Mümin eline silah alıp kardeşine silah doğrultmaz

DİYARBAKIR

Diyarbakır'da bulunan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, beraberinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Vali Mustafa Toprak ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nca Diyarbakır Atatürk Stadı'nda düzenlenen "2013 Kutlu Doğum Programına" katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Diyarbakır Müftülüğü İlahi Korosu'nun Kürtçe, Zazaca, Arapça ve Türkçe ilahiler seslendirdiği programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Kürtçe "Allah gecenizi hayırlı eylesin" dedi.

Başkan Görmez, konuşmasında İslamiyet'te insan onurunun önemine vurgu yaparak, şöyle konuştu:

"İnsan gaye varlıktır, araç varlık değildir. Hiçbir insan kendi hayatını, insanlık onurunu ayaklar altına alan hiçbir ideolojiye feda edemez. Din, hukuk, devlet de insan onurunu yüceltmek için vardır. İnsan, din, devlet ve hukuk için de değildir. Din de insan içindir, insana gönderilmiştir, devlet de insan için yapılmıştır. İnsan onurunu zedeleyen, rencide eden hiçbir söz ve davranış mesuliyetini İslam'dan alamaz. Bir insanın onurunu kırmak, bütün insanlığın onurunu kırmaktır. Çöplerde yiyecek toplayarak karnını doyuran çocuğun, gelecek kaygısıyla hayat hakkı elinden alınan bebeklerin, yetimlerin, kimsesizlerin, çaresizlerin, sokak çocuklarının onuru hepimizin onurudur. Şiddete, tacize, töre cinayetlerine, fuhşa zorlanan kadınların onuru bütün insanların onurudur. Suriye'de, Irak'ta, Arakan'da öldürülen insanların onuru bizim onurumuzdur. Zorla evlendirilen genç kızların onuru hepimizin onurudur."

İnsanın onurlu ve muhterem olduğunu ancak günahsız ve masum olmadığını bildiren Görmez, herkesin hata yapabileceğini, önemli olanın hatada ısrar etmeyip, tövbe etmek olduğunu söyledi.

"Bu topraklarda kalbi kırık hiçbir mümin kardeşim kalmasın"

Başkan Görmez, insanların günahları gibi toplumların da günahlarının bulunduğunu ifade ederek, kişilerin hata yapmalarına rıza gösterildiği vakit o günahın bütün topluma yayıldığını belirtti.

"Kötülük için toplumsal bir atmosfer oluşturulduğunda toplumsal günahlar oluşur" ifadesini kullanan Başkan Görmez, şöyle devam etti:

"Tıpkı bugün küresel günahların ortaya çıktığı gibi. Eğer karnını doyuramadığı için bir insan hırsızlık yaptıysa suçlu yalnız kendisi olmaz, toplum da suçlu olur. Bu sebepledir ki çevremizde ve dünyada daha bu yüzyıl içerisinde çok büyük felaketler yaşandı. Almanya'da ırkçılık sebebiyle yüz binlerce insan katledildi, Bosna'da birkaç hafta içerisinde adete soykırım uygulandı. Yanı başımızda Suriye'de kardeşler arasında ortaya çıkan kavgayı hepimiz çok büyük üzüntüyle izliyoruz. Toplumların tövbesi topyekün hatalarını görmek ve bir daha o hatada ısrar etmemektir, onu düzeltmektir. Peygamber sevgisini kalbinde taşıyan mümin kendisi için istediğini kardeşi için de istemek zorundadır. Peygamber sevgisini kalbinde taşıyan mümin kardeşiyle 3 günden fazla küs duramaz. Onun sevgisiyle gözyaşı döken gönül kin, intikam ve nefret bulundurmaz. Peygamberimizin eli değdi diye Hacerül Esved'e el süren müminin eli, silah alarak mümin kardeşine doğrultulamaz"

Diyarbakırlılara seslenen Görmez şunları kaydetti: 

"Ey tarihlerinde binbir badireden ve zorluklardan başarılı geçmiş ve dik durmuş Diyarbakırlı kardeşlerim, Ahmedi Hani'nin torunları hep birlikte ülkemizi eman, selam, adalet, fazilet yurduna dönüştürelim. Öyle bir eman yurduna dönüştürelim ki, emanımızın oluşturduğu güven Kahire'de, Bağdat'ta onuru zedelenen kardeşlerimizin onurunu yüceltsin. Nurs'lu Said'in çağrısını buradan tekrar etmek ve her birinize ne kadar büyük görevler düştüğünü ifade etmek istiyorum. Allah'tan niyazım bu topraklarda onuru zedelenen, onuru rencide edilen ve kırılan hiçbir insan kalmasın. Hiçbir çocuk, genç, kadın, erkek kalmasın. Bu topraklarda kalbi kırık hiçbir mümin kardeşim kalmasın."

Konuşmaların ardından Başkan Görmez, programa katılan Başbakan Yardımcısı Atalay, Bakan Eker, Vali Toprak, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Cuma İçten ve Oya Eronat, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile diğer protokol üyelerine gül verdi.