Piramit Haber

Ayrımcılık Hipertansiyon Tehlikesini Artırıyor

Sağlık

İnsanlar ayrımcılık kurbanları yoksul sağlık ve hipertansiyon gelişme riski daha yüksektir. Amerika Birleşik Devletleri’nde Florida Üniversitesi araştırmacıları ayrımcılık sağlığını etkileyip etkilemediğini anlamak için bir çalışma yürüttü..

Onlar antropolojik analizi, 157 Afrikalı-Amerikalı katılımcı ile etnografik görüşmeler açtı. 30.000 genetik varyantlar kabul edildi. Kalp-damar hastalığı ile ilişkili beş gen 8 önemli bir genetik mutasyonlar tespit edilmiştir.

Ayrımcılık popülasyonları arasındaki sağlık eşitsizliklerini açıklamak... Araştırmacılar ayrımcılık skorla dahil sosyo-kültürel bilgi bu genetik önlemleri getirdi, onlar arasında anlamlı bir ilişki gözlendi kan basıncı ve psikososyal sıkıntı ve duygudurum bozuklukları ile ilişkili genlerin yeni bir sınıf depresyon, anksiyete ve intihar insanları yatkınlık aynı genetik varyantlar, bazı durumlarda ayrımcılık etkilerine duyarlılığını artırmak ve riskini artırabilir hipertansiyon.

Kan basıncının düzenlenmesinde bu genlerin rolü sadece ayrımcılık vakalarında ilgili olur ve şimdiye kadar hastalıkta ırk farklılıklarının mekanizmalarını anlamak zor olmuştur neden açıklayabilir.

“Özetle, biz dikkate hipertansiyon, kanser ve bazı psikolojik bozuklukların belirli türleri gibi karmaşık hastalıkların herhangi çalışmada genetik-çevre etkileşimi / ayrımcılık almalı,” Connie Mulligan, Profesör, Antropoloji Bölümü ve diyor UF de genetiği.

Hipertansiyon Nedir? Damarın içindeki kanın damar duvarına yaptığı basınca hipertansiyon denir. Uzun dönemde kanın damar duvarlarındaki etkisi damarın iç yüzeyinde hasara yol açar. Yüksek tansiyon nedeniyle organları besleyen damarlarda tıkanma, genişleme veya yırtılma meydana gelebilir. Hipertansiyon organlara giden kan akışını bozarak organ yetmezliklerine neden olabilir.

Yüksek kan basıncı adıyla da bilinen hipertansiyon, uzun süre belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine verebileceği hasar nedeniyle “sessiz düşman” olarak da anılmaktadır. Kan dolaşımı için gereken basıncın normalden fazla olması anlamına gelen ‘yüksek tansiyon’, mutlaka uzman kontrolünde takip edilmelidir. Büyük ve küçük tansiyonun normalden fazla olması durumuna hipertansiyon denilmektedir.

Hipertansiyon Belirtileri ‘’Sessiz düşman’’ terimi hipertansiyon için sıklıkla kullanılan bir terim. Nedeni ise hipertansiyonun yıllarca hiç belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine hasar verebilme olasılığıdır. Bu nedenle belli aralıklarla kan basıncınızı ölçtürmeniz gerekir. En belirgin hipertansiyon belirtileri arasında aşırı yüksek kan basıncına bağlı olarak baş ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, görmede bozukluk oluşabilir.

Ayrıca hipertansiyon belirtileri arasında;

halsizlik, yorgunluk, burun kanaması, kulaklarda çınlama, yürüme ve merdiven çıkmada zorlanma, bazen çok sık idrara çıkma, gece uykudan uyanıp idrar yapma bacaklarda şişlik olabilir.

Hipertansiyon belirtilerinden biri ya da birkaçı hissedildiğinde mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Her yüz kişinden birinde bulunan çok yüksek kan basıncı (malign hipertansiyon) adı verilen durumda ise zonklayıcı baş ağrısı, bulantı, kusma, görme bozukluğu, baş dönmesi bazen de böbrek yetersizliği görülebilir. Bu acil bir durumdur ve organ hasarından korunmak için mutlaka hastaneye başvurulmalıdır. Kan basıncının çok yükseldiği durumlarda da, çift görme, dilde peltekleşme, yüzde veya vücutta karıncalanma da hipertansiyon belirtisi olarak kendini hissettirir.

Hipertansiyon Tedavisi
Hipertansiyon tedavisinde amaç kan basıncını 140/90 mm hg altına düşürmektir. Eğer hastada şeker hastalığı, böbrek yetersizliği ve organ hasarı var ise kan basıncının daha düşük olması hedeflenir. Hipertansiyon tedavisinin temelinde yaşam tarzı değişiklikleri yatar. Aynı zamanda hipertansiyon tedavisinin önemli bir bölümünü ilaç tedavisi oluşturur. Hipertansiyon tedavisi sırasında yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, tuz alımının kısıtlanması çok önemlidir. Tüm tedavilere dirençli hipertansiyon durumunda ise böbrek atardamarlarına işlem yapılarak kan basıncı kontrol altına alınabilir. İnme, kalp krizi, böbrek yetmezliği gibi hipertansiyonun yarattığı ciddi durumlardan korunmak için erken tanı çok önemlidir. Erken tanı koyulan ve kontrol altına alınan hipertansiyon yaşam kalitesini etkilemez.

Diğer tüm tedaviler gibi hipertansiyon tedavisi de kişiye özel olmalıdır. Hipertansiyon tedavisinde kullanılan tansiyon ilaçlarının bağımlılık yaptığı ya da zararlı olduğunu düşünmek, sürekli ve uzun dönem ilaç kullanmanın getirdiği yan etkilere dayanarak bundan kaçınmak doğru değildir. Günümüzde kullanılan ilaçlar, tansiyonu düzenlerken, kalp-damar sistemini korur ve böbreklerin bozulmasını da engeller. İlaç tedavisinde, sadece tansiyonun kontrol altına alınması değil, diğer organların da korunması amaçlanmaktadır. Tedaviye uyum çok önemli olmakla birlikte hastaya uygun ilaç seçimi de çok önemlidir. Ayrıca hastanın tam kontrolü sağlandıktan ve tansiyonu düzenlendikten sonra ilaçların bırakılabileceği de unutulmamalıdır.

Sıradaki Haber
Mobil Sayfaya Dön
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.