TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye'nin, terörün çözümüne yönelik el yordamı çalışmaların ötesinde, daha bilimsel araştırmaların yapılmasını gerektiren bir dönemi yaşadığını söyledi.
TBMM Başkanı Çiçek, Fırat Üniversitesi’nin Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2012–2013 akademik yılı açılış törenine katıldı. Çiçek, üniversitelerde yapılan araştırmaların bir kısmının kendileri açısından da son derece önemli ve değerli olduğunu belirtti.
Terör sorununa dikkat çeken Çiçek, problemin çözümüne yönelik el yordamıyla çözümlerin ötesine geçildiğini, bu süreçte de akademisyenlerin bilimsel araştırmalarla siyasetçileri yol gösterme vaktinin geldiğine işaret etti. Çiçek, şunları söyledi: “Türkiye 30-40 yıldır bir terör belası ile uğraşıyor. Türkiye'nin önündeki en büyük engeldir, ayağımızdaki en büyük prangadır. Bunun nelere mal olduğu ayrı bir konferans konusudur. Türkiye bu sorunu çözmek mecburiyetindedir. Bu bizim sorunumuz. Bu sorunu biz çözeceğiz. Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz. Bu sorunu çözerken el yordamıyla çözemeyiz. Nitekim konulara zaman zaman el yordamıyla baktığımız dönemler oluyor. Şimdi el yordamıyla bakmıyorsak ve herkesin sıkça vurgu yaptığı gibi eğer bir terör meselesini sadece bir güvenlik, asayiş meselesi olarak kabul etmeyip onun ötesinde de bir çok şeyin yapılması gerektiğini söylüyorsak, bu tam da bilimsel araştırmaları gerektiren bir alandır. Terör, Türkiye'de neden 30-40 senedir yaşama imkanı buluyor? Tamam dış güçler, dış destek, dış bağlantılar... Bunların hepsi doğrudur. Bunda hiç tereddüt yok ama bunun Türkiye bağlamındaki zeminini de iyi araştırmamız gerekiyor. Kalıcı politikalar üretmek gerekecekse özellikle sosyal alanda toplumu iyi tanımak, zaaf noktalarımızı iyi belirlemek, bir problem varsa bunun sosyal dayanaklarını bilimsel verilere göre ortaya koymamız gerekir. Böylesine karmaşık, olumsuz anlamda tesir katsayısı çok yüksek bir belayla ilgili olarak üniversitelerde 48 araştırma bulunuyor. Bunların önemli bir kısmı Polis Akademileri ve Genelkurmay Başkanlığı'nın hazırlattığı raporlardan oluşuyor. Bu araştırmaların birçoğunun da güvenlik politikaları açısından değerlendirmeler olduğunu görüyoruz.”
Terörün sosyolojik boyutuyla ilgili verilerin ortaya konmasına ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Çiçek, ''Psikolojik boyutu varsa bunun bir araştırma konusu olması gerekmiyor mu? Sosyolojik boyutu varsa saha araştırması, sosyolojik araştırma yapmak gerekmiyor mu? Varsa envanterde bunu görmemiz lazım. Ben siyaset adamı olarak politika geliştirirken, politik kararlar alırken hangi noktalardan hareket edeceğim? Yolda gelirken aklıma gelen bir fikir, bu alanda bir politika kararına dönüşebilir mi? Onun için diyoruz ki, artık 168 üniversitemiz olduğuna göre, her şehirde üniversitemiz olduğuna göre, sosyal araştırmalara daha fazla önem vermemiz ve bunun da politikaya dönüşmesinde öncülüğü üniversitelerimizin yapması lazım. O zaman Türkiye'de siyaset daha kaliteli bir zemin üzerinden sürdürülür. Daha bilimsel verilere dayalı bir zeminde sürdürülebilir.'' diye konuştu.
Elazığ Valisi Muammer Erol ise konuşmasında şehirlerin ön plana çıkan potansiyelleri olduğuna dikkat çekerek, Elazığ’ın da insan potansiyelinin önemli olduğunu söyledi. Fırat Nehri'nin var olduğu günden bu yana Mezopotamya coğrafyasına medeniyet taşıdığına dikkat çeken Vali Erol, Fırat Üniversitesi'nin de Harput’un medeniyet coğrafyasını ilim açısından beslediğine vurgu yaptı.
Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbettin Demirdağ, yarım asra yaklaşan geçmişi ile köklü bir üniversite olan Fırat Üniversitesi'nin 30 bini aşkın öğrenciye eğitim verdiğini söyledi. Konuşmaların ardından Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu bir konser gerçekleştirdi.
