Bahçeli ortaya öyle bir iddia attı ki!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Manşet 13.05.2014, 12:12 13.05.2014, 12:14 Emre
Bahçeli ortaya öyle bir iddia attı ki!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Danıştay'ın kuruluş yıldönümü etkinliğinde Başbakan Erdoğan ile TBB Başkanı Metin Feyzioğlu arasında yaşanan 'edepsizlik' polemiğini sert dille eleştirdi.

Erdoğan ile Feyzioğlu'nun Ocak ayında Dolmabahçe'de yaptıkları görüşmeyi ve Danıştay'daki konuşmalardan önce ikili arasındaki samimi halleri hatırlatan Bahçeli, yaşananların 'önceden planlanmış, danışıklı dövüş' olduğunu iddia etti.

Feyzioğlu'nun konuşmasının 'ucu açık ve tahrik edici' olduğunu söyleyen Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın tepkisini ise 'Devleti hababam sınıfına çevirdi' sözleriyle eleştirdi.

ONE MINUTE DEMEK İÇİN...

Erdoğan'ın Feyzioğlu'na tepkisi 'İkinci one minute' diye aktaran medya organlarını ise Bahçeli topa tuttu:

"Buna One Minute demek için zihinsel engelli olmak lazım."

Bahçeli'nin konuşmasının satırbaşları şöyle:

İSTİSMAR ETTİ

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı, kendisine verilen demokratik imkanı istismar etmiştir. Sabırları zorlamıştır. Kutlama günleri siyasete ayar verilecek yerler değildir. Bunun yanında Başbakan Erdoğan ise öfke patlaması yaşamıştır. Neredeyse üzerine yürümek için yerinden kalkmaya bile teşebbüs etmiştir. AYM Başkanlığı'nda zedelenen itibarını tekrar kazanmak için sözüm ona kavga moduna geçmiştir.

"BARO BAŞKANI ÇALDI BAŞBAKAN OYNADI"

Barolar Birliği Başkanı’nın kendini beğenmiş tarzı, her satırı siyaset kokan açıklamaları Başbakan'ı tahrik etmiştir. Baro Başkanı çalmış, Başbakan oynamıştır. Danıştay’da herkes rolünün icabını yapmıştır. Başbakan’ın Baro Başkanı'nın konuşmasının son anlarında, ortalığı velveleye vermesi önceden ayarlanmış önceden çalışılmış kof ve bayat bir oyunun sahnelenmesinden başka bir şey değildir.

Başbakanı siyaseten tahkir eden laf yarışı devletin saygınlığına gölge düşürmüştür. Biz Başbaka'nın ne kadar tahammülsüz olduğunu çok iyi biliyoruz. Danıştay’daki dramatik tören ister kurgu ister proje isterse anlık gelişen bir olay olsun kesinlikle skandaldır.

Kesinlikle sokak jargonuyla söz kesenelrin ayıbıdır. Başbakan konuşmacıyı sağ duyu ve olgunlukla dinlemesi gerekirdi. Onaylamadığı ağırına giden herhangi bir taraf varsa, konuşmacı indikten sonra kendisine söylemeli yada yalaka medyayla iletmeli.

"SİNİRLERİNİ KONTROL ETMELİ"

Başbakan oturduğu yerden yüzü kıpkırmızı kesilerek gündemi lehine çevirmek istemiştir. Tavsiyemiz sinirlerini kontrol ettirmesidir. Alo Fatih, Alo Mustafa, Alo Nermin hatlarıyla bunu zaten bir nebze yapmıştır. Etrafına sataşmayı alışkanlık haline getirmesi alışkanlık haline getirecektir.

Kime hizmet ettiği muamma olan Baro Başkanı'nın sözlerini ciddiye alması, kavga sahnelerinin foyasını açığa çıkarmıştır. Bizi daha da düşündüren, Başbaka'nın, Danıştay salonunda devlet erkanını oyuncağa çevirmesidir. Eğer Cumhurbaşkanı orada hazırsa herkes ona uygun hareket etmekle mükelleftir.

Cumhurbaşkanı'nın bu duruma düşmesi talihsizliktir. Başbakan herkesi, patron benim imasıyla hizaya sokmuştur. Bu devlet geleneğinin inkarıdır. Başbakan Erdoğan’ın arkasına bakmadan, hiçbir saygı kuralı gözetmeden yürüyüp gitmesi Sayın Gül’e aşırı ölçüde kabalıktır. Devlet adamlığı buharlaştırılmıştır.

"NİÇİN BÖYLE BİR MASKARALIĞA ORTAK OLDU?"

Başbaka'nın devleti hababam sınıfına çevirmeye ne hakkı vardır? Madem konu Cumhurbaşkanlığı'na gelince nevrine dönüştür, o halde Sayın Gül niçin böyle bir maskaralığa ortak olmuştur?

Cumhurbaşkanlığı her rüzgara yelken açacak, her maskaralığa göz yumacak bir görev midir?

Onun bunun arkasından sürüklenecek kadar etkisiz bir makam mıdır?

Başbakan Erdoğan ve yandaş zümre, hadiseyi fırsat bilmiş her yönüyle siyasete malzeme yapmıştır. Başbakan ile Baro Başkanı ile olan mizansenin bir gün sonrasında, AKP borazanlığı sürdüren gazetelerin şu başlığına dikkat edin. Sabah Gazetesi, Van Minute, Vatan, Habertürk, Akşam Cübbeli siyasete Van minute, Star Gazetesi paralelle iş tutan milletle buluşamaz, Yeni Şafak edepsizlik, Güneş edepsizlik, yeni Akit, hem edepsiz hem yalancı.

"TAMAMI PALAVRA"

Değerli arkadaşlarım, Danıştay’daki rezilliğe van minute demek için insanın zihinsel özürlü olması yeterlidir. Başbakanın buna ihtiyacı vardır. Yıllardan beri Davos’taki mizahı kullanmıştır. Fakat ortada bir sorun vardır. Barolar Birliği Başkanı Peres, Barolar Birliği’de İsrail değildir. Küstah yandaşlar, yeni bir one minute serüveni için emir alsalar da buna inanacak kimse kalmamıştır.

Güya Başbakan haksızlıklara itiraz ediyormuş, edepsizliklere dayanamıyormuş. Aşırı tepkisinin altında da bu özellikleri yatıyormuş. Bunların tamamı palavradır. Çok cepheli sürdürdüğü husumet siyasetini her geçen gün derinleşmektedir.

SENDEN BİR YOL OLMAZ!

Başbakan ister AYM’de bardak gidi dolsun, ister Danıştay’da boşalsın. İsterse Dolmabahçe’de figüran olsun, Cumhurbaşkanlığı kendisine 10 gömlek bol gelecektir. Sayın Başbakan artık çırpınma, uğraşma. Tezgahlarınla bu milleti yorma. Yalvarsan da yakarsan da değil ikincisini yüz kere one minute parodisi yazsan da senden bir yol olmaz, cumhurbaşkanlığı görevi sana düşmez.

"KİMSENİN TAPULU MALI DEĞİL"

Cumhurbaşkanlığı her zaman tartışmalı geçmiştir. Özellikle 12 Eylül 1980 öncesi bu konuda en uç örneklerin yaşandığı dönemdir. 23 Mart 1980’den 11 Eylül 1980’e kadar geçen sürede 114 tura rağmen cumhurbaşkanı seçilememiştir. Cumhurbaşkanlığı kimsenin tapulu malı değildir. Hiçbir ideolojinin hiçbir çıkar grubunun emanet ve emrinde de olamaz. Bu yüksek makam milletimizin tertemiz sinesinin en canlı timsalidir.

Türk milletinin asırlar süren varlık mücadelesinin süzülmüş damıtılmış halidir. Çankaya ümitlerimizi boğan felaketlerden sonra aziz Atatürk’ün açtığı zafer sayfalarının sonuç kısmıdır. Birlik ve beraberliğimizin simgesidir. Bugüne kadar Çankaya’ya çıkan 11 cumhurbaşkanının görevlerini yapıp yapmadığını tahlil etmek şu an yapacağımız bir şey değildir. Bu başka bir tartışmadır. Tarih ve tarihçilerimiz doyurucu cevabı mutlaka verecektir.

"TÜRK MİLLETİNİN VİCDANIDIR"

Önemli olan geleceğe bakmaktır. Cumhurbaşkanı Türk milletinin vicdanıdır. Cumhurbaşkanı herkesin, cumhurun başıdır. Bu kutlu mevkii, tüm Türk vatandaşların çatısıdır. Türkiye’nin tüm güzellikleri, milletimizin tüm değerleri, cumhurbaşkanının şahsında toplanmalıdır.

Kökeni yöresi anasının dili ne olursa olsun, Türk milletine mensubiyetten onur duyan, aynı vatanda nefes almaktan gururlanan herkesin her kardeşimin sözcüsü cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanı bölen değil bütünleştirendir. Ayıran değil kucaklayandır. Cumhurbaşkanı bir bölgenin bir kesimin bir yüzdenin kitlenin değil, Türk milletinin tamamının hak ve hukukuyla anlam bulandır.

Hakkari Yüksekova’da kürt kökenli kardeşlerimizle, İstanbul Bayrampaşa’da yaşayan Boşnak kardeşlerimizin ortak çatısı gayesi cumhurbaşkanıdır. Diyarbakır’ın Lice ilçesindeki Mehmet’in hayaliyle, İzmir Karşıyaka’da ikamet eden Ahmet’in hayallerini buluşturan tarihi bir vazifedir.

Gazi Mustafa Kemal’in 1 Kasım 1927’de yaptığı konuşmasında cumhurbaşkanlığı Türk milletinin fazilet doğruluk ve isabet niteliklerini gösterir sözleri de buna atıftır. Milliyetçi olsun muhafazakar olsun manevi değerlere sahip olsun layık olsun demokrat olsun diyerek ortak çatı adayının hangi kriterlere haiz olacağını söyledik. İşte aradığım bu diyebileceği bir cumhurbaşkanı modelinin tercümanı olduk. Hamd olsun bu teklifimiz makul bulunmuş ve ilgi görmüştür. Milletimiz ortak çatı düşüncesinden umutlanmıştır.

"PARTİLER ÜSTÜ BİR AMAÇ"

Ortak çatı adayı milletimizi tümüyle kavrayandır. Ortak çatı adayı herkesi bağrına basan ruhunda eritendir. Bizim ortak açtı önermemiz herkes eşittir, Türkiye inanç ve kararlılığına dayanmaktadır. Hala ortak çatı teklifimizi anlamlandırma zorluğu çekenler varıdr.

Bizim ağrımız kandille iş tutanlara değildir, İmralı’da nöbet bekleyenlere değildir. BOP’a kulluk yapan meymenetsizler değildir. PKK’ya teslim olan buruşmuş zihinlere değildir. Bölücülüğe demir atan hainlere değildir. Rüşvete ve yolsuzluğa peştamal bağlayan hırsızlara değildir. Çağrımız büyük Türk milletinin bizati kendisine, bizati ruhunadır. Teklifimizin kaynağı tarihtir. Sütunları kardeşliktir. Özü milli ve manevi değerlerdir.

Ortak çatı can kurtarandır. Kimin hangi partiye oy verdiği önemli değildir. Önemli olan millet için devlet için vatan için bayrak için gelecek için bir araya gelebilmek, Türkiye’nin kurtuluşunda pay sahibi olabilmektir. Allah’ın izni ve rızasıyla, belirlenecek ortak çatı adayı Çankaya’nın 12’nci değerli ismi olacaktır. Bizim hedefimiz bunu tesis etmeye yöneliktir. Bu partiler üstü bir amaçtır. MHP olarak buna canı gönülden inanıyor ve aziz milletimize güveniyoruz.

Ortak çatı adayı, partiler arasında bir ittifakın değil, milletin kabul ve iradesiyle oluşacaktır. Blok siyaseti yapanlar, kuşkusuz bizim önerimizi çarpıtmakla meşguldür. Teklifimiz AKP’ye oy veren kardeşimizedir, CHP’ye oy veren, Demokrat Partisi’nden Saadet Partisi’ne oy vermiş kardeşlerimizi kapsamındadır. Biz tavandan değil, tabandan mutabakat sağlamayı öneriyoruz.

"TAŞ KAFALILAR BİZİ PİSAGOR'A BENZETMİŞ"

Ortak çatı adayı fikrimiz konuşmaya başlandığı andan itibaren, Başbakan ve uyduları panik içinde karalama kampanyası başlattılar. Dört bir koldan çamur attılar. Alaya aldılar. Özetle tam bir haftadır, Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı ortak paydası dışında hiçbir anlamı yok dediler.

Sığ ve siyasetsizliğin eseri dediler. Çatı adaya dokuz maddelik itiraz getirdiler. Üçgen pazarı diyerek manşet attılar. MHP ve CHP’yi yakınlaştırma süreci dediler. Teoride doğru pratikte zor dediler. Fantastik ve siyasi fantezi ürünü diyerek yaftaladılar. Siyasetin geometriyle ilişkisini kurmak fantastik bir fikir dediler. Elbette yazılan ve söylenenler bunlarla sınırlı değildir.

Ağzı olan konuşmuş, karanlıktan aydınlığa taşa tutmuştur. Teklifimiz ABD menşeili olmadığı için aradıklarını bulamayanlar kendilerini hem ele vermişler, deşifre olmuştur. Türkiye’nin seçmen profilini baz alarak, siyasi krizden medet ummayan bir aday düşüncemiz birilerini kıvrandırmıştır. Yandaş kalemler harıl harıl fitne taşları dökmüştür. Çizdiğimiz üçgenleri anlamayan taş kafalar bizi Pisagor’a benzetmiş, cebirden geometriye geçtiğimizi iddia etmişlerdir. Fiziken Ankara’da aklen ve kalben Kandil’deki inlerde yaşayan, siyasi meftaların bizim önerimize katılmaları yanlışa düştüğümüz en bariz kanıtı olacaktır.

"BAŞBAKAN'A CEBİRİ ZORLA DA OLSA ÖĞRETTİK"

Başbakan Erdoğan geçtiğimiz hafta sonunda, Afyon’daki toplantıda açılış ve kapanış konuşmalarında, bizim ortak çatı değerlendirmemizi diline dolamıştır. İlk olarak şunları söylemiştir “şimdi cebirden ümit kestiler. Kendilerini geometriye vermişler. Üçgenler çiziyorlar, iç açılarını topluyorlar. Cetvel, pergel, gönye sanki Cumhurbaşkanlığı seçimine değil de LYS imtihanına hazırlanıyorlar.”

Kapanış konuşmasında ise şunları söylemiştir: “Şimdi birileri de çıkmış çatı aday bulacağız diyorlar. 30 Mart’ta esen rüzgar çatılarını uçurdular.” Doğrudur, biz Başbakan'a cebiri zorla olsa da öğrettik. Başbakan fazla havaya girmiş, 61 hesabını güç bela bulmuştur. Başbakan geometri konusunda bize haksızlık yapmaktadır. Kimin usta ve önde olduğunu fazla ipucuna gerek kalmadan çıkaracaktır. Başbakan, cetvelden, gönyeden, pergelden yardım almadan şaheser çizimlere imza atmıştır.

Yamuk çizmiş, kendisini ve yanındakileri yamultarak içine tıkıştırmıştır. Dikdörtgen görünümlü ayakkabı kutularına para yığmıştır paralel çizgiden, paralel örgüt çıkarmıştır. Kare şeklindeki odalara, soygundan elde ettiği paraları koymuştur. Daire çizmiş, karakterindeki köşeleri yuvarlaklaştırmıştır.

Evet doğrudur, biz üçgen çizdik. Ortak çatı adayı teklif ettik. Fakat başbakan küp üstüne küp çizmiş ve içlerini haram parayla tıka basa doldurmuştur. Götürmenin yürütmenin aşırmanın geometrik şekillerinde ekol ve okul olmuş, ünü sınırlardan taşmıştır. Başbakan çatı adayını merakla beklediğini de söylemektedir. Sayın Başbakan merakını yakında gidereceğiz, gün gelecek saklandığın 17/25 şifreli küplerden seni çıkartarak inşallah adalete teslim edeceğiz.

"GEREKİRSE 1974 RUHUNUN TEKRAR DİRİLECEĞİNİ İLAN EDİYORUM"

Başbakan Erdoğan, fiilen başkan olabilmek için her değerimizi pazara çıkarmıştır. Özerkliğe sıcak bakması, İmralı canisi arasında kuryeliğe soyunması bunu göstergesidir. İmralı canisi mesajında, Kürdistan’da yeni bir İslami kurumsallaşmaya ihtiyaç var demiştir. Milliyetçiliği şerefsizce mikroba benzetmiştir.

Başbakan Erdoğan kendisinin siyasi dengelerden dolayı bir türlü söylemediği aşağılık sözleri, imralı canisi kanalıyla kürt kökenli kardeşmizlere duyurmaktadır. Nifa yuvası kongrenin, 15 maddelik sonuç bildirgesi başlı başlına melanettir. Başbakanın Zerdüşt diyerek milleti cani ve çeteyle el birliği yapması Türk milleti tarafından asla bağışlanmayacaktır.

Biz de bunu unutmayacağız. Başbakanın, cumhurbaşkanı, ve başkan olmak adına, münafıkça yaptığı manevralara milletimiz kanmayacaktır. Türk milleti İmralı canisiyle beraber, Kürdistan Demokratik İslam Kongresi'ne katkı veren 17/15 Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı yapmayacaktır.

AİHM, Türkiyeyi 90 milyon euroluk tazminata mahkum etmiştir. Bu şekilde 40 yıl önceki Kıbrıs çıkartmasının intikamını almak istemektedir. Başbakan’dan AİHM’in kararını reddederek aynen iade etmesini istiyorum. Gerekirse 1974 ruhunun tekrar dirileceğini ilan ediyorum. Türkçemizin Karamanoğlu Mehmet bey tarafından 737 yıl önce bugün ilk kez resmi dil olarak kabul edilişinin yıl dönümünü yad ediyorum.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 06 Mayıs 2024
İmsak 04:07
Güneş 05:49
Öğle 13:06
İkindi 16:58
Akşam 20:13
Yatsı 21:47
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 34 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 47
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 34 41
12. Sevilla 34 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 34 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 34 21
20. Almeria 34 17