Benim saçlarım süpürge değil, peki sizin?

Derin’in okulunda üç haftadır devam eden, bir hafta daha devam edecek olan bir seminerler dizisi var. “Anne-Baba Okulu” adı altında sunulan seminerlerin konusu “Anne-Baba Tutumları”ydı. (Geçtiğimiz hafta boyunca katıldığım seminerler sayesinde bu hayatımda olmasa bile bir sonraki hayatımda mükemmel bir anne olmayı garantilemiştim… Şimdi ondan sonraki hayatımı da garantiye alıyorum)

Kadın 31.12.2016, 10:56 31.12.2016, 10:57
Benim saçlarım süpürge değil, peki sizin?

İlk oturum çok güzel geçti. Tutum nedir, davranıştan farkı nedir, davranışlarımızı nasıl şekillendirir… bunları öğrendik. Faydalıydı.

Semineri okulun psikoloğu düzenliyor. Geçtiğimiz haftaki ikinci oturumun sonuna doğru, anne-baba tutumları ve demokratik-otoriter ebeveyn tutumları arasındaki farklardan bahsederken konu nasıl olduysa kadın-erkek tutumları arasındaki farka geldi. Daha doğrusu toplumun, kadın ve erkeğe yüklediği rollerin arasındaki farka… Ve bir anda olay bir grup terapi seansına dönüştü. Bir sürü kadın “Evet ya, anne olmak çok zor ya, benim çocuktan önceki hayatımdan eser yok ya!” diye yakınmaya (ve hatta bazılarımız ağlamaya) başladık.

Hal böyle olunca bu haftaki oturum da yine benzer bir konu üzerinden devam etti. Çok ayrıntıya girmeyeceğim, nitekim hem burada aktarmak üzere not almadım, hem de paylaşmak için izin almadım. Ancak çok dikkatimi çeken bir ayrıntından bahsetmezsem çatlarım…

Anne-babalarımızın, çocukluğumuzda aklımızda yer eden dört davranışını yazmamızı istedi psikolog. Anne için dört hane, baba için dört hane… Kimi benzer şeyler yazdı, kimi farklı. Ancak aynı olan bir şey vardı, o da neydi biliyor musunuz? Anne hanesindeki FEDAKAR kelimesi

Evet, hepimizin annesi fedakardı. Çoğumuzun babası talepkardı. Peki ya, birbirini hiç tanımayan, ve hatta Türkiye’nin farklı şehirlerinde yetişmiş bunca kadının annesini aynı şekilde tanımlamasının nasıl bir sebebi olabilirdi?

Elbette sosyolojik bir sürü analize girilebilir burada, ki benim onu yapacak donanımım yok. Ancak ben, yaşları 30 ila 40 arasında değişen bir grup kadının hepsinin annesini FEDAKAR olarak tanımlamasını çok trajik buluyorum. Önce annelerimiz, sonra kendimiz adına…

Bu fedakarlık öyle “Ay canım, masada son kalan lokmayı bana ikram eder” fedakarlığı değil. Bu fedakarlık“Anne yemez yedirir, içmez içirir” fedakarlığı. “Anne saçını süpürge eder” fedakarlığı… “Anne, etli kuru fasulyenin etlerinin bir kısmını kocasına, geri kalanını çocuklara paylaştırır, kendine kalmaz” fedakarlığı…

Bunlar öyle içimize işleyen şeyler ki, geride bırakması çok zor ve hatta imkansız. Ne annemin bana Yemekteki etleri kocana koy” ne de kocamın bana “Ben bu evin erkeğiyim, bütün etleri ben yiyeceğim” demişliği var… Ama ben de annem gibi davranmaya yelteniyorum çoğu zaman. Çünkü öyle gördüm. Annem bana “öyle yapma” dese bile, annemle babamın arasındaki ilişkiyi (ki muhtemelen babamın da öyle bir talebi yoktu, onu da annem kendi annesinden görmüştü) görerek öğrendim ben. Şimdi sıkıysa öğrendiğini unut…

Acayip çalışılması gereken şeyler bunlar… Altından kim bilir neler neler çıkar. Ama şu bir gerçek ki ben çocukları için saçını süpürge eden annelerden olmak istemiyorum. Benim saçlarım bana ait, kimsenin süpürgesi değil. Çocuklarımın bile…

40 yaşından sonra ikinci kez üniversite okumaya başlayan bir arkadaşımla sohbet ettim. Haftanın üç gecesi derse gittiği için eve geç geldiğini, o geceler çocuğunun geç yattığını, bunun için de bir yandan vicdan azabı duyduğunu söyledi. Ah o vicdan azabı yok mu o vicdan azabı?.. Bir gölge gibi her yerde peşimizde… Çocuğuma bugün sebze yapmadım, hazır meyve aldım, mama verdim, onunla “kaliteli zaman” geçirmedim, istediği kitabı okumadım… Bitmiyor…

Dedim ki o arkadaşıma… “Ne iyi yapıyorsun! Varsın haftada üç gece geç gel… Çocuğuna örnek oluyorsun, daha ne işte?.. Kendin için bir şey yapmanın iyi bir şey olduğunu öğretiyorsun ona… Bundan daha değerli bir bilgi olabilir mi?” 

Kadınlık üzerinden siyaset yapıldığı, kadınları ilgilendiren durumlara erkeklerin karar verdiği ataerkil bir toplumda kadın olmak zaten zor. Anneliğin “kutsal”, çocuk şarkılarının “Analar çeker yükü, kimsenin bilesi yok” olduğu bir memlekette anne olmak daha da zor. Yükü çok fazla. Sorumluluğun altından kalkmak hiç kolay değil. Öyle eziliyorum ki bazen…

Ama çok mücadele ediyorum. Hayır, tek başıma altından kalkmak için değil. Tek başıma altından KALKMAMAK için.

Öyle öğretilmiş ki bana, öyle kodlanmış ki içime…

“Bu yükü tek başıma taşımak zorunda değilim.“ Bunu hatırlatıyorum kendime…

Buna önce kendim inanmalıyım ki etrafımdakileri de inandırabileyim.

Süper anne olmaya çalışmak en kolayı. Hepimiz hem çocuk, hem ev, hem iş, hem her neyseyi yapmaya çalışabiliriz. Bütün bunların altından kalkmaya çalışmak (ve tabii ki kalkamamak) kolay.

Zor olanı “İyi de, ben bunların hepsini mükemmel bir şekilde yapamam. Kaldı ki, yapmak zorunda değilim ve yapmaya çalışmak da istemiyorum” diyebilmek…



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 18 Nisan 2024
İmsak 04:40
Güneş 06:13
Öğle 13:08
İkindi 16:53
Akşam 19:54
Yatsı 21:20
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 32 48
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 32 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Keçiörengücü 30 36
12. Şanlıurfaspor 30 34
13. Ümraniye 30 34
14. Manisa FK 30 33
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 30 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 31 57
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 31 17
20. Almeria 31 14