Gül'den çok önemli açıklamalar!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yaşanan kriz için türbülans benzetmesi yaptı ve isim vermeden cemaat yapılanmasını eleştirdi.

Manşet 30.01.2014, 10:24 30.01.2014, 13:06 Emre
Gül'den çok önemli açıklamalar!

 Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gazetelere yaptığı açıklamalarda hükümet ve Gülen cemaati arasındaki gerilim ve pek çok gündeme dair soruları yanıtladı.

Gül cemaatteki yapılanma için genel değerlendirme yaparak devlet memurlarını kastederek direktif alınacaksa devletten alınması gerektiğini vurguladı. Devlet dışındaki yapılanmaya müsaade edilemeyeceğini vurguladı.

‘BASIN ELEŞTİRMESİN' DERSENİZ O ZAMAN BASIN OLMUYOR

(Son dönemde Batı basınında istikrarsız bir Türkiye fotoğrafı inşa edilmiyor mu? sorusu üzerine) Basın olarak siz nasıl bakarsanız, Batı basını da öyle bakar. Daha sivri tarafları ön plana çıkarır, daha tartışılır halde göstermek ister.

Bu, basının tabiatıyla ilgili bir konu. Siz de Türk basını olarak kötü niyetten olmasa da cazip olabilmek için bunu yaparsınız. Bazen de basının tabiatı gereği eleştirel olması beklenir genellikle. ‘Niye eleştiriyor yani kardeşim, olumlu taraftan baksın' dediğinizde, o zaman basın olmuyor, başka bir şey oluyor. Ben bunu objektif bir basın tahlili olarak söylüyorum.

TARTIŞMA VAR KIRICI DA OLABİLİYOR

Gerçekten de Türkiye'de bir tartışma var, bazen kırıcı da olabiliyor. Ekonomimizde çok yüksek boyutu olmasa da ufak bazı dalgalanmalar oluyor, bunlar gayet açık. Ama bütün bunlara rağmen Türkiye'de siyasi istikrar var. İstikrardan dolayı yarın ne olacak diyen kimse olmadığı kanaatindeyim. Uzun vade ayrı... Ekonomik istikrar açısından baktığımızda, temel göstergeler ortada. Fransa Cumhurbaşkanı da göstergelerden etkilendi. Bugünkü tabloda Türkiye ile ilgili bir tereddüt söz konusu değil.

AYNI BATI GAZETELERİ BİZİ ÖVÜYORDU

Dışarıdan çok kasıtlı olarak kötü göstermek isteyen çevreler olabilir ama bunu toptancı bir şekilde ‘Dışarısı kötü göstermek istiyor, kampanya yapıyor' diye düşünmek doğru değil. Dışarıda bir zamanlar bizim için ‘Reformist government in Turkey' (Türkiye'nin reformcu hükümeti) diye manşet atan gazetelerdir bunlar.

O bakımdan objektif olmamız gerekir. Bazen baktığınızda, ‘Sırıtıyor, çok kasıtlı, çok aleyhte' dediğiniz yazılar da var. Bazıları da gazetecilik gereği Türkiye'de bu tartışmalar olunca, onları daha kritik edecek şekilde yazıyor. Hepsini toptancı şekilde Türkiye düşmanı gibi görmemek gerekir. O zaman kendimize yanlış yaparız ve herkesi Türkiye'nin düşmanları safına yerleştiririz.

ZAYIFLARSAK ÜZERİMİZE ÇULLANIRLAR

Böyle bir şey söz konusu değil. Bu, AB için de böyle, ABD için de böyle, bundan 6 ay önce Amerika'da Başbakanımıza en büyük ağırlamayı yaptılar. Avrupa ülkelerine baktığınızda Tayyip Bey geçenlerde AB'de idi, görüş ayrılıkları olsa da gayet güzel, medeni bir şekilde görüşüldü. Fransa Cumhurbaşkanı geldi, yeni bir dönem başlıyor. O açıdan bizim selektif (seçici) olmamız gerekir. Tabii azıcık zayıflarsak üstümüze çullanacak çevreler var, gerçekçi olmalıyız ama toptancı da olmamalıyız.

HAK ETMEDİĞİMİZ TARTIŞMALAR

Türbülans gibi bir tartışmanın içindeyiz. Türkiye'yi bu tartışmalardan süratli bir şekilde çıkarmak da yine bizim elimizdedir, bize düşer. Hep beraber, burada sadece siyasete değil, basın dünyasına da, yazarlara da, iş dünyasına, hepimize de iş düşer.

İşte türbülans gibi bir tartışma ortamı içindeyiz. Buradan hemen çıkılması gerektiğine inanıyorum. Hak etmediğimiz bir ortam içindeyiz. Hak etmediğimiz tartışmalar yaşanıyor. Nasıl kaynaklandı, ne oldu, bu ayrı bir konu. Bu mikro detaylara girmek istemem.

GÜL SON NOKTAYI KOYDU: BÜYÜTMEYİN!

(Türbülanstan nasıl çıkılabilir? sorusuna) Türbülans lafının boyutunu çok büyütmek kanısında değilim. Türbülansa girersiniz, çıkarsınız. Şimdiye kadar türbülanstan düşen bir uçak yok bildiğim kadarıyla. Ama yolcuları rahatsız eder. Boyutunu büyütmeyin, kasırga, fırtına esiyormuş gibi almayın. Ama hepimiz görüyoruz, manşetlere baktığınızda, konuşulanlara baktığınızda, demek ki keskin bir ortam var. Bundan çıkmanın yolu, konuşulan dil çok önemli, hepimiz için... Söylem tarzlarımız biraz gözden geçirilirse, bu birden havayı değiştirir kanaatindeyim. Hele şimdi seçime giderken bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Bakın geçenlerde bir kişi hayatını kaybetti.

DAVALARLA İLGİLİ ŞİKÂYETLERE KULAK VERMELİYİZ

İkincisi, hepimizin dikkat etmesi gereken şey Anayasa'dır, hukuktur, temel ilkelerdir, bunlara herkesin riayet etmesi gerekiyor. Türkiye'yi normal bir atmosferde taşıyabilmemiz gerektiğine inanıyorum. Çeşitli şikâyetler var, bu davalar örneğin... Bunların hepsine kulak vermek, objektif bir şekilde bakmak gerekiyor. Ama her şeyin başı söylemdir.

YANLIŞLAR HUKUKLA HALLEDİLMELİ

(Yaşanan sürecin mahiyeti ve bununla nasıl baş edileceği konusunda devletin tepesindeki kurumlar arasında fikir birliği var mı? sorusuna) Devlet organları arasında farklılıklar yok, Cumhurbaşkanlığı, hükümet, yüksek mahkemelerin başkanları ve diğer önemli kurumlara baktığınızda... Problemlerin çözülmesi ancak hukuk çerçevesi içinde mümkün olabilir. Bunun ötesinde zaten başka bir şey yapamazsınız.

Hukuk çerçevesi içinde yanlış gördüğünüz, devlet için bu tip davranışlar doğru değildir dediğinizde, bunların hukuk çerçevesi içinde düzeltilmesi bir noktada görevdir. Bunlar yapılırken yanlışlar olursa, hukuk dışı olursa, yine hukuk içinde mekanizmalar var. Kimse ‘Ben bunu böyle istediğim için böyle oldu, böyle istiyordum, böyle yapıyorum' derse, bu hukuka aykırıysa, bunun kontrol mekanizmaları var, hukuka uygun hale getirilir.

KURUMLARDA FARKLI DAYANIŞMALAR VAR

Devlet sistemi içinde bazı kurumlarda farklı dayanışmalar var, bunun bazı örnekleri var. Bunlar hukuk çerçevesi içinde düzeltilebilir. Bunun düzeltilmesinden daha normal bir şey olamaz...

DİREKTİF DEVLETTEN ALINMALI

Hatta bu dayanışmalar dini olabilir, etnik olabilir, dolayısıyla bunların bir hukuk devletinde devlette çalışanların hepsinin sadakati önce Anayasa, kanunlar ve devlete olacaktır. Varsa alacakları bir direktif, hiyerarşik bir sistem içinde, kanunlar içinde olmalıdır. Bunun dışında başka bir şekilde dayanışma olursa, buna hukuk çerçevesi içinde müsaade edilmez, hangi saikle olursa olsun... (Problem olduğunu kabul ediyorsunuz sorusuna) Bir problem olmasa bu kadar duman da çıkmaz...

ASKERLER ‘ÖYM'LERİ ARZU ETTİ

(Özel yetkili mahkemelere nasıl bakıyorsunuz? sorusuna) Bunun hikâyesi eskidir. 2004'te yasayla bu özel yetkili mahkemeler kurulurken ben itiraz etmiştim. Maalesef o zaman bugün özel yetkili mahkemelerden en çok şikâyet eden çevreler (askerler), bu mahkemelerin önemini ve devamını çok arzu ettiler o zaman. Doğru değildi, geç de olsa kaldırıldı. Ancak süren davalar var.

Bir mahkemeye özel etiketini koyduğunuz andan itibaren işte o da özel davranmaya başlıyor. Bunlara hiç gerek yok. Ben bu konudaki fikrimi eskiden beri söylemişimdir. (Başbakan'ın ÖYM'ler kaldırılacak açıklaması hatırlatılınca) Doğrusu, Sayın Başbakan çok doğru söylemiş.

MİT BU KADAR AĞIZLARDA OLMAMALI

Her devletin istihbarat teşkilatı vardır. Güvenlik meseleleri kesinlikle ihmal edilemeyecek konulardır. Ama şu da bir gerçektir ki, istihbarat faaliyetleri de böyle aleni işler değildir. Bunlar örtülü meselelerdir.

Ben istihbarat teşkilatının bu kadar aleni gündemde tutulmasını, tartışılmasını doğru bulmam. Tabii ki, onlar da kendilerine verilen görevleri yaparken kanun sınırları içindedirler. Ancak istihbarat teşkilatının bu kadar ağızlarda, sayfalarda olmasının iyi olmadığı kanaatindeyim. Hesaplarını vermeleri gereken makamlara verirler. Büyük kırılmaların yaşandığı bir coğrafyadayız. Güney sınırlarımızın ötesi çok değişmiştir. Türkiye'nin ileride kendisine tehditlerin ortaya çıkmaması için MİT'e de görevler düşmektedir.

TARTIŞTIĞIMIZ KONULAR ÇOK KONJONKTÜREL

Bardağın dolu tarafını görerek Türkiye'nin ufkunun, geleceğinin parlak olduğunu göstermek durumundayız. Bugün tartıştığımız konuların çok konjonktürel olduğunu düşünüyorum. Şüphesiz ki bardağın boş tarafları da vardır. Boş tarafları benim aleni bir şekilde konuşmam için bazı engeller var. Yeri geldiğinde TBMM'de başka ortamlarda ben eleştirel bakışlarımı paylaşıyorum kamuoyuyla. Ama bazı şeyler de var ki, bunları Cumhurbaşkanı kimliğimle özel bir şekilde yapabilirim.

YANLIŞLAR YANLIŞ YOLLARDAN DÜZELMEZ

Bir an önce bu ortamdan çıkmak gerektiğinin bir kez daha altını çizmek isterim. Yani yüz yüze bakamayacak duruma gelmek geçmişte de olmuştur. Bunlar iyi şeyler değil. Ama yanlışların düzeltilmesi yanlış yollardan olmamalı. Hukuk yoluyla olmalı.

HSYK İÇİN MAKSAT HASIL OLDU

İktidarla muhalefetin birlikte bir şey yapmaları ülkenin bu ortamdan çıkmasına da katkı sağlayacaktır. Gördüğüm kadarıyla maksat hasıl oldu. Bu konu herhalde duruldu diye görüyorum. Sayın Başbakan'ın son açıklamasından sonra diğer siyasi partiler de memnuniyetle karşıladılar. Anayasa değişikliği hâlâ yapılabilir.

Biz nihayette demokrasiye, hukukun üstünlüğüne inanan, temel hak ve özgürlüklerin AB standartlarında olması için gayret sarf eden bir ülkeyiz. Son 10 yıldaki reformların özü de budur. Bu, şundan dolayı da elzemdir...

Türkiye petrolü, doğalgazı olan bir ülke değil. Türkiye'nin zenginliği, dinamik insan gücü, genç nüfusu ve çalışkan insanlarıdır. Bu zenginliği, hukukun üstün standartları, düzgün kurallar ve demokrasi ile birleştiği zaman Türkiye'nin gücü ortaya çıkar. Bu standartları güçlü hale getirmeye çalışıyoruz. Onun için AB ile ilişkilerimiz çok önemli.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 29 Nisan 2024
İmsak 04:20
Güneş 05:58
Öğle 13:06
İkindi 16:56
Akşam 20:05
Yatsı 21:37
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14