Eşinden dayak yemesi olayı ile gündeme gelen AK Parti Ağrı Milletvekili Fatma Salman, çocuklarıyla birlikte daha güçlü olmaya çalıştığını belirterek, ``Başbakanımız, eşi ve bakanımız Fatma Şahin`in destekleri olmasaydı belki zor bir süreç geçirirdim`` dedi.
İktidarda olan partinin hiç bir zaman iktidarını kaybetmek istemeyeceğine, çoğu zaman da popülist politikalar uygulayabileceğine işaret eden Salman, Türkiye`de ilk kez samimi bir şekilde Başbakan`ın ``Ben terör olayının bitmesini istiyorum`` dediğini kaydetti. Salman, Ağrı`da herkesin, ``Bu süreç bitsin, biz canımızı veririz`` dediklerini ve 30 yıl sonra ilk kez bu kadar umutlu olduklarını anlattı.
Salman, çocuğu dağa gitmiş annenin de çocuğu şehit olmuş annenin de artık terörün bitmesini istediğini belirterek, ``Benim çocuğum iki yıl sonra askere gidecek, ben anneyim. Çok sevdiklerimizi kaybettik. Ben artık Türkiye`de hiç kimsenin ölmesini istemiyorum. Herkesin dostça ve kardeşçe barış içinde yaşamasını istiyorum`` diye konuştu.
``Diyarbakır`daki cenaze töreni olaysız bir şekilde sona erdi. Bunu nasıl görmek lazım?`` sorusuna, Salman, ``Giden canlar, Türkiye Cumhuriyeti`nin canları. Kürt olabilir, Türk olabilir, herkesin ortak bir acısı oluşuyor. Artık BDP`li de olsun, AK Parti`li de olsun, herkesin siyasi kimliğini bir yana bırakması gerekiyor. Artık ortak sağduyuda birleşmemiz gerekiyor. Fatma`nın, Selahattin Demirtaş`ın ya da Aysel Tuğluk`un bir sonraki dönem milletvekili olup olmamaları hiç önemli değil. Ama Türkiye`de sulhun gelmesinin Fatma için önemli olduğu kadar, Demirtaş için de önemli olması gerekiyor. Ben de ilk kez BDP`li arkadaşlardan bu samimiyeti görünce onlara teşekkür ettim. İnşallah Türkiye hak ettiği yere gelir, hepimiz kardeşiz`` yanıtını verdi.
-``Murat Karayalçın`a da desteğinden dolayı teşekkür ederim``-
AK Parti`li Salman, ``Zor günler geçirdiniz, şimdi kendinizi nasıl hissediyorsunuz?`` sorusuna, şu cevabı verdi:
``Ben her zaman kendimi insanlara adamış bir kişiyim. Toplumun bütün bireylerinin mutlu olması için elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Ama bunu AK Parti`de yapmanın ayrı bir mutluluğu var. Çünkü burada samimiyeti gördüm. Başbakanımıza Allah uzun ömürler versin, Allah başımızdan eksik etmesin. Başbakanımız, eşi, bakanımız Fatma Şahin, milletvekillerinin desteği oldu. BDP`li, CHP`li arkadaşlar da geldi, geçmiş dönemde tanıdığım arkadaşlarım vardı, örneğin Murat Karayalçın aradı, ona da çok teşekkür ediyorum.
Beni tanıyan herkes, bana çok samimi bir şekilde destek verdi, herkese çok teşekkür ediyorum. Onların destekleri olmasaydı belki zor bir süreç geçirirdim. Aslında Fatma`nın şahsında bu olaylara maruz kalmış bir çok kadın için...Ama keşke böyle bir sembol olmasaydı.``
Lise 3`te, orta 3`te ve 4. sınıfta okuyan 3 çocuğu olduğunu belirten Salman, ``Bir kızımın ismini Elif koydum, dinimi ve Peygamberimizi sevdiğimden dolayı; bir kızımın ismini Berfin koydum, Kürt olduğumdan dolayı. 3. çocuğumun adı da Emin Yekta`` dedi.
Yanında sürekli bulunan bayan koruması olan Fatma Salman, ``Şu anda eski eşinizden kaynaklanan herhangi bir sorun var mı?`` sorusuna, ``Hayır Yok, herhangi bir sorun ve sıkıntımız yok`` cevabını verdi.
-``Yaşadığım olaydaki desteğinden dolayı o sözü söyledim``-
Salman, Ağrı`daki AK Parti Danışma Meclisi Toplantısı`ndaki, ``Fatma canını Başbakan ve AK Parti`ye kurban eder`` sözlerinin yanlış anlaşıldığını ifade etti.
``Fatma, AK Parti ve Başbakan`a kurban olur`` kelimesini kullandığını belirten Salman, ``Bu, Fatma milletvekili oldu diye değil. Şahsi olarak maddi, manevi ve ailesel anlamda bir çok mutluluğu yaşadım. Vekillik benim için ayrı bir onur ve kıvançtır ama bu vekillik olsa da olmasa da Fatma yaşayan bir insan`` dedi.
Salman, konuşmasının tamamına bakılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
``Ben orada, `İnsan hak ve özgürlüklerine katkı sunan Başbakan`a ve partime canımı kurban ederim` diyorum. `Gençler ölmesin, Fatma ölsün` diyorum. Türkiye`de barışın, sulhun olması için, anneler ağlamasın diye Fatma canını feda eder. Türkiye`de bu süreci başlatan bir lider var. AK Parti`li olduğum için demiyorum, anne ve Kürt kadını olarak diyorum ki `bu süreci kim çözecekse ben canını veririm.` Gelip deseler ki `biz bu süreci noktalayacağız, senin canını istiyoruz` ben hemen canımı veririm, çünkü artık kimsenin ağlamasını istemiyorum.
Ben o sözü hem Sayın Başbakan`ın, Kürt sorununun bitişi konusundaki samimiyetinden dolayı dedim hem de ben kısa bir zaman önce bir olay yaşadım; bu olayda Başbakan`ın ve eşi Emine hanımın, Fatma şahsında bütün kadınlara verdiği destekten dolayı söyledim. Böyle bir lidere insan minnet duyar. Bizim gibi feodal, ataerkil bir sistemde, Başbakan sizi kadın olarak alıp bir yerlere getiriyorsa, artık toplumda kadının da adı var deniliyorsa...Şu anda `kadının adı var` dedirten bir liderle Türkiye`de siyaset yapılıyor. Biz kadın milletvekilleri, Sayın Başbakanımızın eşiyle birlikte kadına verdiği değerden dolayı buradayız. Bu süreçte Başbakanımız ve eşinin verdiği destekten dolayı da ayrı bir minnet duyuyorum kendilerine. Bu yanlış algı beni çok üzdü, çok kırdı. Benim milletvekili olup olmamam önemli değil, canımı kurban ederim ki bu sorun çözülsün.``