Baharı kışa dönüştüremeyecekler

Tunus Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Merzuki,  AA ekibini Kartaca Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde kabul ederek, ülkede yaşanan gelişmelerle ilgili soruları cevapladı.

Dünya 16.11.2013, 12:07
Baharı kışa dönüştüremeyecekler

"Bir takım dış odaklar, Arap Baharı’nı sabote etmek ve Tunus’un başarısını engellemek üzere iş tutmuş durumda" diyen Merzuki, "Bu ülkede yaşanan terör olaylarının arkasında Tunus’taki devrim karşıtları olduğu gibi bazı Arap ülkeleri de var. Biz aptal değiliz. Arap dünyasında bazı devletler Arap Baharı sürecini sabote etmek ve engellemek için harekete geçti. Bunlar Tunus’un da içinde olduğu Arap Baharı yaşanan ülkelerin tümünde devrimleri başarısız kılmak için var güçleriyle çalışıyor. Bunu biliyoruz. Şimdi bununla ilgili delil toplama aşamasındayız. Uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli girişimlerde bulunacağız" ifadesini kullandı.

Ülkedeki kriz sürecinde Nahda Partisi ve Başbakan Ali El-Urayyid'in izlediği tutumdan övgüyle söz eden Merzuki, Tunus'u seçimlere götürecek dönemde hükümet başkanlığı için uzlaşılan ismin gelecek hafta ilan edileceğini belirtti.

Tunus devriminin başarısız olmadığının altını çizen Merzuki,"Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki sonuçta devrim projesi adım adım ilerliyor. Zaman zaman verdiğimiz yavaşlama görüntüsünün stratejik bir seçenek olduğunu söylemeliyim" dedi.

Tunus Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Merzuki'nin yöneltilen sorulara verdiği cevaplar şöyle:

Soru: Tunus’ta son dönemde yaşanan siyasi krizi aşmak için yürütülen ulusal uzlaşı çalışmaları hangi aşamada?

Cevap: Bildiğiniz gibi biz devrim yaptık. Bu devrim henüz hedeflerine ulaşamadı. Hala yolun başında sayılırız. Tunus’u diğer Arap Baharı ülkeleriyle kıyaslayacak olursak; öncelikle biz iç savaş yaşamıyoruz. Keskin ve gereksiz ideolojik kutuplaşmaları belirli oranda yumuşatmayı başardık. Aynı süreci yaşayan diğer ülkelere baktığımızda; bu ideolojik kutuplaşmanın Tunus’ta daha düşük seyrettiği görülür. Ulusal birlik halen mevcut. Devlet ve kurumları, tüm sarsma çabalarına rağmen dimdik ayakta. Ülkede güvenlik sorunu yok. Ordu görevini yapıyor. Tunus tecrübesini ayrıcalıklı kılan bir diğer husus da ulusal uzlaşı ve diyaloğun bir gün bile kesintiye uğramamış olmasıdır. Bu, Tunus’a ve Tunus halkına özgü durum. Ulusal uzlaşı Tunus’ta dün başlayan bir şey değil. Geçmişte de diktatör rejime karşı ne yapılması gerektiği konusunda ulusal uzlaşı müzakereleri yürütülüyordu. Bugün uzlaşı müzakereleri yürütenler 10 yıldır hatta 20 yıldır bu tür müzakereleri yapıyorlar. Ben bu saraya geldiğimde yeni uygulama başlattım. Her hafta cuma günleri muhalefet temsilcileriyle akşam yemeği yiyoruz. Bana söven, sövmeyen, eleştiren eleştirmeyen her kesimden insan katılıyor bu yemeğe. Bana ve devlete karşı en kaba muhalefeti yapan insanları bile burada ağırladık. Tunus’taki siyasi sınıf uzlaşı kanallarını hiçbir zaman kapatmadı. Bu da galiba Tunuslulara özgü  durum olsa gerek. Uzlaşı arayışlarının sürmesi gerekiyor, sürecek de çünkü bu halkımızın tabiatında olan bir şey. Tüm zorluklarına rağmen uzlaşı arayışları devam edecektir.

Kuşkusuz devrimlerin bedeli var. Devrimler karşısında karşı-devrim ya da devrimi sabote etme faaliyetleri oluyor. Her devrim, muhaliflerine karşı yöntem geliştirmek durumunda. Fransız ve Rus devrimleri sonrasında bir tür “intikam adaleti” uygulandı. Biz Tunus’ta intikam adaleti değil, intikal adaleti (geçiş dönemi adaleti) uyguluyoruz. Devrimlerin duraklama ve tökezleme süreçleri olabilir. Başarıya ulaşan ve ulaşamayan devrimler olabilir. Tunus devrimiyle ilgili bir tür gerileme görüyor olabilirsiniz ama gerçekte bu gerileme değil. Biz ilerliyoruz; devrim karşıtı güçler bizi durdurmaya çalışıyor. Bazen duraksıyoruz ama asla geriye gitmiyoruz. Ülkede öfke ve şiddet dalgası oluşmasın diye koşuyu bazen yavaşlatabiliyoruz. Bazen bir adım attığımızda bir süre bekliyoruz ancak hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki sonuçta devrim projesi adım adım ilerliyor. Zaman zaman verdiğimiz yavaşlama görüntüsünün stratejik seçenek olduğunu da burada ifade etmeliyim. Öfke ve şiddet köpürtücülerine fırsat vermeden devrimin önündeki zorlukların üstesinden gelmemiz gerekiyor. Devrimin hedefine ulaşması için bir saniyeyi bile israf etmiyoruz.”

- “Başbakan Urayyid ve en-Nahda büyük fedakarlık yaptı”

Soru: Uzlaşı görüşmelerinde muhalefet ve iktidar nasıl tutum izledi?

Cevap: Ulusal uzlaşı müzakereleri sürecinde Tunus Genel İşçi Birliği Sendikası Genel Sekreteri Hüseyin Abbasi önemli rol oynadı. Ben ulusal uzlaşı müzakerelerini ve Abbasi’yi destekledim. Kendisiyle bir çok defa görüştük. Kendisinin ve diğer sivil toplum kuruluşlarının uzlaşı zemini oluşturma çabaları yani Tunus sivil toplumunun sürece katkıları diğer ülkelerde pek görülmeyen, daha ziyade Tunuslulara özgü bir durum. Tunus demokrasisinin iktidar, muhalefet ve sivil toplum ayakları çok sağlam. Bununla birlikte Başbakan Ali el-Urayyid de bu süreçte önemli rol oynuyor. Urayyid büyük bir devlet adamı. Kendisi ve partisi en-Nahda tarihi sorumluluk örneği gösteriyor. Çünkü en-Nahda Partisi halkın çoğunluğunun oylarıyla iktidara gelen ve bir sonraki seçimlere kadar ülkeyi yönetmek üzere halk tarafından seçilen bie parti. Buna rağmen en-Nahda, sorumluluk bilinciyle hareket ederek, kendisini iktidardan çekilmeye zorlayacak hiçbir güç olmadığı halde, ülkenin maslahatı için yönetimi devretme fedakarlığını ortaya koyuyor. Ben bu tavrın çok değerli olduğuna inanıyorum. Şimdi en-Nahda'nın yönetimi kime devredeceği tartışılıyor. Öncelikle, bu kişinin bütün siyasi tarafların güven duyduğu şahsiyet olması gerekiyor. Herkes biliyor ki biz şu an yol ayrımındayız. Bütün siyasi taraflar, kendi çıkarlarına ve düşüncelerine hizmet edecek ve bunları tehdit etmeyecek birinin ülkeyi yönetmesini istiyor. Dolayısıyla böyle bir konuda uzlaşı zemini bulmak bir hayli zor. Üçlü koalisyon hükümeti olarak, ben ve Raşid el-Gannuşi Tunus, modelini geliştirmeyi hedefledik. Tunus modeli çatışma değil, uzlaşı modelidir. İntikam adaleti üzerine değil, intikal (geçiş dönemi) adaleti esasları üzerine kurulu bir modeldir. Bu yüzden bizim uzlaşı zemini oluşturmamız gerekiyor. Bundan dolayı devrim karşıtlarıyla da yine bu esaslar üzerinde mücadele etmemiz gerekiyor. Tunus modeli budur çünkü. Dolayısıyla ülkeyi seçimlere götüren süreçte yönetecek kişi tarafsız olmalı. Böyle bir şahıs üzerinde anlaşmaya varmış durumdayız. Önümüzdeki hafta inşallah bunu ilan etmiş olacağız. Zorlama ve dayatma değil, uzlaşı zemininde hareket ediyoruz. Ulusal uzlaşı müzakerelerini yürütenler içinde bazıları bu hükümetin başarısız olduğunu ileri sürüyor. Halbuki hükümet, bu süreçte olabildiğince başarılı bir hükümet olmuştur. Bu vesileyle burada bir kez daha Başbakan Ali el-Urayyid’i takdir ettiğimi belirtmek istiyorum. Urayyid, gerçek bir devlet adamı olduğunu gösterdi. Bu hükümet, ekonomi ve terörle mücadele alanlarında çok önemli adımlar atmıştır. Ayrıca ülke menfaati için fedakarlıkta bulunarak, şartların oluşması durumunda istifa etmeyi kabul etmiştir.

- “Tunus’taki terör olaylarının arkasında bazı Arap ülkeleri var”

Bence bu ülkede yaşanan terör olaylarını arkasında Tunus’taki devrim karşıtları olduğu gibi bazı Arap ülkeleri de var. Biz aptal değiliz. Arap dünyasında bazı devletler Arap Baharı sürecini sabote etmek ve engellemek için harekete geçti. Bunlar Tunus’un da içinde olduğu Arap Baharı yaşanan ülkelerin tümünde devrimleri başarısız kılmak için var güçleriyle çalışıyor. Bunu biliyoruz. Şimdi bununla ilgili delil topluyoruz. Uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli girişimlerde bulunacağız. Kimseyi itham etmek istemiyorum ancak yeterli delil topladığımızda konuyu uluslararası boyuta taşıyacağız ve herkes hesap verecek. Bununla birlikte gerek içerideki devrim karşıtlarına gerekse bir takım dış güçlerin Tunusluların istikrarlı, sivil, demokrat ve gelişmiş ülkede yaşama düşlerini kabusa dönüştürmelerine asla müsaade etmeyeceğiz. Bizim kimseyle sorunumuz yok. Hiçbir ülkenin istikrarına kastımız yok. Kendi ülkemizi kendimiz yönetmek istiyoruz. Biz diktatörlükten ve yolsuzluklardan yorulduk. Tunus halkı özgür iradesiyle belirleyeceği kadrolar tarafından yönetilmek istiyor. Bu da her toplumun en doğal hakkı.

Ben Arap Baharı’nın Tunus’ta tutacağına inanıyorum. Arap Baharı’nın doğumuna tanıklık etmiş bu halk, bu baharın kışa dönüştürülmesine müsaade etmeyecektir. Biz geçtiğimiz yaz mevsiminde açık bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Kurucu Meclis’i istila girişimleri oldu ancak bütün bunlara rağmen Tunus, gemi misali fırtınaları göğüsledi ve rotası üzerinde yoluna devam ediyor. Tabii ki ben öncelikle Rabbimizin bu ülkeyi koruduğuna inanıyorum. Bununla birlikte merhum Brahimi’nin öldürülmesi bahane edilerek bütün yaz sürdürülen komplo çalışmalarına halk iltifat etmedi. Onca propaganda ve çağrıya rağmen halk bu kesimlere yüz vermedi. Tunus’u koruyan bir diğer unsur ise hiç kuşkusuz, ordu. Darbeci olmayan vatanperver Tunus ordusu, devrimi korumaya devam ediyor. Öte yandan komşularımız Libya ve Cezayir, Tunus’taki geçiş sürecini destekliyor. Özellikle terörle mücadele konusunda bize destek oluyorlar. Ayrıca Avrupa ülkeleri liderlerinin hemen hepsi bizzat bana Tunus’un demokratik geçiş sürecinin başarıyla tamamlanması gerektiğini ve bu konuda Tunus’u desteklediklerini ifade ettiler. New York’ta görüştüğümüz ABD Başkanı Barack Obama da aynı hususun altını çizdi. Yani şimdi bölgesel ve uluslararası desteğin yanı sıra halk desteği ile ordunun durumunu düşündüğünüzde benim neden iyimser olduğumu anlamanız güç olmayacaktır. Bununla birlikte zaman zaman meydana gelen terör ve şiddet olaylarını küçük sarsıntılar olarak görüyorum. Evet bir takım fırtınalar gemiyi sallayacak ama bu gemi limana selametle ulaşacaktır.

- "(Mısır'da) Siyasi çözüm, Mursi’nin serbest bırakılmasına bağlı"

Soru: Cumurbaşkanı Munsif Merzuki hala Mursi’nin serbest bırakılmas gerektiği şeklindeki tavrını sürdürüyor mu?

Cevap:  Hiç kuşkusuz evet. Bunu istemek, Mısır’ın içişlerine karışmak değildir. Ben hukukçu ve insan hakları savunucusu olarak daha da ötesi kardeş olarak, “Gelin şu aranızdaki anlaşmazlığı çözün” diyorum. Başka amacım yok. Mısır benim kültürümün parçasıdır. Mısırlıların bu soruna siyasi çözüm bulmasını umuyorum. Siyasi çözüm de hiç şüphesiz, Mursi’nin serbest bırakılmasına bağlı. Dolayısıyla BM’de söylediğim sözlerin arkasındayım. Sonra ben hayatım boyunca prensiplerim için yaşadım. Cumhurbaşkanı olunca bu prensiplerimden vazgeçmem gerekmez. Aksine bu makamda bulunmam, o ilkeleri çiğnemeyi değil, onların hayata geçmesini sağlamalı.

Soru: Suriye'deki durum için neler söyleyeceksiniz?

Cevap: Gelinen noktada mutlaka siyasi çözüm bulunması gerekiyor çünkü Suriye’nin artık daha fazla tahammül edecek gücü kalmadı. Tunus, başından beri daima siyasi çözümden yana oldu. Tarih bunu yazacaktır. Maalesef şu an durum çok kötü. Ben Suriye haberlerini izlediğimde kalbim parçalanıyor. Allah bu sevgili ülkeyi korusun. Biz Tunus olarak mütevazı gücümüzle her türlü çözüm için desteğe hazırız.

Soru: Türkiye’nin Arap Baharı’na desteğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cevap: Bu münasebetle bir kez daha Türk halkına ve hükümetine teşekkür etmek istiyorum. Türkiye bize o denli yardım etti ki bu yardımın gerçek boyutunu hiç kimse bilmez. Şu ana kadar Türkiye’den ne istediysek mutlaka kabul gördük. Siyasi destek, mali destek, ordunun silahlandırılması, polisin lojistiğinin sağlanması, ekonomi, aklınıza ne gelirse… Ben bu ilişkilerin sürmesini, derinleşmesini ve güçlenerek büyümesini temenni ediyorum. Türkiye, "Arap devrimlerine" özellikle de Tunus devrimine tarihi katkıda bulundu. En azından Tunuslular Türkiye’nin bu desteğini hiçbir zaman unutmayacak.

 



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 29 Nisan 2024
İmsak 04:20
Güneş 05:58
Öğle 13:06
İkindi 16:56
Akşam 20:05
Yatsı 21:37
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14