Ünal, aralarında Dışişleri Bakanlığı'nın da bulunduğu bazı kurumlarca, Mavi Marmara baskınında görev almış bazı kişilerin tespitine yönelik bir çalışma yapılarak mahkemeye sunulduğu ve dış basına da ''Türkiye'deki Musevi vatandaşlara yönelik araştırma yapıldığı'' şeklinde yansıyan haberlerin doğruluğuyla ilgili soru üzerine verdiği yazılı cevapta, haberlerin dayanağının bulunmadığını belirtti.
Ünal, başta ABD olmak üzere dış basına da yansıyan bu haberlerin istismar edildiği ve yanlış algılamalara sebebiyet verdiğini kaydetti.
Gazze'ye insani yardım taşıyan konvoya 31 Mayıs 2010'da İsrail Silahlı Kuvvetleri'nce yapılan saldırı hakkında hem ulusal hem uluslararası hukuki süreçlerin işlemesinin normal olduğunu hatırlatan Ünal şöyle dedi:
''Bu hukuki süreçler işlemeye devam edecektir. Bu saldırının sonuçları hakkında ülkemizde açılan davalara ilişkin gelişmelerin yansıtılış biçiminin, Musevi vatandaşlarımızı rahatsız ve huzursuz ettiğini de üzüntüyle gözlemliyoruz. Olayın muhtemel failleriyle ilgili bazı iddiaların, eşit vatandaşlarımız ve toplumumuzun bir parçası olan Musevi cemaatini hedef alarak genellemelerle işlenmesi hiçbir şekilde hoş görülemez.''
Ünal, "Tarihimizin hiçbir döneminde Yahudi karşıtlığı olmamıştır, bugün de yoktur, yarın da olmayacaktır. Türk milletinin kültüründe ve geleneğinde ırkçılık yer almamaktadır" ifadelerini kullandı.