Piramit Haber

İradenizi güçlendirmek için en iyi yol hangisidir?

Yaşam

İrade nedir?, Neden İradeyi Önemsemeliyiz?, Acaba irade artırılabilir bir şey mi? Eğer öyleyse bunun yolu nedir?, Keşke daha iradeli bir insan olsaydım mı diyorsunuz? Bu makalemizi okumalısınız...

Herhangi biri tanıdık geldi mi?

Erken kalkmak istiyorsunuz ama bir kere çaldıktan sonra alarmı susturup uykuya geri dönüyorsunuz. Sağlıklı beslenmeye karar verdiniz ama kendinizi hamburger ya da pizza sipariş ederken buldunuz. Spora gitmenin ve böylece yaza girmeden bir-iki kilo vermenin süper olacağını düşünüyorsunuz ama işten eve geldikten sonra televizyonun karşısına geçip, günü de orada sonlandırıyorsunuz.

Evet mi?

Yalnız değilsiniz. Çoğumuz kendimize şunu söyleriz:

“Keşke daha iradeli bir insan olsaydım.” Ama, acaba irade artırılabilir bir şey mi? Eğer öyleyse bunun yolu nedir?

Bilimin sizi şaşırtacak bazı cevapları var.

Neden İradeyi Önemsemeliyiz? İrade üzerine araştırma yapan en önemli araştırmacılardan biri olan Roy Baumeister şunu söylüyor:

Toplumdaki modern insana rahatsızlık veren problemlerin çoğu -bağımlılık, aşırı yeme, suç, aile içi şiddet, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, ön yargı, borç, istenmeyen hamilelik, okulda başarısızlık, işte yetersiz performans gösterme, para biriktirememe, egzersiz eksikliği- bir dereceye kadar öz kontrol eksikliğinin bir sonucu.

Psikoloji çok geniş bir aralıkta yararları olan iki temel özellik tanımlıyor: zeka ve öz-kontrol. Uzun yıllar denemesine rağmen, psikoloji bir insanın kalıcı olarak zekasını artırabileceğiyle ilgili bir sonuca ulaşamadı. Ama öz-kontrol güçlendirilebilir. Bu yüzden öz-kontrol psikoloji için ender bulunan ve güçlü fırsatlardan biri. İnsanların hayatlarında köklü ve oldukça yararlı değişiklikler yapmak için psikoloji öz-kontrolü kullanabilir.

Öz-kontrol üzerine Baumeister’in yaptığı bu araştırma insanın öz-kontrolünün artmasının, hayatının diğer alanlarını da pozitif olarak etkileyeceğini söylüyor. Daha fazla öz-kontrole sahip insanlar daha sağlıklı, ilişkiler konusunda daha başarılı ve daha tatminkarlar. Ayrıca daha fazla para kazanıyorlar, kariyerlerinde daha iyi bir noktadalar. İradesi güçlü olanların daha mutlu olması pek de sürpriz sayılmaz.

Görünen o ki, iradenizi güçlendirmek için bir adım atmanız vereceğiniz en iyi kararlardan biri olabilir.

İrade Nedir? İradenin nasıl çalıştığını anlamak için önce bu kelimeyi biz hangi anlamda kullanıyoruz, ona bakmamız lazım. Hepimizin irade hakkında bir fikri vardır. Bununla birlikte, bu konuyu çalışan bilim adamlarının “irade” diye tanımladıkları şey nedir?

Maksimum İrade (Maximum Willpower) kitabında, Kelly McGonigal (Stanford Üniversitesi’nde “İrade Bilimi” dersleri veriyor) iradenin 3 farklı yönünden bahsediyor:

Yapmayacağım: Baştan çıkarıcı şeylere dayanma Yapacağım: Yapılması gereken şeylerin yapılması İstiyorum: Kişinin uzun dönem hedef ve arzularının bilincinde olması

McGonigal’a göre irade, hedeflere ulaşmak ve problemlerden uzak durmak için bu üç gücü işlemekten geçiyor.

Neden İrademiz Var? İrade büyüleyici bir fenomen. Aslında bazı bilim adamları bizi insan yapan şeyin irade olduğunu söylüyorlar. Düşündüğünüzde anlaşılır da geliyor: içgüdülerini kontrol edebilen hiçbir hayvan yok.

Peki neden biz bu kadar özeliz?

Erken dönemlerde insanlar hayatta kalmak için içinde bulunduğu gruba bağımlıydı. İçgüdülerini kontrol etmek zorundaydılar, çünkü gruptaki insanlarla iyi geçinmeleri gerekiyordu. Bu, beyinde içgüdüleri kontrol etme yeteneğinin gelişmesi için büyük baskı oluşturdu.

İçgüdülerimizi kontrol etme yeteneğimiz, binlerce yıllık karmaşık sosyal çevreye adaptasyonun sonucu.

İrade ve Beyin Prefrontal Korteks (Alın Korteksi) İle Tanışın Prefrontal Korteks beynin alın ve gözlerin hemen arkasındaki bölümüdür. Evrim tarihi boyunca, ana olarak fiziksel özellikleri (yürüme, koşma vb.) kontrol etmekten sorumluydu. Zamanla sadece büyümekle kalmadı, aynı zamanda beynin diğer bölgeleriyle bağlantısı arttı ve bazı yeni fonksiyonlar kazandı. Şimdi, prefrontal korteks ne yaptığınızı, ne düşündüğünüzü ve hatta ne hissettiğinizi kontrol etmekten sorumlu.

Prefrontal korteksin üç farklı bölgesi iradenin üç farklı yönünü kontrol eder:

Sol bölge iradenin “yapacağım” yönünden sorumlu Sağ bölge iradenin “yapmayacağım” yönünden sorumlu Orta bölge ise iradenin “istiyorum” yönünden sorumlu Bu üç bölge birlikte bize öz-kontrolü, öz-bilinçliliği diğer bir deyişle iradeyi verir.

Prefrontal Korteksin önemi ile ilgili en iyi örneklerden biri beyinlerinin bu bölümü bir kaza sonucu zarar görmüş kişiler. 1848’de Phineas Gage adında sakin, saygılı, çalışkan bir ustabaşı prefrontal kortekse ciddi şekilde hasar veren bir kaza yaşadı ve bu kaza onun hayatını sonsuza dek değiştirdi. Gage’in arkadaşları artık onu tanıyamıyordu. Çünkü Gage sabırsız, çabuk öfkelenen bir insana dönüşmüştü. Bakıldığında eski Gage’in tam tersi bir insan gelmişti. Phineas Gage’in yaşadığı kaza, prefrontal korteks bölgesindeki bir hasarın karakterde nasıl bir değişiklik yaratacağına dair yüzlerce örnekten bir tanesi. İradenin mistik bir şey olmadığı, bunun yerine beynin yüzlerce fonksiyonundan biri olduğu da anlaşılıyor.

Neden Büyükbabalarımız Bizden Daha Disiplinliler İrade ile ilgili en şok edici keşiflerden biri şu: irade bir kas gibi onu çok kullandığınızda yoruluyor.

Roy Baumeister birçok deney yürüttü ve bunlarda iradelerini kullanmalarını istedi (bisküviyi geri çevirmek, öfkeyi kontrol altına almak, ellerini buzlu suyun içinde tutmak vb.). Meğer Baumeister’in isteklerinin ayrıntıları önemli değilmiş: iradelerini kullanmak zorunda olan insanlar kendilerini kontrol etmede belirgin bir düşüş yaşadılar. Bu farklı şekillerde ortaya çıktı: duygularını kontrol etmesi istenen insanlar gereksiz şeylere daha fazla para harcama eğilimi gösterdiler, tatlı yeme isteğine direnen kişiler ise yapmaları gereken işleri ertelediler vs. Baumester bu deneylerin ışığında iradenin kullanıldıkça azalan bir şey olduğu sonucuna vardı.

Ayrıca, araştırma iradenin azalmasına sebep olacak birçok şey olduğunu gösterdi. Hatta bazılarının böyle bir etki göstereceğini tahmin etmiyorduk. Bunlar: sıkıcı bir toplantı esnasında öylece oturmak, çıktığınız kızı etkilemeye çalışmak, çalışma alanınızda rahat edememek. Bir içgüdüye karşı geldiğiniz her seferde, ne kadar küçük olursa olsun, irade kasını kullanıyorsunuz ve bu yüzden irade rezervini azaltıyorsunuz.

Minnesota Üniversitesi’nden Kathleen Vohns şunu söylüyor:

Araştırmalar, insanların on yıllar önceki iradeye hala sahip olduğunu gösteriyor. Ama şu an geçmiştekine göre çok daha fazla baştan çıkarıcı şeyle bombardımana uğruyoruz. Psikolojik sistemimiz bütün bu potansiyel hazlarla uğraşacak donanıma sahip değil.

Önceki jenerasyondan insanlara bakıp, öz disiplinlerine imrenebiliriz. Bir dövüş sanatları ustası olarak, geçmişteki ustaların hikayelerini nasıl okuduğumu ve onlar gibi saatlerce çalışmadığım için kendime kızdığımı hatırlıyorum. Bununla birlikte, neslimizin önceki nesiller gibi işine düşkün olmamasının sebebi karakterlerimizdeki eksiklik değil. Bunun sebebi bizi çevrelemiş olan dikkat dağıtıcı şeyler. Acaba o dövüş ustaları her an bağlanabilecekleri Facebook, Twitter ve Youtube’a sahip olsalardı, kendilerini yine aynı şekilde adarlar mıydı? Sanırım bu sorunun cevabını asla bilemeyeceğiz.

İradeyi Geliştirmek İçin: Meditasyon Güzel haberse eğer irademiz için zaman harcayarak beyin egzersizleri yaparsak, irademizi güçlendirebiliriz.

Meditasyonun iradeyi güçlendirmek için en iyi yollardan biri olduğu kanıtlanmıştır. Bu konudaki araştırmalar 3 saatlik meditasyonun öz-kontrolü ve odaklanma yeteneğini artırdığını, 11 saatlik meditasyonun ise beyinde görünür değişiklikler yaptığını göstermiştir.

Peki, neden bu kadar etkili? Meditasyon prefrontal kortekse kan akışını artırır. Görünen o ki, beyin kaslarla aynı şekilde adapte oluyor: şınav çektiğinizde kol kasları kazanıyorsunuz, meditasyon yaptığınızda da öz-kontrolden sorumlu bölgelerdeki sinirsel bağlantıları geliştiriyorsunuz.

İradenizi güçlendirmek için en iyi yol hangisidir? Kelly Mcgonigal şu meditasyon tekniğini kullanarak, prefrontal kortekse kan akışını hızlandırıp, beynin potansiyelinin çoğunu kullanabileceğimizi söylüyor:

1. Kıpırdamadan Oturmak İster ayaklarınız yerde olacak şekilde bir sandalyeye, ya da bağdaş kurarak yere oturabilirsiniz. Hareket içgüdülerine karşı gelmeye çalışın: dürtülere ve karıncalanmaları görmezden gelip gelemediğinize bakın. Kıpırdamadan oturmak meditasyonun önemli bir parçasıdır çünkü içgüdülerinizi otomatik olarak takip etmemeyi size öğretir.

2. Dikkatinizi Nefesinize Verin Gözlerinizi kapatın ve nefesinize odaklanın. Nefes alırken içinizden “nefes al”, verirken de “nefes ver” deyin. Zihninizin başıboş dolaşmaya başladığını fark ettiğinizde, onu geri getirin ve nefesinize odaklanmaya devam edin. Bu prefrontal korteksi aktive ederek, beyninizin stres ve istek merkezlerini sessizleştirecektir.

3. Nefes alma hissini ve zihnin nasıl başıboş dolaştığını Fark edin Birkaç dakika sonra, “nefes al”, “nefes ver” kelimelerini içinizden söylemeyi bırakın ve sadece nefes alma hissine odaklanın. Zihniniz bu kelimeler olmadan biraz daha fazla başıboş dolaşabilir. Ama, zihninizin başka bir şey düşünmeye başladığını fark ettiğinizde, dikkatinizi nefes alış verişine geri getirin. “Nefes al” ve “nefes ver” kelimelerini odaklanmak için birkaç defa söyleyebilirsiniz. Sonra tekrar sadece nefes alıp vermeye odaklanın. Bu bölüm hem öz-bilinçlilik hem de öz-kontrol özelliklerini eğitmeye yardımcı olacaktır.

İlk başladığınızda meditasyonu çok zor bulabilirsiniz. Bu tamamen normal: günlük hayatımızda, genellikle zihnimizin ne kadar dağılmış ve gürültülü olduğunu fark edemeyiz. Nefes almaya odaklanmaya çalışırken kıpırdamadan oturmak bütün o karışıklığı dikkat alanımıza getirir. Ama, meditasyonda ne kadar kötü olduğunuz önemli değil: araştırma günde 5 dakika meditasyonun bile öz-kontrol ve öz-bilinçlilik noktalarında size yararlı olacağını gösteriyor. Küçük başlamaktan korkmayın.

Sonuç: Kendinizi Hırpalamayın
Bence bu araştırmadan çıkarabileceğimiz en önemli sonuçlardan biri şu: iradesizliğimizle ilişkili olduğunu düşündüğümüz başarısızlıklarımız yüzünden suçlu hissetmeyi ve kendimizi suçlamayı bırakmalıyız. Ki baktığınızda, irade eksikliğimizin sebebi beynimizdeki kimyasalların bir sonucu, karakter eksikliklerimiz değil. Kaslardan sınırsız ağırlığı taşımasını beklemiyorsanız, beynin de limitsiz bir iradeye sahip olmasını bekleyemezsiniz. Şunu anlamalısınız ki fiziksel gücünüzü artırmak için nasıl egzersiz yapıyorsanız, iradenizi artırmak için de beyni çalıştırmalısınız. Zafer için meditasyon!

Sıradaki Haber
Mobil Sayfaya Dön
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.