Uzun yaşamanın sırrı bulundu

Yaşlanma kaçınılmaz değildir. Bazı hayvanlar ölümlerini geciktirmenin yolunu bulmuş bile. Onların yöntemleri bize de sağlıklı ve uzun bir ömrün ipuçlarını sunabilir. Eskimoların inancına göre balinaların ömrü insan ömrünün iki katıdır ve zıpkınlardan kaçacak kadar güçlüdürler.

Bilim & Teknoloji 22.01.2017, 00:40 22.01.2017, 01:22 Emre
Uzun yaşamanın sırrı bulundu

Balinalar gerçekten de en az 150 yıl yaşarlar. 210 yıl yaşayanları da vardır. Buna rağmen bu uzun ömrün biraz deri kalınlaşması, biraz yağlanma ve birkaç yara izinden başka belirtisini görmek zordur. Bu nedenle yaşlanmayı inceleyen doktorlar balinalara ilgi duyuyor. Yaşlılığa bağlı hastalıklara karşı doğal korunma yöntemleri geliştirdiklerine inanıyorlar.

Liverpool Üniversitesi’nden Joao Pedro de Magalhaes ve ekibi balinaları ve diğer uzun ömürlü canlıları inceleyerek insan vücudunda yaşlanmayı yavaşlatarak ölümü geciktirecek yeni ilaçlar bulmaya çalışıyor.

Magalhaes’e göre, “Yaşlanma gizemini koruyor; diğer biyolojik işlemlere kıyasla fazla bir şey bilmiyoruz bu konuda. Oysa modern dünyada en büyük acı ve ölüm nedeni budur. Biraz geciktirilmesi halinde bile insana görülmemiş düzeyde yararı olacaktır.”

Harvard Üniversitesi’nden Vladim Gladyshev de aynı görüşte. “En önemli biyolojik sorun budur; çünkü kronik hastalıkların çoğu yaşlanma sonucu ortaya çıkar. Oysa biyomedikal bilim daha çok kanser, Alzheimer veya diyabet gibi belli hastalıklar üzerinde yoğunlaşıyor. Ama yaşlanmayı bir süre geciktirmek mümkün olsa bu hastalıklar da geciktirilebilir.”

Yaşlanma faktörleri

Yaşlanmaya neden olan çok sayıda etken var. Birincisi çevresel faktörlerdir. Zararlı kimyasallar ve radyasyon, DNA’mızı ve diğer moleküler işleyişi yavaş yavaş tahrip edebilir. Hücrelerimiz bu tahribatın bir kısmını onarabilir; ama zamanla tahribat yayıldığı için hücrelerin mutasyon geçirerek tümörlere dönüşmesine neden olur.

İkincisi, metabolizmayla ilgili sorunlarımız çıkabilir. Tıpkı düzenli temizlenmesi gereken baca boruları gibi hücrelerimiz de enerji yakarken birçok atık madde üretir. Bunlar zamanla birikir ve önemli biyolojik işlemleri kesintiye uğratabilir. Tahribat birikince organizma bununla baş edemez hale gelir.

Üçüncüsü, vücudun organları yenilemede sorunlarla karşılaşmasıdır. Her kromozomun ucunda telomer adı verilen DNA grupları vardır. Bunlar, ayakkabı bağlarının ucundaki plastikler gibi tahribatı ve parçalanmayı önlerler. Hücre bölündükçe telomerler kısalır. Sonunda öyle kısalmıştır ki hücre bozulmaya başlar ya da ölür. Bütün bu aşınma ve yıpranma bizi birçok hastalığa karşı zayıf düşürür.

Yaşlanmayı geciktirmek

Bütün bunlar bizi ölüme doğru götüren ve engellenemeyen güçler olarak görünse de bu süreçlerin yavaşlatılabileceğini gösteren veriler de var.

Örneğin yaygın kullanılan bir diyabet ilacı olan metformin farede yaşlanma sürecini yavaşlatmıştır. Solucanlarda hücre metabolizması ile ilgili bir tek geni değiştirmek ömrünün birkaç kat uzamasına yol açmıştır. Daha karmaşık organizmalarda aynı gelişmelerin görülmesi zor olsa da, yaşlanmanın tümüyle kontrolümüz dışında olmadığına işaret eder bu gelişmeler. Magalhaes yaşlanma sürecine dışarıdan müdahale edilebileceğine inanıyor.

copyrightTHİNKSTOCK
Image captionKutup balinaları 200 yıl kadar yaşıyor.
Gladyshev doğada canlıların ömrünün sürekli değişim halinde olduğunu ve bunu nasıl yaptığı sorusunun cevaplanması gerektiğini söylüyor. “Biz de bu mekanizmaları hedef alarak insan ömrünü uzatabilir miyiz?”

Balina, köstebek ve yarasanın sırları
Kutup balinaları 200 yıl kadar yaşayabiliyor. Tüysüz köstebek fareleri de iki-üç yıllık ömrü olan normal farelerin tersine 30 yıl yaşıyor. Bunlar kansere karşı oldukça dayanıklı. Laboratuvarda güçlü karsinojenlerle yıkandığında bile kanser olmadıkları görüldü.

Bu farelerde hücreler belli bir yoğunluğa ulaştığında hücre artışı kendiliğinden duruyor. Böylece tümörlerin ölçüsüz büyümesi söz konusu olmuyor. Bunu sağlayan şeyin köstebeklerde fazla miktarda olan ve derilerinin daha elastik olmasını sağlayan kimyasal hiyalüronik asit olduğu sanılıyor. Yani mutasyon sonucu bir tümör oluşsa bile hiyalüronik asit bunun büyümesini önlüyor.

Gladyshev ayrıca Brandt yarasası olarak bilinen ve bir küp şeker ağırlığında olduğu halde 40 yıl yaşayan yarasaları inceledi. Reseptörleri etrafında büyüme hormonuyla ilgili olağandışı mutasyonlara rastlandı. Bunlar, yaşlılıkla gelen tahribatı önleyen ve memelilerde metabolizmayı kontrol eden mekanizmalara dair ipuçları sunabilir.

20 metre boyunda ve 100 ton ağırlığındaki kutup balinaları ise daha yavaş bir metabolizma ve düşük vücut ısısı gibi özellikler geliştirdi. Böylesine dev bir gövdede kanser riski daha fazladır. Hücre sayısı ne kadar çok ise hücrelerin mutasyon geçirme ihtimali de artar. Bu ihtimal her geçen yıl daha da büyür. Fakat balinaların insanda olmayan ve bunu önleyecek bir mekanizma geliştirdiği düşünülüyor.

Bu balinaların hücreleri incelendiğinde ERCC1 adlı genlerinde önemli değişimler tespit edildi. Bu gen genomdaki hasarları onarma işlevi görüyor. Belki de bu genin balinada uğradığı değişim, kansere neden olan zararlı mutasyonların birikmesini önlüyor.

Ayrıca PCNA adı verilen ve hücre delinmesi ile ilgili gendeki değişiklikler DNA onarımını etkili kılıyor ve hücrelerin sağlıklı büyümesini sağlıyor.

copyrightGETTY IMAGES
Harvard Üniversitesi’nden Gladyshev de sadece genleri incelemekle kalmadı, bunların ne kadar aktif olduğuna da baktı. Bazı genlerin daha aktif olması bunların yaşlanmada önemli rol oynadığı anlamına gelebilir. Gerçekten de balinada insülinle ilgili tespit edilen değişikliklerin aynısı Brandt yarasasında da görüldü. Bunun hücrelerin metabolik yapısını değiştirerek ömrü uzatmış olabileceği tahmin ediliyor.

Uzun yaşamın eşiği

ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü, Gladyshev’in araştırmalarının bizi “daha sağlıklı ve uzun bir yaşama dair yeni bilgilerin eşiğine taşıdığını” ifade ediyor.


Image captionBilim insanlarının nihai hedefi vücudu kanserin gelişmesini önleyecek şekilde programlamak.
Bu eşik aşıldığında bu bulgularla çeşitli tedaviler geliştirme potansiyeli var. Gladyshev, diyet ya da egzersiz programlarının vücudu değiştirerek balinalar kadar ömrü uzatmasının mümkün olup olmadığını görebileceğimizi söylüyor.

Bazıları oruç tutmanın ya da “kalori sınırlamasının” yaşlanma sürecini yavaşlattığına inanıyor ve balinanın o kadar uzun yaşamasını sağlayan metabolik değişiklikleri getirip getirmediğinin incelenmesi gerektiğini söylüyor.

Magalhaes ise balina, Brandt yarasası ve tüysüz köstebek faresinin geçirdiği bazı mutasyonların insan dokusuna uygulanması ve bunların DNA onarımına katkıda bulunup bulunmadığının görülmesi yoluyla daha radikal tedavilerin geliştirilebileceğine inanıyor.

İnsana nasıl uygulanır?

Ancak bu değişikliklerin karmaşık bir yapıya sahip insan vücuduna nasıl uygulanacağı sorunu da var. Bu etkileri sağlayacak ilaçların geliştirilmesi, maya gibi organizmalara başvurularak gerekli proteinlerin elde edilmesi ve sonra insan kullanımı için adapte edilmesi söz konusu olabilir. Gelecekte gen terapisi yoluyla DNA’larda mutasyon sağlanarak balinaların milyonlarca yılda geliştirdiği yöntemler kısa sürede canlı insana uygulanabilir.

Image captionUzun boylu insanlarda hücre sayısı daha çok olduğu için kanser riski de daha fazladır.
Fakat bir organizmada işe yarayan yöntemler bir başkasında yaramayabilir. Ancak kanser biyologları diğer canlıların evrimsel gelişimini birleştirme yolunu denemenin verimli sonuçlar doğuracağına inanıyor.

Magalhaes ve Gladyshev bunun zorlu bir yol olduğunu biliyor. “Tarih, uzmanların bazı gelişmelerin imkansız olduğunu iddia etmesi ve sonra da haksız çıkmasının örnekleriyle dolu” diyor.

Magalhaes yaşlanmayı “tedavi edilebilecek” bir hastalık olarak görüyor. “Sadece ihtiyarlık dönemini uzatmıyoruz. Aynı zamanda 70 yaşındakilerin sağlığının 50 yaşındakiler gibi olmasını istiyoruz. Nihai hedefimiz bu.” Belkide 2120’de geriye baktığımızda bu hedefe ulaşmak için atılan ilk adımları hayranlıkla anacağız.

David RobsonBBC Future



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 29 Mart 2024
İmsak 05:18
Güneş 06:45
Öğle 13:14
İkindi 16:45
Akşam 19:32
Yatsı 20:54
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13