İnsanlar dondurulduktan sonra canlandırılabilir mi?

İNSANLAR DONDURULDUKTAN SONRA CANLANDIRILABİLİR Mİ?

Bilim & Teknoloji 03.10.2014, 15:26 03.10.2014, 15:27 Emre
İnsanlar dondurulduktan sonra canlandırılabilir mi?
Zaman, zaman özellikle yazılı basında ‘’ İsviçreli bilim adamları ‘’ tarafından geliştirilen bir yöntem ile hastaların dondurulduğu ve ileride hastalıklarının çaresi bulunduğunda yeniden canlandırılıp tedavi edileceklerine dair haberler görmekteyiz. Yakın zamanda bir ulusal gazetemizde de ‘’ ölüme çare bulundu ‘’ mantığı ile yazılmış benzer bir haber vardı. Oldukça cazip bu haber başlıklarının altında yatan temel düşünce biraz bilim kurgu, biraz da esinlenme ile yaratılmış film senaryoları gibi gözükmektedir.

Peki, bu tür haberlerin gerçeklik payı nedir?

İnsanları dondurmak mümkün mü?

Dondurulduktan sonra tekrar ısıtarak canlandırma olabilir mi?

Gelin hep beraber bu soruların yanıtlarını bilimsel olarak verelim.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Kanada Kraliyet Hava Kuvvetlerinde doktor olarak görev yapan John W.Bigelow donma konusunda tıp çevrelerinin pek bilgisi ve araştırması olmadığını fark etti. Dondurucu Atlantik soğuğundan denize düşen pilotların 4-5 derecelik suda 5 dakika içinde hayatlarını kaybettiklerini ve donmuş bir şekilde sudan çıkartıldıklarında hiçbir şey yapılamadığını görmesi bunda etkili olmuştu. Savaş sonrasında ülkesinde vücut ısısının düşürülmesi ‘’ hipotermi ‘’ ve ısıtma yöntemleri üzerinde çalışmaya başladı.

Bigelow ilk hayvan deneylerinde tavşanları ve köpekleri kullandı. Köpeklerin vücut ısısını yavaşça dışardan buzlu su kullanarak 20 dereceye kadar düşürdü. Basit bir kalp operasyonu yaptıktan sonra ısıtma işlemine başladı. Kalpleri yavaşlayan ve sonra duran köpeklerin bir kısmının kalbi ısıtma ile birlikte yeniden çalışmaya başladı. Bir kısmının ise çalışmadı. Kalbi çalışan köpeklerin bir kısmı hiçbir sorun olmadan yaşamaya devam etmelerine karşın, bir kısmında kalplerinin çalışmasına ve fizyolojik bir sorun görünmemesine karşın ağır beyin hasarları olduğunu gördü.

Bu hasarlar aslında sorunu sadece dondurma ya da vücut ısısının düşürülmesi değil, ısıtma sonrasında oluşabilecek hasarların önlenmesi gerektiği anlaşıldı. Bigelow’un çalışmaları ileride açık kalp ameliyatları sırasında kalbin, beynin ve tüm vücudun korunması için uygulanacak vücut ısısının düşürülmesi ‘’ hipotermi ‘’ yönteminin bilimsel temelini oluşturdu. Kalp Akciğer Makinesi kullanıma girene kadar vücut dışardan buzlu su ile soğutularak bazı kalp ameliyatları yapılabilmiştir.

Günümüzde kullanılan soğutma teknikleri dolaşımdan alınan kanın soğutulması ve ısıtılması esasına dayanarak vücudun özellikle iç ısısının düşürülerek organların korunması esasına dayanır. On sekiz dereceye kadar soğutma ve ısıtma yapılabilmektedir. Bu düzeyde belirli zaman aralıklarında maksimum 45 dakika kadar dolaşım olmasa da beyni koruyabilmektedir. Uzun süreli ve daha düşük ısılarda geri dönemeyecek kalıcı hasarlar oluşmaktadır.

Günümüzde soğukta uzun süre kalma, donma ( evsizler, alkolikler ve dağcılar), trafik kazası sonucunda suya düşme, boğulma ve çığ facialarında kar altında kalma olayları ile karşılaşılmaktadır. Bu duruma ( accidental )‘’kaza sonucu hipotermi ‘’ adı verilir. Sıklıkla çocuklarda bu durum ile karşılaşabilmektedir. Vücut ısısı 32 derecenin altına düştüğünde kalp durmaktadır. Bu durumdaki kazazedeler sudan ya da kar altından çıkarıldıktan sonra kalp masajı yapılmakta ve aralıksız kalp masajı yapılarak bu tür bir ısıtma yapılabilecek bir merkeze getirilmektedirler. Bu merkezlerde kasıktan atar ve toplardamarlara yerleştirilen kanüller ile Kalp Akciğer Makinesine bağlanmakta ve kanın ısıtılması ile birlikte vücut ısıtılmaktadırlar.

Kaza sonucu gelişen hipotermi ya da donma olgularına müdahale edilmesi ve ısıtılması sürecinde bazı önemli noktalar vardır.

1.Soğuk ortamdan kurtarılana kadar geçen süre;

Herhangi bir şekilde soğukta, su altında ya da kar altında kalanların çıkartılması için belli bir süre geçmektedir. Bu süre ne kadar uzarsa vücut ısısı o kadar düşeceğinden ve kalp masajına geçiş süreci uzamakta ve sonuçlar olumsuz olmaktadır. Batıda özellikle soğuğun hüküm sürdüğü kuzey ülkelerinden gelen çok sayıda yayında bu sürenin en kısa 5 dakika en uzun ise 79 dakika olduğu görülmüştür.

2. İlk müdahaledeki vücut ısısı; Acil ekiplerinin kontrolünde ilk bakılan vücut ısısıdır. Bu durumdaki kazazedelerin vücut ısısı o kadar düşüktür ki: ancak kulak zarından, yemek borusunda ya da rektumdan ısı ölçülebilmektedir. Kazazedeler çıkartıldıklarında vücut ısısı 15 derecenin altında olanlardan hiç kimse ısıtmaya karşın kurtarılamamıştır.

3. Kalp masajı süresi ve hastaneye ulaşana kadar geçen süre;

Isının ölçümü ardından kalp ritmi yoksa ya da yeterli değilse hastaya dolaşım ve solunum desteği sağlanması gerekir. İlk yardım kuralları çerçevesinde Kalp masajına başlanır. Hastanın soluk borusuna yerleştirilen bir tüple suni solunuma başlanır. İlk muayenede kalpte ritim olanlar ya da elektriksel aktivite olanlarda kalbin çalışması daha kolay olmaktadır. Masaj ve ısıtmaya bağlı olarak kalp ritmi geri dönmediği ya da düzensiz döndüğünde elektro şok uygulanarak normal kalp ritmi sağlanmaya çalışılır.

Kalp masajı uygulanarak hasta ısıtmanın yapılabileceği ekipmana sahip en yakın sağlık merkezine götürülmesi gerekir. Bu süre de sonuçlar üzerinde etkilidir. Finlandiya’dan yapılan bir yayında bir yayın da bu süre ortalama 115 dakika olarak rapor edilmiştir.

4. Kalp Akciğer Makinesinde bağlı olarak geçen süre; Hastanede Kalp Akciğer Makinesine bağlandıktan sonra uzun süreli bir ısıtma işlemi yapılmaktadır. Hızlı ısıtmanın yarardan çok zarar verdiği görülmüştür.

Vücut ısısı normale geldikten ve her şart uygun olduktan sonra ışıtıma ve dolaşım destek işlemi sonlandırılıp kalbin kendi başına çalışması beklenir. Bazen bu aşamada kalp yeterli düzeyde çalışmayabilir. Bütün olaylar normal hale geldikten sonra hasta solunumu aletinden çıkarılır. Bu son devrede hastanın beyin fonksiyonları incelenir. Kalıcı ya da geçici bir hasar kontrol edilir. Hastanın tüm organları normal çalışırken ciddi beyin fonksiyonlarında gerileme oluşması eklenen bir durumdur.

Bu tür durumların incelendiği 2013 yılındaki bir derlemenin sonuçları genel hatlar içinde şu şekilde özetlenebilir.

Ölüm oranı % 40- 90 arasında değişmektedir.

İlk müdahale için geçen süre ortalama 30 dakika civarındadır.

Ortalama vücut ısısı olay yerinde 21 derecedir.

Hayatta kalanların % 10-20’sinde ciddi kalıcı beyin hasarı olmuş ve derin komada (bitkisel hayat) oldukları gözlenmiştir.

Hayata kalanların % 10-20’sinde kalıcı nörolojik hasara karşın hayatlarını devam ettirebilmektedirler.

Kurtulanların % 60 kadarı normal bir şekilde kaza öncesi yaşamlarına beyin hasarı olmadan dönebilmişlerdir.

Hastaların kan şekeri ve potasyum düzeyleri, kan asiditesi gibi bazı faktörlerin kötü sonuçlara neden olduğu saptanmıştır. Saptanan sınırların altında kalan hastalara bir müdahale yapılmaması önerilmiştir.

Bu sonuçlar Acil Yardım hizmetinin çok iyi organize olduğu ve hasta transportunun kısa sürede gerçekleştirilebildiği ülkelerden gelmektedir. Karlı ülkelerde ( İskandinav ülkeleri, İsviçre, Avusturya ve Kanada) bu tür olaylar daha sık karşılaşıldığından bu konudaki büyük deneyim ile daha iyi sonuçlar sağlanmaktadır. Bildiğim kadarı ile ülkemizde bu tür donma olaylarında bu tür bir tedavi kullanılmamıştır.

Yukarıda görüleceği üzere basında belirtildiği gibi – 140 derece gibi mutlak doku hasarı olabilecek ısılarda insanları uzun süre ( yıllarca) dondurmak, ısıtarak canlandırmak ve yaşama tamamen dönmek mümkün değildir.

Bu konu bilim kurgu malzemesi olarak günümüzde ve gelecekte gündemi işgal etmeye devam edecektir.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 04:25
Güneş 06:02
Öğle 13:07
İkindi 16:55
Akşam 20:02
Yatsı 21:32
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14