1) Büyük bir LNG ihracat tesisi kurulması, 2) Türkiye’ye uzanacak bir boru hattı inşa edilmesi.
GKRY Bakanlar Kurulu’nun, ABD’li Noble Energy ve İsrailli Delek ile LNG ihracat terminali için ön anlaşmayı onaylaması, “LNG seçeneği”ne yönelik bir eğilim olarak algılandı. Ancak enerji sektörü uzmanları, “Boru hattı LNG’ye göre çok daha ekonomik bir seçenek. Şirketler Türkiye’ye ‘Elini çabuk tut’ mesajı veriyor olabilir” yorumunu yaptı.
BAŞLICA AKTÖRLER
Söz konusu doğalgaz uzmanı, Türkiye’ye uzanacak boru hattının Doğu Akdeniz kaynakları açısından en ekonomik seçenek olduğunu, ancak Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki siyasi tutumunun etki etmiş olabileceğini kaydederek, “Türkiye, Kıbrıs açıklarındaki doğalgaz kaynaklarını bir yandan Kıbrıs meselesinin çözümü için fırsat olarak görüyor” dedi.
Ankara’ya mesaj olarak algılandı
İSRAİL’in gazını bir an önce dünya pazarlarına yönlendirmek istediğini vurgulayan bir doğalgaz sektörü yetkilisi, “Bu gelişmeyi Ankara’ya yönelik bir mesaj gibi algılıyorum” dedi. Öte yandan GKRY, sözde altı parsele böldüğü arama bölgesinde 1 trilyon metreküp doğalgaz bulmayı hedefliyor. Mevcut piyasa rakamlarına göre bunun parasal değeri yaklaşık 400 milyar dolar.
Kıbrıs’ta çözüm nasıl olacak?
DIŞİŞLERİ Bakanlığı yetkilileri, Kıbrıs açıklarından çıkarılacak petrol ve doğalgaz kaynakları için “nüfusa göre” bir paylaşım modeli üzerinde duruyor. Buna göre, gaz ve petrolden elde edilecek karın, Ada’nın iki tarafında da nüfusa göre paylaştırılması öngörülüyor. Uzmanlar, LNG terminali kurulmasının, GKRY’nin çıkacak doğalgazdan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) pay vermeyeceği anlamı taşıdığını da vurgulayarak, şöyle konuştu: “Rumlar, hiç KKTC’yi davet etmeden, Delek ve Noble ile bağımsız proje üretiyorsa, ikinci alternatife yönelmiş demektir. O zaman Dışişleri Bakanlığı ne yapacak? Kıbrıs konusunun çözümü de daha çok zorlanacak.”
Hürriyet Haber
Hürriyet Haber