Genç kadının sır intiharı

İstanbul Esenyurt’ta 25 Nisan tarihinde, Nüştüman çiçek ve Yakup Çiçek arasında çıkan tartışma sonrasında iddiaya göre Nüştüman Çiçek, 7’nci kattan atlayarak yaşamına son verdi. İstanbul’da yapılan otopsiden sonra Diyarbakır Yeniköy Mezarlığ’nda bugün defnedildi.

Otopside çekilen fotoğraflarda Nüştüman Çiçek’in vücudunun çeşitli yerleri ile sol gözündeki morluklar dikkat çekti. Nüştüman Çiçek’in kardeşi Barış Karakaş, ablasının boş yere intihar ettiğine inanmadığını belirterek, onun eniştesi Yakup Çiçek ile sık sık yaşadığı tartışmaları kendisine aktardığını söyledi.

Ağrı’da vatani görevini yaparken apandisit ameliyatı olmak için Diyarbakır’a gelen ve 21 gün hava değişimi izni alan Barış Karakaş, ablası Nüştaman Çiçek’in kendisini telefonla arayarak yanına çağırdığını söyledi. Karakaş, "23 Nisan tarihinde İstanbul’a gittim. Gece saat 01.30’da ablamların evine gitmiştim. Aradan yaklaşık bir saat geçtikten sonra eniştem Yakup ile ismini bilmediğim amcası eve zil zurna sarhoş geldi. Sabah eniştem işe gitti ama amcası öğlen saat 12.00’ye kadar uyudu. O evde olduğu için ben de kaldım evde. O evden çıktıktan sonra ben de çıktım. Bir kaç saat gezdikten sonra akşama doğru tekrar ablamın evine döndüm. Ablam, eniştemle yaşadığı sıkıntıları bana aktardı. Ablam, eniştemin her akşam amcasıyla eve alkollü geldiğini ve bu durumdan rahatsız olduğun söylemişti bana. Bu yüzden zaman zaman eniştemle ablam arasında tartışmalar, hatta kavgalar yaşanmış. Hatta bir seferinde eniştem ablamı dövmüş, yumruklamış. Olay yerine polis filan gelmiş. Ablam şikayetçi olmasına rağmen polis onları barıştırdıktan sonra gitmiş" dedi.

Olay günü Anadolu Yakası’ndaki ablası Aysel Oğuzatay’ın doğum yaptığını ve kendisini cep telefonuyla aradığını aktaran Karakaş, "Aysel ablama gitmek üzere evden ayrıldım. Sabah saatlerinde de bu olay olmuş" diye konuştu.

Nüştüman Çiçek’in Diyarbakır’daki annesi Makbule Karakaş ise, kızının her gün kendisini cep telefonu ile arayarak, kocasıyla yaşadığı sıkıntıları aktardığını anlattı. Kızının kocasından her gün şiddet gördüğünü iddia eden anne Karakaş, Türkçe bilmediği için Kürtçe yaptığı konuşmada, "Kızım her gün beni cep telefonuyla arıyordu, baskı altında olduğunu ve eşinden şiddet gördüğünü söylüyordu. Ama çocuğunu bırakıp gelemediğini söylüyordu bana. Kocasıyla da konuşuyordum. Kocası da psikolojisinin bozulduğunu ve kızıma şiddet uyguladığını doğruluyordu, haklı oludğumuzu söylüyordu. Bir ay önce gelmişti, o zaman da söyledi. İntihar ettiği gün doğum yapan ablasının evine gitmek istediğini ve kocasının buna izin vermediğini bana söyledi. Her şeye çocuğu için katlandığını anlattı. Kocası, kızımı cocuğunu almakla tehdit ediyordu. Kızım da sırf çocuğu için katlanıyordu. Eski karısı da kızımı tehdit ediyordu. Ramazan diye bir amcası vardı onunla konuştuğumuzda bu sorunu çözeceklerini söylüyordu ama kızımın ölümüne sebep oldular şikayetçiyim" diye konuştu.