İSTANBUL
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunmasını yapan Zekeriya Karaman, Almanya'da hazırlanan iddianamenin, yargılanan Mehmet Gülhan, Mehmet Taşkan ve Firdevs Ermiş'in hapiste olmaları nedeniyle, baskı altında kendilerini kurtarmak amacıyla verilen ifadelerden oluştuğunu söyledi.
Türkiye'deki ve Almanya'daki Deniz Feneri ile hiçbir ilgilerinin olmadığını vurgulayan Karaman, ''Deniz Feneri programını sosyal sorumluluk düşünceyle yayınlandık. 600 program yapıldı. Kötü niyetli olsaydık, suistimal peşinde koşsaydık, maddi çıkarlarımızı düşünseydik, programla ilgili yapım, prodüksiyon bedelini alırdık. Program başına 30 bin liradan 18 milyon lira alırdık'' dedi.
Kendisi hakkındaki suçlamaları 30 başlık altında anlatan Karaman, kuryeler aracılıyla Türkiye'ye getirildiği iddia edilen paraların kendisine teslim edildiği konusunda da şöyle konuştu:
''Almanya'ya çok sık giden bir kişi değilim. Ailemle turizm amaçlı gittim. Bir yılda en fazla 2-3 kere gitmişimdir. Oradan hiçbir zaman para teslim almadım ve Türkiye'ye de getirmedim. Bu asılsız iddiaları reddediyorum. Firdevs Ermiş hariç diğer hiçbir şahıs da bana para teslim edildiğini söylememiştir. Ben Ermiş dahil kimseden para teslim almadım. Ermiş'in kendisini kurtarmak için baskı altında pazarlıkla verdiği ifadelerden başka bir delil yoktur. Mehmet Gürhan'ın notlarında Deniz Feneri paralarının bana verildiğine dair bir ifade de yoktur.''