Mesajında, "Sevgili vatandaşlarım; başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan bir Ramazan ayını daha geride bırakarak bayrama kavuştuk. Mübarek Ramazan Bayramınızı can-ı gönülden tebrik ediyorum" cümlelerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir ay boyunca bir büyük kardeşlik iklimini, dayanışmayı, kaynaşmayı, yardımlaşmayı hep birlikte yaşadık. Şehrimizde, mahallemizde, akrabalarımızla, komşularımızla, kardeşlerimizle, ihtiyaç sahipleriyle, ekmeğimizi, suyumuzu bölüştük. Nihayet, bayramımızı da idrak ediyoruz. Bayramlar, Rabbimizin bir nimeti olmasının yanı sıra, millî birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek, kardeşlik ahdimizi yenilemek için de önemli bir fırsattır" dedi.
“AYNI KIBLEYE YÖNELEN MÜSLÜMANLAR TÜM BENLİKLERİYLE BAYRAMIN COŞKUSUNU YAŞIYOR”
İslam dünyasının tamamının Ramazan bayramını idrak ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajını şöyle sürdürdü: "Aynı kıbleye yönelen Müslümanlar, kalpleriyle, ruhlarıyla, tüm benlikleriyle, bayramın coşkusunu yaşıyor. İslam dünyasının bayram yaptığı bu dönemde, Afganistan’dan Suriye’ye kadar, değişik coğrafyalarda, farklı sıkıntılar içerisinde olan kardeşlerimiz de var. Maalesef ülkemizde de, bayram sevinci, terör saldırılarıyla gölgelenmiş durumda.
Terör saldırıları, mübarek günlere rağmen devam etti. Terör örgütüne karşı kahramanca mücadele eden, adeta destan yazan güvenlik güçlerimiz, Ramazan ayında da şehitler verdi. Bu vesileyle, tüm şehitlerimize, özellikle de son bir yıldır terörle mücadele sırasında verdiğimiz şehitlere, Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun diyorum. Yaralanan güvenlik görevlilerimize Rabbim’den acil şifalar diliyorum."
Mesajında, Ramazan ayı boyunca, değişik vesilelerle, askerlerimizle, polislerimizle, köy korucularımızla bir araya geldiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güvenlik güçlerimizin, terörle mücadele konusunda, son derece kararlı ve azimli olduklarını, bizzat görmenin memnuniyetini yaşıyorum. Dünyanın önemli değişimlere sahne olduğu bir dönemdeyiz. Suriye’deki insani kriz, maalesef, 600 bine yakın masum insanın canı pahasına sürüyor, sürdürülüyor. Biz, gerek Suriye'den gerek Irak'tan ülkemize sığınan kardeşlerimize sahip çıkarak; Suriye’deki krizin adil bir çözüme kavuşturulmasına yönelik çabalara destek vererek, bu konuda elimizden geleni yaptık, yapıyoruz.
Avrupa, farklı sıkıntılarla boğuşuyor. Ekonomik istikrarsızlığa, siyasi kriz de eklenmiş vaziyette! İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı, başka ülkeleri de tetikliyor. Dünyayı kaosa sürükleyenler, kendi ülkelerindeki ırkçı ve ayrımcı eğilimlerin güçlenmesini engelleyemiyorlar. Türkiye olarak bizler, küresel ekonomik ve siyasi krizlere karşı tedbirlerimizi aldık, hazırlıklarımızı yaptık; 2023 hedeflerimiz doğrultusunda, adım adım ilerlemeye devam ediyoruz" dedi.
“TÜRKİYE PEK ÇOK BADİRE ATLATTI”
Türkiye'nin son 13 yılda güçlenen demokrasisiyle, ekonomisiyle pek çok badireyi atlattığına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu küresel değişim sürecinden de, çok daha güçlü bir şekilde çıkmayı başaracağız. İsrail’le, Rusya’yla ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Son haftalardaki karşılıklı olumlu adımlar, gelecek için umut veriyor. Suriye meselesinin, terörün, suni gerilimlerin sebep olduğu krizleri aşıp, kopan ilişkileri yeniden tamir ediyoruz. Yolumuza çıkan engelleri, bir bir kaldırıyoruz. Terörle mücadelede, uluslararası ilişkilerde bunalımları arkamızda bırakırken, Türkiye’yi geleceğe taşıyacak dev projeleri tamamlıyor, yepyeni projeleri milletimizin hizmetine sunmaya hazırlanıyoruz. İşte son olarak Osman Gazi Köprüsü'nü adeta bayram müjdesi olarak açmak suretiyle milletimizin hizmetine sunduk. Milletimiz müsterih olsun, gönlünü ferah tutsun. Milletimiz nasıl bizi yarı yolda bırakmadıysa, bizler de büyük Türkiye hedefimizden bir milim dahi sapma göstermedik, göstermeyeceğiz."
“TÜRKİYE GÜÇLÜ BİR POTANSİYELİ BARINDIRIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajını şu sözlerle tamamladı: "Türkiye yalnızca 780 bin kilometrekareden ibaret bir ülke değil. Türkiye, arkasında köklü bir mirası, zengin medeniyet değerlerini, güçlü bir potansiyeli barındırıyor. Dünyada mazlumların, mağdurların, ezilenlerin umudu olmayı sürdüreceğiz. Ülke olarak büyüyüp güçleneceğiz; terörle, krizlerle bizi engellemek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Milletimizden istirhamım, kardeşlik bağlarımıza halel getirmek isteyenlere karşı uyanık olmaları, dikkatli davranmalarıdır. Hep söylüyorum: Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Her zamankinden çok daha fazla kucaklaşmaya, sarılmaya, dayanışmaya ihtiyacımız var.
Bayramı bunun için bir fırsat olarak görelim. Annemizle, babamızla, komşularımızla bayramlaşalım; çocuklara hediyeler verelim; yaşlıları, yolda kalmışları, garibanları, akrabalarımızı unutmayalım, sıla-i rahim yapalım. Hassaten şehit ve gazi yakınlarını ihmal etmeyelim. Şehitlerimizin, gazilerimizin evlatlarını sahiplenelim; onlara babalarının yokluğunu hissettirmeyelim. Bayram vesilesiyle, şehitlerimize bir kez daha, Allah’tan rahmet diliyorum. Bayram yolculuğunda aziz vatandaşlarımın trafik kurallarına dikkat etmelerini, uykusuz yolculuktan, hızdan kaçınmalarını rica ediyorum. Sevinci, lütfen acıya dönüştürmeyelim. Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, İslam dünyasının bayramını tebrik ediyorum. Bayramın tüm gönüllere, hanelere, ülkemize ve İslam dünyasına huzur, saadet, selamet getirmesini diliyorum.”
