem Ana kutsallaştırılmıştır. F.B bu durumu, kadının kendisine karşı ikiye bölünmesi şeklinde adlandırıyor. Bütün olumlu yanları erkeğe, olumsuzları kadına atfeden düalist bakış açısının Eski Yunan’da da olduğunu söylemeliyiz. Başlangıcı Platon’da olan ve fakat Aristoteles’le belirginleşen bu bakış açısında; ruh beden, akıl duygu üzerinde bir üstünlüğe sahiptir. Aristoteles’e göre kadınlar “daha korkak ve aşağı” erkeklerin ruhlarını alırlar. Sonuç olarak; erkek yüce bir ruhsallık sahibi olarak göksel olanı, kadın ise aşağı bir ruhsallık sahibi olarak yersel-maddi olanı temsil eder. Hiçbir kadına, binlerce peygamberlikten birinin dahi verilmemiş olması da bunu gösteriyor.

İmam Gazzali’ye bakalım: “Kadın kendine ait özel bölmede kalmalı ve iğinin başından ayrılmamalıdır. Dama gereğinden fazla çıkmamalı ve buradan sağa sola bakmamalıdır. Ayrıca komşularıyla çok az konuşmalı  ve onların evine gitmemelidir.”

Bu ve benzeri söylemler ancak kadın bedenini tehdit olarak algılayıp, ondan deli gibi korkan bir psikopatolojiye ait olabilir. Bu anlayış kendi arzularına ve düşkünlüğüne en küçük bir sorumluluk yüklemez. Üstüne, en basit bir itirazı dahi kabul etmez.

Hal böyle olunca, doğanın ve kendi bedeninin bütünlüğünü korumak için mücadele etmek öncelikli olarak kadına düşmüştür. Çünkü doğa ve doğaya yönelik müdahaleler söz konusu olduğunda erkek hele bir bakalımcıdır. Kadın ise kadın olarak yaşadığı hayattan gelen ve onda bir anlamına gelir. Kadınlardaki bu farkındalık ve direniş geleneği aynı süreçlerden geçmiş birçok ülkede benzerlik gösterir. Hindistan’ın en büyük doğa hareketlerinden Chipko kadınları, “kendi bedenlerini nasıl üretken bir kendilik olarak kavrıyorlarsa doğayı da öyle kavramışlar” ve ağaçlara tırmanıp sarılarak korumaktan tutun, geceleri ormanlarda nöbet tutarak, ağaç katliamcısı şirket çalışanlarının elini kolunu bağlamaya kadar varan bir dizi eylemlilik geleneği bırakmışlardır.

Türkiye insanı ve özellikle de kadınlar, içinden geçtiğimiz süreçte eşzamanlı yapılan doğaChipko kadınlari 2  Kadını kontrol altında tutmaya çalışanlara karşı kadının doğal savaşı Chipko kad C4 B1nlari 2 katliamlarına karşı her yerden ses veriyor: Tokat’ta HES’lere karşı 19 köy birden ayaklanırken Yırca’da muhtarı, köylüsü birlik olup termik santrala karşı koyuyor. Karadenizliler, vadilerinin talanına isyan edip kitlesel olarak sokaklara çıkıyor ve yaylalarını mahvedecek olan yeşil yol projesine karşı amansız bir karşı koyuş sergiliyor. Bu umut veren mücadele potansiyelini doğuran ise önden yolu açan; Loç’un sarı yazmalı kadınları, Diyarbakır Hevsel Bahçeleri’ndeki kadınlı erkekli direnişçiler, Senoz’da şantiye taşlayan Gürgenli nineler, “Vadimize hele bi gelsunlar” diyen Hemşinli kadınlar, nükleer santralı kentlerine sokmamaya çalışan Sinoplu cesur kadınlar, Peri’de üzerilerine ateş açan şantiye güvenlikleri ve karakola karşı ellerinde taş ve sopalarla direnen kadınlar ve Antalya Ahmetler Kanyonu’nda üzerilerine ateş açılmasına rağmen gösterdiği dirençle iş makinalarını köylerine sokmayan kadınlardır.

Erkekler, kadındaki bu hissiyat ve mücadeleyi anlamak için çaba sarf ederek neden daha geride durduğuyla hesaplaşmalıdır. Bu hesaplaşma onu, kadın ile birlik olmaya götürecek ve doğa mücadelesi üzerinden, cinsiyetçi bakış açısı sorunsalının çözümünün de önü açılacaktır.

Doğa ve bütünlüğünün ruhuna uygun hareket etmek istiyorsak eğer; sermayenin ve yarattığı yok edici, aşağılayıcı, ayrıştırıcı, erkek egemen kültürün karşısına daha kapsayıcı bir mücadele biçimiyle çıkmalıyız. Toplumsal ekoloji mücadelesi: Etnik köken, cinsiyet, mezhep, inanç, hayvan hakları ve doğa mücadelelerinin birbirine gönüllü bağlılığını ister.

(Mücadele süreçlerinde kadınların önde olduğunu söylerken amacımız cinsiyetler arası bir kıyas yaparak erkekleri etkisiz göstermek değil, sebeplerini yukarıda aktarmaya çalıştığımız sosyo-kültürel durumu anlamaya çalışmaktı.)



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 04 Mayıs 2024
İmsak 04:11
Güneş 05:51
Öğle 13:06
İkindi 16:58
Akşam 20:11
Yatsı 21:44
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Beşiktaş 35 54
5. Başakşehir 34 52
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 34 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Ankaragücü 35 39
14. Samsunspor 34 39
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 34 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14