Karaoğlan nirede evlatlar?

Sivas Yıldızeli’nde bastonuna dayanan yaşlı bir kadın CHP’nin otobüsüne yaklaşarak, Bülent Ecevit’e yakıştırdığı isimle, ‘Karaoğlan’ı sordu. Sene 1973’tü. O gün bugün siyasi literatürümüzde, güçlü çağrışımlarıyla bir Karaoğlan var. Yeni bir biyografi, tam on yıl evvel 5 Kasım’da kaybettiğimiz siyasi lideri, zaferleri ve yenilgileriyle tartışmaya açıyor. Ayrıca küllenmekte olan bir konuyu da hatırlatıyor: Ecevit’in 2 milyar dolarlık mirası ne oldu?

Yaşam 06.11.2016, 22:58 07.11.2016, 00:04 Yılmaz BERKE
Karaoğlan nirede evlatlar?

CHP’de milletvekilliği yapmış bir babayla, ressam bir annenin oğlu...

Entelektüel açıdan verimli, yirmiye yakın eser kaleme almış, üniversite yıllarından itibaren ülke meselelerine kafa yormuş bir Cumhuriyet aydını... “Toprağı evimiz gibi sevdik seninle,  birlikte sevdik kuru toprakta, ev küren köstebeği” dizelerini yazan, doğada kendini evinde gibi hisseden, romantik, bilge şair... Memleket derdinde idealist gazeteci... Genç yaşında genel sekreteri olduğu CHP’de efsanevi lider İsmet İnönü’yü fikri bilek güreşinde yenerek bir kenara iten hırslı politikacı. Adı dağa taşa yazılan, 1977 seçimlerinde CHP’yi alıp, Türkiye’de yelpazenin solundaki bir partinin bugüne dek gördüğü en yüksek oya, yüzde 41 küsura ulaştıran ‘Karaoğlan’... ‘Ortanın Solu’ndan ‘Demokratik Sol’a Türkiye demokrasisi için, üzerine tam oturacak bir elbise arayan ve bu arayışta zaman zaman savrulan ideolog...

Eşi Rahşan Ecevit’le beraber ülkeye, tertemiz bir aşk fonunda mütevazı bir siyasetçi yaşamı izleten, herkesin ittifak ettiği üzere ‘dürüst’ insan... Dediğim dedik, inatçı, kimi durumlarda hizipçi bir karakter... Bir ömür onlarca suret... On sene önce aramızdan ayrılan dev lider Bülent Ecevit’in hayatı, Türkiye’nin tüm kritik meselelerine paralel ilerleyen bir serüven. Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden Mustafa Çolak, İletişim Yayınları tarafından piyasaya sürülen ‘Bülent  Ecevit - Karaoğlan’ isimli biyografisinde, yakın tarihimizin bu önemli figürünü açmazları ve başarılarıyla, dürüstçe tartışarak anlatıyor. 

KİTAPTAN



Dedesinden yüklü miras

Anne tarafından dedesi olan Hacı Emin Paşa’dan kendisine yüklü bir miras kaldığı ortaya çıkmıştır. Emin Paşa’nın Medine’deki mirası Şişli Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından vârislere paylaştırılmış ve annesi Nazlı Ecevit, 1971 yılında vefat ettiği için onun payı Bülent Ecevit’e intikal etmiştir. 

Suudiler mirası niye vermedi?

Ecevit, Medine’deki mirası Türk hacılarının yararlanması karşılığında devlete bağışlama kararı almış ve bu konuda Cumhurbaşkanı Sezer ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’ndan yardım talebinde bulunmuştu. Söz konus mirası bağışladıktan bir yıl sonra vefat etti. Fakat vasiyetine rağmen mirasın devlete intikali ve buradaki taşınmazlardan doğan hakların kullanımı konusunda somut bir gelişme olmadı. Daha doğrusu, Suudi Arabistan yönetimi istimlak ettiği arsaların bedeli de dahil, taahhüt ettiği ödemeleri yapmadı. Davanın avukatlarından Lale Beşe, Kral Abdullah bin Abdülaziz’in mirasın devri için onay vermediğini, bunun sebebinin de Kral’ın İstanbul’dan satın aldığı ve Sevda Tepesi olarak bilinen araziye imar izni verilmemesi olduğunu söylemişti. Beşe, imar izni verilmemesinin davanın seyrini olumsuz etkilediğini ve bu yüzden somut bir netice alınamadığını ileri sürüyordu. Mahkeme kararının Suudi yönetimince kabul edilmiş olmasına rağmen taşınır, taşınmaz mallar ve bunlardan doğan haklar vârislere devredilmemişti. 

Türk hacılara 2 milyar dolar

Mirasla ilgili öteden beri bilgi sahibi olan Ecevit, mirasa sahip olma adına herhangi bir girişimde bulunmamıştı. Ecevit’in basına yaptığı açıklamayla kamuoyunun haberdar olduğu miras azımsanmayacak bir değere sahipti. Yaklaşık 110 dönümlük bir arazi ve bu arazilerdeki taşınmazlardan oluşuyordu. Miras kalan topraklar Hz. Muhammed, Hz. Ömer ve Hz. Ebubekir’in kabirlerinin de içinde bulunduğu, Mescidi Nebevi olarak adlandırılan bölgenin 99 dönümlük kısmını oluşturuyordu. Medine Mahkemesi tarafından yapılan gayriresmi değer tespitinde, gayrimenkule 11 milyar değer biçilmişti. Davanın avukatlarından Alphan Altınsoy da arsaların toplam değerinin 2 milyar doları bulduğunu belirtmişti. Ecevit, ömrünün son zamanlarında miras yoluyla sahip olduğu serveti Türk hacıların faydalanması için bağışlamıştı. Ecevit’in bu davranışı ilk bakışta popülist gayelerle yapılmış bir davranış gibi görülebilirdi ancak  Ecevit böyle bir mirasa sahip olduğunu ve bunu da Diyanet’e bağışladığını açıkladığında politikada aktif değildi.
  


Ecevit’i 1980 sonrası tanıyan sol eğilimli genç kuşakların takdir edebileceği en önemli erdemi ‘Robespierre’vari yozlaştırılamazlığı’ ve ‘siyasette geçmiş onca yıla rağmen mütevazı malvarlığı’ydı. Gerçekten de politik kariyeri göz önüne alındığında Ecevit’in en dikkat çeken özelliklerinden biri, dürüst ve siyasetin kirine bulaşmamış temiz bir politikacı olmasıydı. Siyasette adını duyurmaya başladığı andan itibaren sade yaşantısı ve mütevazı kişiliğiyle ön plana çıkmıştı. Lüks makam aracı istemeyen ve Başbakanlık Konutu’nun sadece bir odasını kullanan bir başbakan olarak gazetelere haber oluyordu.  ‘Bir lokma bir hırka’ düsturunu yansıtır biçimde, hiçbir zaman ‘malda mülkte, parada pulda’ gözü olmadı. Geride bıraktığı malvarlığı, Ankara Or-An’da bir daire ve Gölbaşı’nda küçük bir arsadan ibaretti. 

Kaderinin değiştiği gün

CHP’liler ilk zamanlarda daha çok ‘Halkçı Ecevit’ sloganını kullanıyordu. Karaoğlan ismi ilk defa Sivas’ın Yıldızeli ilçesinde bir kadın tarafından söylenmişti. Ecevit’in seçim çalışmaları için geldiği ilçede, elinde bastonuyla CHP seçim otobüsüne yaklaşan bir kadın, Ecevit’i kastederek gazetecilere “Karaoğlan nirede ha evlatlar,  Karaoğlan’ı görmek isterim” demişti. Bu söz önce Ecevit’e, ardından da parti genel merkezine ulaşarak etkili bir propaganda 
malzemesi haline getirilmişti.


 

Oydan fazlasını aradığına seçmeni inandırdı

Feroz Ahmad, Ecevit’in partililerin gözündeki imajını ve toplumla kurduğu duygudaşlığı şöyle anlatıyordu: “Yalın ve doğrudan stili seçmenin nabzını yakaladı ve gittiği her yerde büyük kalabalıklar tarafından ‘Halkçı Ecevit’ sloganlarıyla karşılandı. Kitlelerin Ecevit’e yakıştırdığı Karaoğlan benzetmesi, halkın onu bir politikacıdan çok popüler bir yıldız olarak algıladığını gösteriyordu. Çok az politikacının yapabileceğini başardı ve dinleyiciyle, onları oylarından fazla bir şey aradığına inandıran bir iletişim kurdu. Yarattığı güven nedeniyle Ecevit, CHP’nin seçim programını, kendi fotoğraflarını ve diğer parti amblemlerini satarak doğrudan halktan seçim kampanyası için para bile toplayabildi. 

Geleneksel Oylar Stratejisi neden çöktü?

Kitapta ‘Ortanın Solu, Devrimcilik ve Din’ başlıklı bölümde ortaya konulan analizin en dikkat çekici tarafı, bana göre, Ecevit’in mütedeyyin kitlelerle sağ partiler arasında oluşan güçlü bağları kırmak ve CHP’yle bu kitlelerin bağ kurabilmelerini sağlamak adına başvurduğu bilinçli arayışların detaylıca ortaya konulmasıdır. Ecevit popülizmi bir bakıma mütedeyyinlerle solu barıştırma ana hedefini merkeze almıştır denebilir. ‘Altyapı devrimleri yapmadan sadece üst yapıya yoğunlaşmanın dindar kitleleri CHP’den uzaklaştırdığı’ tespitinde bulunan Ecevit’e göre, mütedeyyin bir insanın hayatında pozitif değişim yaratan sol projelere kayıtsız kalması mümkün değildir. Mütedeyyinler de ilerici olabilirler. (...) Yazar, DSP lideri Ecevit’in diğer sol partilerin asla başaramayacaklarına inandıkları yeni bir popülist stratejiye dikkatimizi çekiyor: Geleneksel Oylar Stratejisi. Bu strateji, Ecevit’in 1970’lerde dindarlık ve sol arasında bağ kurmaya çalıştığı dönemden de izler taşıyor. ‘CHP ve SHP seçkinciliğinin, geleneksel değerlere sahip Sünnilerden oy alamayacağı, bunu ancak DSP’nin yerli ve inançlara saygılı tavrının mümkün kılacağı’ iddiası, denilebilir ki Ecevit’in popülist arayışının son durağıydı. (...) Ecevit’in bu stratejisi aslında sadece Merkez Sağ’la rekabet etseydi belki de tarihi bir başarı elde edecekti ama hesapta bu kadar başarılı olacağı öngörülemeyen bir rakip daha vardı: Refah Partisi (RP). Siyasal İslam’ın yükselişi, DSP’nin Geleneksel Oylar Stratejisi’ni etkisizleştirdi. Ecevit’in giderek statükocu bir rejim savunucusuna dönüşmesi bu hayal kırıklığıyla yakından ilişkili görünmektedir.  (Prof. Dr. Yüksel Taşkın’ın önsözünden)

Genç Ecevit’i tanımak isteyenler...

Bülent Ecevit’in 1950 ile 1961 yılları arasında, başta Ulus olmak üzere çeşitli gazeteler için Türkçe ve İngilizce dillerindeki yazıları, SALT ile Rahşan Ecevit-Bülent Ecevit Bilim Kültür ve Sanat Vakfı işbirliğiyle erişime açıldı. (ecevityazilari.org)

Kötülere düşman, bizden biri 

‘Halkçı Ecevit’, şehirli seçmene anlamlı gelen bir sıfatken Karaoğlan, kırsal kesimde ve köylüler üzerinde etkiliydi. “Bizden biri” duygusu uyandırıyor ve kitlelerle özdeşleşmeyi kolaylaştırıyordu. ‘Bozuk Düzen’e savaş açan, mazlumun dostu, zalimlerin, kötülerin düşmanı mitsel bir kahramanı çağrıştırıyordu.


 



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 28 Mart 2024
İmsak 05:20
Güneş 06:47
Öğle 13:14
İkindi 16:45
Akşam 19:31
Yatsı 20:52
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13