En zor iki dil: "Kadınca ve erkekçe"

Kadın ve erkek birbirini nasıl tanımalı? Hangi konuda hatalar yapılıyor? Tam anlamıyla erkek nedir kadın nedir? Psikoterapist Cem Keçe anlattı.

Kadın 22.01.2017, 00:35 22.01.2017, 00:39 Emre
En zor iki dil: "Kadınca ve erkekçe"

Kadın ve erkek arasında yüzyıllardır süregelen çatışmanın ardında, aslında her iki cinsin birbirini tam olarak tanımamasının yattığını hiç düşündünüz mü? Dünyaya farklı bakan, doğumundan itibaren farklı koşullarda yetişen, yapısal olarak kendine özgü tavırlar sergileyen, aslında özünde bir meyvenin iki yarısı olan kadın ve erkek ama biri elma biri armut…

Kadınca ve erkekçe

Kadının ve erkeğin hem biyolojik hem de psikolojik açıdan birbirinden farklı olduğunu belirten Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe, her iki cinsin de ‘Kadınca’ ve ‘Erkekçe’ diye adlandırdığı iki ayrı dili kullandığını belirtti. Çeşitli “genellemeler” sonucu ortaya çıkan ve her zaman istisnaları olabilen bu dillerin, kadınların ve erkeklerin duygularına, düşüncelerine ve davranışlarına yansıdığını ifade eden Keçe, ‘Kadınca’ ve ‘Erkekçe’nin tepkilerini, beklentilerini, tercihlerini, arzularını ve hayata bakış açılarını belirleyen farklılıklarından oluştuğunu, her erkeğin içinde bir kadın, her kadının içinde bir erkek olduğunu ama erkeklerde “erkek parça”nın, kadınlarda ise “kadın parça”nın iktidarda olduğunu kaydetti. Birbirine “eşit” olmayan ama “eş” olan ve “eşit haklara sahip” olan kadının ve erkeğin, içlerinde birbirlerine ait parçaları taşımakla birlikte birbirlerinden farklı olduklarını ve bu farkların bir “çatışma alanı” değil bir “zenginlik” olduğunu belirten Keçe, “Bu farklılık hem çekicidir hem gereklidir hem de çok iyi bilinmelidir. Çünkü kadınlarla erkekler dünyaya farklı açıdan bakarlar ve kadının çok özel bakış açısı ise kadını daha zengin ve erkeğe üstün kılar” dedi. Kadınları “Toplumun yarısı” olarak tarif eden Keçe, toplumun diğer yarısının da kadınlar tarafından dünyaya getirildiğini, böylece kadınların toplumun tamamı gibi olduklarını söyledi. Keçe, bu nedenle çok iyi bilinmesi gereken “Kadınca” ve “Erkekçe”dilinin kadının ve erkeğin hormonları, farklılıkları, tutumları, tavırları ve davranışları ile şekillenen çok özel diller ve hayatı yaşama biçimleri olduğunun altını çizdi.

Kadın ve erkek arasındaki 10 temel fark

Peki kadını ve erkeği birbirinden ayıran temel farklar neler? Psikoterapist Cem Keçe, bunun için tespit ettiği 10 prensibi şu şekilde sıraladı:
1- Erkek BEN’merkezci, kadın SEN’merkezcidir.
2- Kadın yönlendirir, erkek çözüm önerir.
3- Erkek ilişkide yaşanan olumsuzlukları kolay unutur, kadın asla unutmaz.
4- Erkek erotizmi, kadın romantizmi sever.
5- Erkek ihtiyaç duyulmayı, kadın sevilmeyi ister.
6- Erkek mesafe koymayı, kadın mesafeyi kaldırmayı sever.
7- Erkek sessiz düşünür ve az konuşur, kadın sesli düşünür ve çok konuşur.
8- Erkek mantığıyla, kadın sezgileriyle hareket eder.
9- Erkek istediklerini doğrudan söyler, kadın ima eder.
10- Erkek mantığı sever, kadın duyguları sever.

Kadın konuşur erkek susar

Kadının ve erkeğin, hayat karşısındaki duruşlarının da birbirinden farklı olduğuna dikkat çeken Psikoterapist Cem Keçe, “Bakış açıları, tepkileri, beklentileri, tercihleri, arzuları bambaşkadır. Aralarındaki en belirgin farklılıklardan biri konuşmaktır” dedi. Keçe şunları kaydetti: “Kadına bir dokunur bin ah işitirsin… Erkeğin ağzından kerpetenle laf alırsın… Ama bunu yönlendiren de anatomik yapılarıdır. Çünkü konuşma yeteneğini kontrol eden beyindeki merkezleri farklı çalışır. Erkek doğası gereği düşünerek konuşur, tek bir konuya yoğunlaşır ve yoğunlaştığı konuyla ilgili hemen sonuca gitmek, çözüm üretmek ister. Kadın ise konuşarak düşünür. O da doğası gereği aynı anda birden fazla konuya yoğunlaşabilir. Kadın konuşurken konuyu ayrıntılarıyla genişletir ama erkek bir an önce esas konun konuşulmasını isteyerek konuşmayı daraltır. Yani erkek ve kadında konuşma ve düşünme süreçleri birbirinin tersi şekilde işler. Erkek önce konuşmak istediklerini derinlemesine düşünür, sonra sözcüklere döker ve en sonunda da zaten karar vermiş olduğu sonuca ya da çözüme ulaşır. Kadın ise sesli düşünür, yani önce konuşmaya, sonra düşünmeye başlar ve konuyla ilgili düşüncelerini konuşurken şekillendirir ve sonuca ya da çözüme bu süreçte karar verir.”
 
Erkek ve kadının bakışı da çok farklı
 
Psikoterapist Cem Keçe, erkeklerin ve kadınların dünyaya farklı pencereden baktıkları için görüş açılarının da farklı olduğunu belirtti. Erkeklerin dünyayı daha dar bir açıdan görürken, kadınların daha geniş bir açıdan gördüklerini ifade eden Keçe, “Erkekler dünyayı tümevarım, kadınlarsa tümdengelim yöntemiyle algılarlar. Erkekler parçaları ayrı ayrı algılayıp bütüne ulaşırlar. Kadınlarsa önce bütünü görür, sonra da parçalarını keşfederler. Algılama yöntemlerindeki bu farklılıklar kadınların ve erkeklerin tüm tutum ve davranışlarına, beklentilerine ve ihtiyaçlarına yansır. ‘Erkekçe’nin temel gramer bilgilerini ‘Kadınca’dan farklılıkları oluşturur” dedi.
 
Kadınların en çok yaptığı hatalar...
 
Psikoterapist Keçe, erkeği suya benzeterek, girdiği kabın şeklini aldığını söyledi. Bir ilişkide kadının, erkeğin en temel beklentisi olan kadınının “bir numarası olma” ihtiyacını karşıladığında erkeği avucunun içine almış olacağını ifade eden Keçe, kadınların en büyük hatasını erkeğe kendisini kral gibi hissettirmemek olarak tespit etti. “Bir de buna güç ve iktidar savaşının eklenmesi tuz biber olur” diyen Keçe, kadınların yaptığı bir başka hatanın, erkeklerin “Kadınca” dilini bildiklerini varsaymaları ve “Ben demeden ne istediğimi anlamalı!”, “Ben demeden istediğim şeyleri yapmalı!”, “Ancak o zaman beni sevdiğine inanırım” şeklinde düşünmeleri olarak belirledi. Erkeler açısından ‘Kadınca’nın öğrenilmesi çok zor bir dil olduğunu kaydeden Keçe, erkeğin bu dili öğrenebilmesi için iyi bir kılavuza ihtiyacı olduğunu söyledi. Kadınların, istek ve arzularını erkeklerin kendiliğinden anlamasını ve yerine getirmesini beklemek yerine açık, net ve dolaysız olarak erkeğe kılavuz olması gerektiğinin altını çizen Keçe, “Ama kadının kesinlikle erkeği değiştirmeye çalışmamaları gerekir. Çünkü bu ters tepen bir silahtır. Kadın, erkeği değiştirip düzeltmeye çalıştığında erkek kontrol edildiğini, yönlendirildiğini, reddedildiğini ve sevilmediğini hisseder. Kadın erkeği ne kadar değiştirmeye çalışırsa, erkek de değişmemek için o kadar direnç gösterir. Ama erkek sevildiğini, beğenildiğini, takdir edildiğini hissettiğinde kadınını mutlu etmek için kendiliğinden değişmeye başlar” şeklinde konuştu.
 
Kadınlar ne ister…
 
Kadınların ne istediğinin çok tartışılan bir konu olduğunu ifade eden Psikoterapist Cem Keçe; “Erkeklerin sürekli olarak üzerinde düşündükleri fakat bir türlü bulamadıkları sorunun cevabı aslında çok basit… Kadınlar, kendilerini dinleyen ve anlayan, sahiplenme duygusu olan, dokunarak ve bakarak sevgisini ifade eden, anlayışlı erkekler isterler. Her şeyden önce‘arzulanmak isterler’. Kadınların kendilerinin yenilgiye uğradıklarını düşündükleri ve savaşamayacak kadar aciz kaldıkları tek şey kendilerini değersiz hissetmeleridir. İşte size kilit noktası; kadınlar çoğu kez değerli olduklarını hissetmek isterler! Bunu hissettirebilmek için erkek kadınının gururunu okşamalı, her akşam en az yarım saat elini tutup, gözlerinin içine bakarak sadece onu dinlemeli ve anladığını göstermeli, şefkatli olmalı ve her daim arkasında olduğunu hissettirmelidir” dedi.
 
Erkekler ne ister?
 
Psikoterapist Cem Keçe, erkekler için eşlerinin güzel, seksi, cazibeli olması kadar güler yüzlü ve tatlı dilli olmasının ve kendisine ihtiyaç duymasının da önemli olduğunu söyledi. İlişkilerde başlangıçta çok daha fazla öneme sahip olan güzelliği ve çekiciliği geçici olarak dile getiren Keçe şunları kaydetti: “Erkeklerin içinde birer beyaz atlı prens vardır aslında. Her şeyden çok sevdiği kadını korumak ve gözetmek isterler. Yardım etmeye hazır bir halde bekleyen erkekler, kendilerine ihtiyaç duyulduğunu görmekten hoşlandıkları için eşlerinin dişi olmasını isterler. Aslında erkeklerin ideal kadın imajının belirleyicisi dişilikten, diğer bir deyişle, kadının dişilik özelliklerini kullanabilmesinden geçer. Kadının dişil enerjisini açığa çıkarabilmesi için sadece yatakta değil, günlük yaşamda, arkadaşları arasında, iş yerinde, markete giderken ve her zaman kadın olduğunu hissettirmesi gerekir. Ayrıca, erkekler eşlerinin kendilerine danışmasından, ihtiyaç duyduğunu görmekten ve onların isteklerini gerçekleştirmekten övünç duyarlar. Ancak bunun için de övgü dolu sözlere, desteklenmeye, kısacası pohpohlanmaya ve onurlandırılmaya ihtiyaçları vardır. Eşleri tarafından kusurlarının görülmesinden ve hatalarının yüzlerine vurulmasından hoşlanmazlar. Diğer bir değişle, iyi bir şey yaptıklarında, bunun hemen onu görülmesini ve övgü dolu sözlerle takdir edilmesini beklerler.”
 
Erkeğin yakınlıkla imtihanı...
 
Psikoterapist Cem Keçe, her şeyin fazlasının bir yerlerde bir şeyleri bozup değiştirdiğini belirterek, istemediği bir yakınlığa muhatap olan, anne şefkatiyle çok fazla sevgiye boğulan erkekler için de durumun bu şekilde olduğunu söyledi. Aşırı şefkatli sevginin, ilginin ve anaç tavırların erkeği çocukluğuna ve annesiyle olan bağlanma ilişkisine götürdüğüne dikkat çeken Keçe, çocukken annesi tarafından kendi yiyebildiği halde yedirilen, içirilen, giydirilen adeta annesine yapışık olarak aşırı sevgiyle büyütülen erkeklerin, bu tür bir ilgiyi yetişkinliklerinde de kadınlardan gördüklerinde bunu bir tehdit gibi algıladıklarını söyledi. Bu tip erkeklerin bir süre sonra, kadını sevgilisi gibi değil, annesi gibi görmeye başladığını belirterek, “Bu erkekler boğulma ve yutulma endişesiyle çocukken annelerine gösteremedikleri tepkileri kadınlara gösterirler. Kendini küçük bir çocuk gibi hissetmeye başlayan erkek rüştünü ispat etmek için uzaklaşır ve kaçar. Çünkü bu denli yakınlık erkelerin ruhuna aykırıdır. Erkeklerin ilişkilerinde uzaklaşma ve yalnızlığa, kadılarınsa yakınlaşma ve temasa ihtiyaçları vardır” uyarısında bulundu.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 04:25
Güneş 06:02
Öğle 13:07
İkindi 16:55
Akşam 20:02
Yatsı 21:32
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 91
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 34 42
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Karagümrük 33 33
18. Hatayspor 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14