Piramit Haber

Kan Zehirlenmesi - Sepsis Neden Olur? Belirtileri ve Tedavisi

Sağlık

Kan zehirlenmesi veya (sepsis) tüm dünyada yaygın olması yanında en az bilinen ve hatta kalp krizinden bile fazla ölüm oranına sahip bir hastalıktır. Herhangi bir mikrop veya basit bir enfeksiyon her zaman sepsise neden olabilir. Kan Zehirlenmesi (Sepsis) Nedir? Belirtileri, Teşhisi, Nedenleri ve tedavisi hakkındaki bilgileri burada bulabilirsiniz.

İÇİNDEKİLER:

Kan Zehirlenmesi (Sepsis) Nedir? Kan Zehirlenmesi (Sepsis) Belirtileri Kan Zehirlenmesi (Sepsis) Teşhisi Nasıl Konulur? Sepsis (Kan Zehirlenmesi) Neden Olur? Kan Zehirlenmesi (Sepsis) Çeşitleri Kan Zehirlenmesi (Sepsis) Tedavisi Kan Zehirlenmesi (Sepsis) İçin Bitkisel Tedavi

Kan Zehirlenmesi (Sepsis) Nedir? Vücutta bir enfeksiyona neden olan bakterilerin kana karışması ile vücuttaki bağışıklık sisteminin bu bakterilere karşı büyük bir savunma tepkisi göstermesi ile sepsis ortaya çıkar. Normal şartlarda vücudun kana karışan bakterilere karşı bir bağışıklık yanıtı geliştirmesi normal ve olması gereken bir durumdur. Fakat bu yanıt bazı durumlarda olması gerekenden çok daha güçlü olduğunda, organ ve dokulara hasar verebilmektedir. Ağır sepsis vakalarında tüm vücutta iltihaplanmalar meydana gelir ve septik şok adı verilen tablo ortaya çıkabilir. Bu durum tansiyonda ciddi bir düşüşü de beraberinde getirir ve ölümle sonuçlanabilir. Birçok enfeksiyon sepsisle sonuçlanabilir. Bunun önlenebilmesi için gerekli antibiyotik tedavilerinin ve intravenöz sıvı uygulamalarının zamanında yapılması gerekir. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler, hamile kadınlar, 1 yaşın altındaki çocuklar ve 60 yaşın üzerindeki erişkinlerde sepsisin gelişebilme olasılığı diğer bireylere oranla oldukça yüksektir.

Kan Zehirlenmesi (Sepsis) Belirtileri

Geçirilen ağır enfeksiyonlarda sepsisin belirtileri çok net olmayabilir. Bu nedenle sepsisin enfeksiyona bağlı olarak görülen farklı semptomlarla karıştırılabilmesi mümkündür. Tanısı konulmuş veya konulmamış her türlü enfeksiyon, sepsis tablosunun gelişimi için olasılık arz eder. Sepsis, ağır sepsis ve septik şok şeklinde üç farklı aşaması olan sepsisin en yaygın görülen belirtileri şunlardır:

Ateşin 38 derecenin üzerinde seyretmesi Kalp atış hızının dakikada 90 atışın üzerinde olması Solunum hızının dakikada 20 soluğun üzerinde olması Üşüme, ürperme ve titreme Nefes darlığı

Yukarıdaki belirtilerin görülmesi durumunda vücudunda herhangi bir enfeksiyonu veya enfeksiyon şüphesi bulunan hastalar mutlaka hastanelerin acil kliniklerine başvurmalıdır. Sepsisin kontrol altına alınmaması ile ikinci aşama olan ağır sepsis tablosu gelişir. Bununla birlikte görülen yaygın belirtiler şunlardır:

İdrara çıkışın azalması, idrar yaparken yanma ve acı hissetme Solgun renkli, rengi değişmiş veya beneklenmiş cilt görünümü Zihin bulanıklığı ve bilişsel fonksiyonlarda azalma Kandaki trombosit seviyelerinde düşüklük Solunum fonksiyonlarının bozulması ve nefes darlığı Kalp ritminin bozulması Vücut ısısının düşmesi (hipotermi) Aşırı kilo kaybı

Sepsisin en son aşaması olan septik şok durumunda ise yukarıdaki belirtilere ek olarak kan basıncının anormal derecede düşmesi ve kandaki laktik asit seviyesinin yükselmesi söz konusudur. Bu evrede organ yetmezliklerinin oluşumu kaçınılmaz bir hale gelir.

Kan Zehirlenmesi (Sepsis) Teşhisi Nasıl Konulur? Sepsisin yukarıda belirtilen semptomlarından birkaçının birden bulunması, sepsisten şüphe edilmesi gerektiğini işaret eder. Bu belirtilerle sağlık kuruluşlarına başvuran bireylerde hekim tarafından hastanın detaylı öyküsünün alınmasının ve yapılacak fiziksel muayenelerin ardından birtakım tanı testleri istenir. Bunlardan ilki ve en önemlisi kan testleridir. Kanda enfeksiyon ve enfeksiyon belirteçlerinin bulunup bulunmadığı araştırılır. Bunun yanı sıra pıhtılaşma sorunları, oksijen miktarı, karaciğer ve böbrek fonksiyonları, su ve elektrolit düzeyleri ile kan pH'ı yapılacak kan testleri ile değerlendirilir.

Hastada görülen belirtiler ve kan bulguları bir arada değerlendirildikten sonra hekim tarafından gerekli görülmesi durumunda daha ileri tetkiklerin de yapılması gerekebilir. İdrardaki bakterilerin incelenmesi için idrar testi, enfeksiyon etkenlerinin araştırılması için yara ve mukus salgı testlerinden yararlanılabilir. Bunların yeterli gelmediği durumlarda akciğerlerin görüntülenebilmesi için röntgen, iç organlardaki enfeksiyonların araştırılması için bilgisayarlı tomografi (BT), safra kesesi ve yumurtalık gibi organlardaki enfeksiyonların görüntülenmesi için ultrason, yumuşak doku enfeksiyonlarının incelenebilmesi için manyetik rezonans (MR) uygulamalarından yararlanılabilir. Yapılan tetkikler sonucunda sepsis tanısı alan hastalarda belirtilerin ne şekilde ve hangi seviyede olduğu belirlenerek hastalığın hangi evrede olduğu tespit edilebilir. Elde edilen bulgular sonucunda tedavi süreci derhal planlanmalı, organ fonksiyonlarının korunabilmesi için gerekli uygulamalara bir an önce başlanmalıdır.

Sepsis (Kan Zehirlenmesi) Neden Olur? Kan zehirlenmesinin tıbbi adıdır sepsis. Bağışıklık sistemimiz bulaşıcı hastalıklara tepki gösterir. Bu tepki esnasında birtakım kimyasallar salgılayarak zararlı mikroorganizmalarla mücadele eder. Bu kimyasalların miktarı kişinin kendine zarar vereceği düzeye yükselirse sepsis ortaya çıkabilir.

1) Akciğer, İdrar Yolu Ve Karın Bölgesi İltihapları Bulaşıcı hastalıkların neden olduğu ve vücudun herhangi bir yerinde görülebilen hemen hemen her türlü iltihap sepsise yol açabilir. Ancak sepsise en çok neden olan iltihaplar akciğerlerde, idrar yolunda veya karın bölgesinde görülen iltihaplardır. 

Sepsisin yaygın nedenleri şunlardır:

Zatürre, Böbrek, İdrar torbası, Üretra iltihapları, Peritonit (Karın zarı iltihabı), Apandisit, Kolesistit (Safra kesesi iltihabı), Safra kanalı iltihabı,

Selülit vb. cilt iltihapları: Damar içi ilaç, gıda vb. verebilmek için kullanılan kateterler buna neden olabilir, Ameliyat sonrasında kapılan iltihaplar, Menenjit vb. sinir sistemi-beyin iltihapları, Nadiren grip, nezle, Kalp ve kemik iltihapları.

2) Şeker Hastalığı Herkesin az da olsa sepsis yaşama ihtimali vardır. Ancak şeker hastalığı gibi uzun vadeli bir hastalığı olan kişiler daha büyük risk altındadır.Sepsis yaşama riski daha yüksek olan kişiler şunlardır: AIDS, lösemi (kan kanseri) olmak; kemoterapi tedavisi almak vb. nedenlerle bağışıklık sistemi zayıflayanlar, Çok yaşlı veya küçük olanlar, Hamileler, Yakın zamanda bir ameliyat geçirenler veya araba kazası vb. nedenlerle büyük yaraları olanlar, Solunum cihazlarına bağlı olanlar, Kalıtsal nedenlerle bulaşıcı hastalıklardan daha fazla etkilenen kişiler.

Kan Zehirlenmesi (Sepsis) Çeşitleri

1) Yenidoğan Sepsisi Bebeklerde sepsis durumudur. Erken neonatal sepsis de denir. Yenidoğan sepsisi yenidoğan bebeklerde görülen sepsis hayati tehlikeye sahiptir. Ölüm oranı 1960’larda %10 iken günümüzde mortalite oranı giderek azalmıştır. Ancak buna rağmen çocuklarda ölüm sebepleri içinde ilk on nedenin arasındadır sepsis. Bu yüzden belirtiler görülür görülmez tedaviye başlanması çok önemlidir. Yenidoğan sepsisi ikiye ayrılır. Erken başlangıçlı sepsis doğumdan sonraki ilk 7 gün içinde açığa çıkar. Geç başlangıçlı sepsis ise doğumdan sonraki 8. günden sonra ortaya çıkar. Gelişmiş ülkelerde yenidoğan sepsisinin görülme sıklığı 1000 doğumda 1 ila 10 arasındayken maalesef geri kalmış ülkelerde bu oran 1000 doğumda 100 150’ye kadar çıkmaktadır.

2) Ürosepsis Mikroorganizma veya toksinlerin idrar yollarından kan dolaşımına yayılan ya da idrar yollarından dokulara sızan idrarın absorpsiyonu ve dekompozisyonuyla oluşan sepsistir.

3) Puerperal Sepsis Doğumu takiben genital organlardan kaynaklanan bakterilerin kana geçmesi ile belirgin enfeksiyon; lohusalık hummasıdır.

Kan Zehirlenmesi (Sepsis) Tedavisi Sepsis tedavi edilebilir mi? Sepsis tedavisi aşağıdaki etkenlere göre değişkenlik gösterir.

Sepsis kriterleri:

Bulaşıcı hastalığın başladığı vücut bölgesi Oluşan hasar miktarı Etkilenen doku ve organlar

1) Acil Tedavi Şiddetli sepsis yaşayan kişilerin hastaneye yatırılması gerekir. Sağlık görevlileri solunum ve kan dolaşımı gibi hayati fonksiyonların devam etmesi için gerekli önlemleri alacaktır.Şiddetli sepsis vakalarında ölümlerle karşılaşılmaktadır. Özellikle şoka giren hastalar daha fazla risk altındadır. 112 acilin önemi bu verilerle bir kez daha vurgulanmalıdır.Doğru teşhisi hemen konulan ve müdahale edilen çoğu sepsis vakası herhangi bir kalıcı hasar bırakmadan iyileştirilmektedir.

2) Antibiyotik Tedavisi

Septik şok düşünülen hastalara 1 saat içerisinde mutlaka antibiyotik başlanmalıdır. Antibiyotik başlanmasını geciktirmeyecek ise öncesinde kan kültürü alınmalıdır. Gram pozitif ve gram negatifleri kapsayan geniş spektrumlu bir antibiyotik tercih edilmelidir. Non bakteriel sebepler düşünülüyorsa antifungal veya antiviraller eklenmelidir. Antibiyotik etkinlik ve yararı günlük olarak tekrar değerlendirilmelidir. Başta septik gözüken ancak takibinde enfeksiyon lehine bulgu olmayan hastalarda, antibiyotik rejimine devam etmememe kararı, düşük prokalsitonin düzeyi ve benzeri belirteçlere göre verilebilir. Nötropenik hastalarda ve tedavisi zor çoklu ilaç direnci olan patojenlerde (asinetobakter, pseudomonas gibi) kombine antibiyoterapi kullanılmalıdır.

Solunum yetmezliği olan septik şoktaki hastalarda, P. Aeruginosa bakteriyemisine karşı, geniş spektrumlu beta laktamlar, bir aminoglikozid veya florokinolon ile kombine edilmelidir. S.Pnömoni infeksiyonlarında kombine beta laktam ve makrolidler önerilmektedir.

Ampirik kombine antibiyoterapi 3–5 günden uzun süre verilmemelidir. Patojen bir an önce bulunup uygun tekli tedavi rejimine geçilmelidir. Genel olarak tedavi 7–10 gün olmalı, tedaviye yavaş yanıt alınanlar, drene edilemeyen fokal enfeksiyonu olanlar, S. Aureus bakteriyemileri, bazı fungal ve viral kaynaklı enfeksiyonlar, nötropenikler ve immünsüprese olgularda daha uzun rejimler olabilir. Non-enfeksiyöz, inflamatuar süreçlerde antimikrobiyal ajanlar tedavide kullanılmamalıdır.

3) Serum Sepsis yaşayan kişiyi şiddetli su kaybından ve böbrek yetmezliğinden korumak için serum verilir. İdrar oranını tespit etmek için hastanın idrar torbasına tüp yerleştirilebilir.

4) Oksijen ve Tansiyon Dengesi Sepsis yaşayan kişinin oksijen ihtiyacı yükselir. Bu amaçla oksijen maskeleri giydirilecektir. Düşen tansiyonu yükseltmek için damar içi yöntemlerle vazopresör ilaçlar verilmesi gerekir.

5) Diğer Tedaviler Apse, yara gibi iltihap kaynakları kurutulur.Kan nakli gerekebilir.Kortikosteroit ilaçlar ve insülin verilebilir.Solunum cihazları gerekli olabilir.Diyaliz gerekli olabilir.

Kan Zehirlenmesi (Sepsis) İçin Bitkisel Tedavi

1) Zerdeçal Zerdeçal birçok hastalığın tedavisinde kullanılan bir bitkidir. Geçmiş yıllardan günümüze kadar birçok alanda hayatımıza giren Zerdeçal kanda ki proteini yükseltmesi ile bilinmektedir. Bu noktada eğer Sepsis tedavisi için Zerdeçal kullanılırsa kanda ki protein seviyesi artış gösterecektir. Kanda ki proteinin artması ile birlikte de kanda yer alan enfeksiyonlara karşı daha iyi ve etkili bir savaş verilecektir. Bu şekilde kısa zaman içinde kandaki enfeksiyon oranı düşerek tedavi daha hızlı gerçekleşecektir. Zerdeçalı tüketirken isterseniz yemeklerle isterseniz ayrıca kaynayan suya atarak tüketebilirsiniz. Bir su bardağı kaynayan suyun içerisine bir çay kaşığı Zerdeçalı ekleyin ve ılık olarak suyu için. Bu şekilde tedavi kolaylaşacaktır.

2) Sarımsak Sepsis için kullanılabilecek diğer bir yöntem ise evlerimizde yemeklerde sıkça kullandığımız sarımsaktır. İltihap durumunda etkisinin oldukça yüksek olduğu bilinen sarımsak Sepsis tedavisinde de tercih edilen bir yöntemdir. Sarımsak iltihapların vücuttan kısa süre içinde atılmasını sağlarken buna ek olarak bağışıklık sistemini de güçlendiriyor. Geçmiş yıllardan günümüze birçok tedavi yönteminde kullanılan sarımsağı yemekler ile birlikte tüketmeniz tedavi aşamasında yeterli olacaktır. Bunun yanı sıra daha etkili bir yöntem için doğradığınız sarımsağı bal ve karanfil ile karıştırıp yutabilirsiniz bu şekilde vücuttan enfeksiyonları kolayca atabilirsiniz.

3) Bal Yapılan birçok araştırma balın Sepsis ile mücadelede etkili bir yöntem olduğu sonucunu açıklamıştır. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinen bal Sepsis ile mücadele edenler için bir umut ışığı olmuştur. Sepsis ile mücadele aşamasında günlük olarak bal tüketimini ihmal etmemeli ve günlük olarak ister süt ile ister ekmek ile isterseniz de kaşık ile tüketmelisiniz.

4) C Vitamini Yapılan araştırmalar doğrultusunda C vitaminin Sepsis ile mücadele de büyük bir payı olduğunu açıklamaktadır. Hem tedavi aşamasında hem de Sepsis hastalığından uzak durma aşamasında C vitamini oldukça etkili bir yöntem. Bu noktada C vitamini isterseniz aşı şeklinde isterseniz de ağız yolu tüketimi yapılarak Sepsis ile mücadele etmektedir. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve vücudun savaşması için C vitamini deposu olan gıdalardan tüketmeniz oldukça önemlidir.

5) Maş Fasulyesi
Bilim adamlarının yaptığı araştırma doğrultusunda Maş fasulyesinin enfeksiyona karşı son derece etkili bir yöntem olduğu açıklanmıştır. Vücutta ki iltihabı attığı gibi bununla birlikte iltihaplanmaya neden olan durumun ortadan kalkması içinde son derece etkili bir yöntemdir. Bu şekilde hem tedavi hem de hastalıktan korunabilirsiniz.

Sıradaki Haber
Mobil Sayfaya Dön
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.