Bozkır, "Gerekirse vizenin kalkmaması pahasına terörle mücadele kanununda değişikliği yapmayacağız" dedi.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi'ndeki temaslarını değerlendirmek üzere Strazburg'da basın toplantısı düzenliyor.
Bozkır'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Biz 72 beklentiyi siyasi bir bakışla karşıladık. Ancak burada bu şekilde bir yaklaşımla eksik beklenti olduğunun ifade edilmesi ve hiçbir temasımızda dile getirilmemiş olan terörle mücadele yasasında değişikliğin bu beklentiler içine dahil edilmesi süreci kritik noktaya getirmiştir.
Şehitler verdiğimiz ortamda canlı bombaların birçok ilimizde saldırıalr gerçekleştirerek yüzlerce masum inasının canına kıydığı ortamda terörle mücadele kanunundaki bir değişiklik için adım atamayız. Gerekirse vizenin kalkmaması pahasına terörle mücadele kanununda değişiklik yapmayacağız."
Avrupa Birliği'nin (AB) göçmen anlaşması kapsamında Türkiye'nin adım atması gerektiğini belirttiği beş kriteri şöyle sıralamıştı:
- Yolsuzlukla mücadele
- Verilerin korunması
- Tüm AB üyesi ülkelerle adli işbirliği
- AB'nin polis örgütü Europol ile daha sıkı işbirliği
- Terörle mücadele yasası ile uygulamalarının gözden geçirilmesi
Dün BBC'ye konuşan Bozkır, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vizesiz seyahat hakkı elde etmesine dair umutlarının 'giderek azaldığını' açıklamıştı.
Müzakerelerin kritik bir aşamaya geldiğini, Türkiye'nin de yeteri kadar çaba gösterdiğini belirten Bozkır, "Bizim değerlendirmemiz, beklentileri yeterince karşıladığımız yönünde (…) Türkiye beklentilerin karşılanması için elinden geleni yaptı. Bu bir matematik problemi değil, bir siyaset problemi" demişti.
ÜZERİNDE ÇALIŞIRIZ AMA...
"Üzerinde çalışırız, yeni gelişmelerden, yeni süreçlerden konuşuruz ama Türkiye'de 450'den fazla güvenlik gücünün PKK terörü tarafından şehit edildiği ve beş ya da altıdan fazla intihar saldırısının düzenlediği, çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği bu şartlarda, terörle mücadele yasasının değişmesi kesinlikle mümkün değildir. Üstelik yasamızın Avrupa standartlarıyla uyumlu olduğunu düşünüyoruz."
ERDOĞAN'DAN REST
Bozkır'ın bu sözleri, Strasbourg'da Avrupa Parlamentosu üst düzey üyeleriyle yaptığı görüşmelerin ardından geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçen hafta, AB'ye, Türkiye'nin terörle mücadele yasalarında değişiklik yapmayacağı uyarısında bulunmuştu. Erdoğan AB'ye, "Biz yolumuza gidiyoruz, sen de yolunuza git kiminle anlaşıyorsan anlaş" demişti.
Cumhurbaşkanı Avrupa gününü kutlamak için yayımladığı yazılı açıklamada da AB'ye "Verilen sözlerin tutulmasını ümit ediyorum" diye seslendi.
YÜRÜRLÜĞE GİRMESİ ZOR
Kulislerdeki bilgilere göre, Haziran sonuna kadar varılması beklenen vize serbestisi anlaşmasının zamanında yürürlüğe girmesi zor görünüyor.
Avrupa Komisyonu, ay başında Türkiye'nin 72 kriterden çoğunu yerine getirmede 'etkileyici bir ilerleme sağladığını' söylemiş ancak atılması gereken adımları olduğunu belirtip geriye kalan beş kriteri sıralamıştı.
Avrupa Parlamentosu Çarşamba günkü oturumunda Türkiye'nin vize serbestisi için gerekli kriterleri ne ölçüde yerine getirdiğini değerlendirecek.
Parlamento, Türkiye'nin tüm kriterleri yerine getirmediği kanaatine varırsa, anlaşmanın yürürlüğe girmesi için yasal süreç tıkanmış olacak.
Diğer yandan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da Ankara'da AB ile işbirliği çağrısında bulunup "Türkiye-AB ilişkilerine stratejik olarak çok önem veriyoruz. Ama artık biz üzüm yemek istiyoruz. 3 milyar euro gelsin artık" diye konuştu.
3 MİLYAR EURO ANLAŞMAZLIĞI
Öte yandan İngiliz Financial Times gazetesi, Türkiye ile AB arasında prensipte varılan göçmen anlaşmasında AB tarafından ödenmesi sözü verilen 3 milyar Euro'nun nasıl kullanılacağına ilişkin, taraflar arasında anlaşmazlık çıktığını yazdı.
"Türkiye ve AB 3 milyar euro'luk anlaşmada fikir ayrılığında" başlıklı haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB'nin vaat ettiği 3 milyar Euro'yu ödemesini istediğini, Brüksel'in ise ödemenin BM ve uluslararası sivil toplum kuruluşları üzerinden yapılması konusunda ısrarcı olduğunu yazıyor.
Haberde şu ifadeler var:
"Ankara Brüksel'den, AB bütçesi ve üye ülkelerin katkılarıyla finanse edilen 3 milyar Euro'yu doğrudan Türk hükümetine ve hükümete bağlı kuruluşlara vermesini istiyor. (Türkiye) parayı ülkedeki 2.75 milyon kayıtlı Suriyeli mülteci için yeni okullar ve yeni hastaneler yapılması, ayrıca mülteci kamplarının geliştirilmesi için kullanmak istiyor."
Avrupa Komisyonu ise yardım harcamalarının tabi olduğu katı kurallar çerçevesinde fonların BM kuruluşları ve uluslararası sivil toplum örgütleri aracılığıyla yönlendirilmesinde ısrarcı davranıyor.
"Şimdiye kadar, BM'ye bağlı Dünya Gıda Programı, Uluslararası Göç Örgütü ve Danimarka Mülteci Konseyi gibi vakıfların da aralarında bulunduğu kuruluşlara yapılan bağışlarla, 190 milyon euro onaylandı. Avrupa Komisyonu, Temmuz ayı sonuna kadar toplam 1 milyar euro tahsis edileceği sözünü verdi."
