İlişkideki En Büyük İşkence:Hediye Seçmek

Hediye seçmek, ilişkilerdeki en zor sınavlardan biridir. “Kıyafet, saat, parfüm gibi klasik hediyeler mi seçmeli yoksa kişiye özel anlamlı bir armağan mı vermeli?” sorusu aklınızı kurcalarken, sevgilinize hediye vereceğiniz tarih yaklaştıkça hediye bulma telaşınız da artar. Kadınlara hediye almak, erkeklere hediye almaktan çok daha kolaydır çünkü önemsedikleri konular bellidir fakat erkeklerin, özellikle de maç, bilim kurgu gibi konularda özel ilgisi olmayan “normal” erkekler için hediye seçmek adeta bir işkencedir.

Şu hayatta en kıskandığım şey erkekler herhalde, hayat onlar için biz kadınlara oranla daha kolay ve gerçekten daha düz… Bir kere onların kesinlikle her ay geçirdikleri bir (PMS) evresi Premenstrüel Sendrom yani özetle adet dönemi öncesi hissedilen manita öldürmeyle rahatlanacağı zannedilen sendromları yok. Kesinlikle empati kuramayacakları bir şey bu, empati kurmaları için her ay yumurtalıklarının çatlaması gerekmektedir. Benim PMS dönemlerim inanılmaz şiddetli geçiyor. Genellikle TV ünitesini dağıtmak istememle başlıyor, camı çerçeveyi aşağı indirip, kedi videoları izlerken ağlama krizlerimle son buluyor. Buna rağmen her ay işlerimi tamamlayıp, hayatıma devam etmeye çalışırım. Erkekler ise her ay hayatlarına sabah ne giysem, akşam ne yesem ikileminde devam ederler. Bence bu adaletsizliğin ta kendisi!

Bu hafta yaşadığım bir başka krizde kendimi gerçekten keriz gibi hissettim. Erkeklere hediye almak gerçekten ölümcül zor bir şeymiş. Hele ki hediye almaya çalıştığınız erkek normal bir erkekse, iş iki kat daha zor hale geliyor! Kadınlara en kötü ihtimalle çiçek alarak konuyu kapatabilirken, normal erkeklere alınabilecek tek bir şey yok piyasada. Hediye almak istediğiniz kişi bir de sevgilinizse hayat sizler için içinden çıkılmaz hale gelebiliyor.

Sevgiliniz eğer bilim kurgu seven, Star Wars, Power Rangers, Superman, Batman yalayıp yutmuş biriyse çok şanslısınız demektir. Sonsuz sayıda, üstelik her bütçeye uygun bilim kurgu hediyesi bulabiliyorsunuz. Ama sevgiliniz normal bir insansa maalesef bu kategoride çok oyalanmadan yolunuza devam ediyorsunuz.

Sevgiliniz maço ise yine şanslı kesim arasındasınız, oltu taşından tesbih mi istersiniz, gümüş bir bileklik mi istersiniz, yine sonsuz sayıda hediye alarak yarinizin gönlüne taht kurabiliyorsunuz.

Taht demişken, sevgiliniz bir dizi manyağı ise, Game of Thrones dizisinin yeni sezonunun ilk bölümünün yayınlandığı anı tanrı parçacığı bulunmuşçasına sevinçle karşılıyorsa yine yaşadınız! Aynı şekilde manitanız Orta Dünya tutkunu, fantastik bir adamsa, minnoş Hobbit çizimleri ile dolu bir defterle kalbini çalabilecekken, sevgiliniz normal bir insan olduğu için düşünmeye devam ediyorsunuz.

Sevgilinizin tutkusu maçsa, futbol kelimesini “Seni seviyorum”dan daha çok ağzından çıkıyorsa, sakın ona kızmayın. Ona sarılın, ona kafayı yemiş bir fanatik olduğu için ne kadar mutlu olduğunuzu söyleyin ve tuttuğu takımın formasını alıp konuyu kapatın.

Sevgiliniz müzikten anlıyor ama siz anlamıyorsanız sakın ona Mustafa Ceceli CD’si almayı planlamayın. Sakın bunu yapmayın!

Sevgiliniz hipster biriyse hele… Evren kadar sonsuz hediye alabilirsiniz, hatta gidin çöplükten eski püskü bir sehpayı alıp, üzerine bir hikaye uydurup hediye edin. Masraf bile yapmanıza gerek yok, Retro deyin ve yolunuza devam edin!

Ama sevgiliniz normal biriyse ve siz de ergen gibi “Gömlek alayım. Hatta bir beden büyük alayım seneye de giysin” konseptli hediye almak istemiyorsanız, sevgilinizi değiştirin! Gerçekten haftalardır hediye bulamadığım için namaz öğreten seccade aldım, en azından beni bulduğu için oturup dua falan eder diyorum!