Türk Sineması 100 yılı geride bıraktı!

Türk sineması, günümüze kadar hiçbir kopyasına ulaşılamasa da ilk Türk filmi kabul edilen "Ayastefanos Abidesinin Yıkılışı"nın çekilmesinin ardından 100 yılı geride bıraktı.

Kültür-Sanat 08.03.2014, 14:06 08.03.2014, 14:09 Zeynep Ezgi Berke
Türk Sineması 100 yılı geride bıraktı!

Siyah beyaz ve sessiz filmlerden, milyonlarca insanın kalbinde yer eden filmlere kadar Türk sinemasının yolculuğunu AA muhabiri derledi. 

Dünya "sihirli perde" ile ilk kez Lumieres Kardeşler vasıtasıyla 1896'da tanıştı. Bir trenin gardan hareketini gösteren film, izleyenlerde büyük etki bırakmış hatta korkup kaçmalarına neden olmuştu. Osmanlı Devleti de bu yeni gelişmeyle yakından ilgilendi ve aynı yıl  bu topraklardaki ilk sinema gösterimi Yıldız Sarayı'nda gerçekleşti. Takip eden yıllarda da İstanbul, İzmir ve Selanik'te sinema salonları açıldı. 

Sinemanın başlangıcı, Rus anıtının yıkılması

1.Dünya Savaşı'nın başladığı günlerde yedek subaylığını yapan Fuat Uzkınay'ın 14 kasım 1914'te çektiği "Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı" belgeseliyle Türk sineması hayat buldu.

1. Dünya Savaşı'nın ardından, İstanbul'un İtilaf devletlerinin işgali altında bulunduğu 1919'da çekilen "Mürebbiye" ise Fransız kadınları kötü gösterdiği gerekçesiyle Türk sinemasının sansüre uğrayan ilk filmi olarak tarihe geçti. 

Türk sinemasının ilk "Altın Ayı"sı

Türk sineması uluslararası ilk büyük zaferine, 1964'te Berlin Film Şenliği'nde "Altın Ayı"yı kazanan Metin Erksan'ın "Susuz Yaz" filmiyle ulaştı. Aynı yıl Türk Film Prodüktörleri Cemiyeti ve Antalya Belediyesinin ortak girişimleriyle I. Antalya Film Festivali (Altın Portakal) düzenlendi. 

1965'ten itibarense bir filmin 5-6 günde tamamlandığı, iç içe filmler çevrildiği "hızlı" film furyası başladı. Günlük gazetelerde ve dergilerde yayınlanan çizgi romanlarla fotoromanların beyaz perdeye de yansıtılmasıyla başlayan avantür filmler modasıyla başta Killing olmak üzere Baytekin, Fantoma, Mandrake, Uçan Adam gibi filmler çekildi.

Yeşilçam'ın sonu

Türk sineması, 1980 darbesinin etkisiyle dönüşüm yaşarken, filmlerin başrol oyuncusu yerine yönetmeniyle anılmaya başlamasıyla "Yeşilçam" dönemi sona erdi.

80'lerin başlarında 70 civarında film üretilirken 1984'ten itibaren yıllık 100 fiilmin üzerine çıkıldı ve sanat filmlerine ağırlık verildi.

Film festivallerinin kendi seyirci kitlesini oluşturmaya başladığı bu dönemde, Türk sineması Cannes Film Festivali'nin büyük ödülü "Altın Palmiye"ye, ilk kez Şerif Gören ve Yılmaz Güney'in "Yol" filmiyle 1982'de sahip oldu.

Sinemada suskunluk çağı

Türk sinemasının krize girdiği 1990'lı yıllarda film üretimi sayısı yılda 10'a kadar düştü. Sinemaların kapandığı, televizyon kanallarının çeşitlendiği, VCD-DVD'lerle alternatif izleme alanlarının ortaya çıktığı dönemde Türk sineması kimlik arayışına girdi.

Yönetmenlerin daha gerçekçi ve yaşamın içinden küçük öykülerin anlatıldığı yapımlara yöneldiği bu dönemde televizyon kanallarının desteğiyle de pek çok film üretildi.

Yavuz Turgul'un 1996'da çektiği "Eşkiya" filmi 90'ların en önemli yapımı olurken, Türk sinemasının yeniden zirveye çıkması için gereken ivmeyi sağladı.

Sinan Çetin'in "Berlin in Berlin", Ömer Vargı'nın "Her Şey Çok Güzel Olacak", Mustafa Altıoklar'ın "Ağır Roman", Derviş Zam'in "Tabutta Rövaşata", Reha Erdem'in "Kaç Para Kaç", Tomris Giritlioğlu'nun "Salkım Hanımın Taneleri" dönemin dikkat çeken yapımları arasında yer aldı.

Milenyumun bereketi

Türk sineması tırmanışa geçtiği 2000'li yıllarda ilk önemli başarısını, Nuri Bilge Ceylan'ın 2003'de Cannes Film Festivali'nde "Jüri Büyük Ödülü"nü kazanmasıyla yakaladı.

Özellikle 2005'ten itibaren film üretim sayısı ve kalitesindeki artışın yanı sıra Türk filmi seyircisi de sinemaları doldurdu. Rekorların kırıldığı 2000'li yıllarda, Türk sineması bugüne kadarki en büyük gişesine geçen yıl vizyona giren ve yaklaşık 6 milyon 670 bin kişinin izlediği "Düğün Dernek" filmiyle ulaştı.

Hem seyirci hem hasılat bakımından milyonları gören Türk sineması, özellikle yerli film izleyicisi bakımından dünyada ön sıralara yerleşti.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 29 Nisan 2024
İmsak 04:20
Güneş 05:58
Öğle 13:06
İkindi 16:56
Akşam 20:05
Yatsı 21:37
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14