AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu toplantısı öncesinde parti binasına gelişinde gazetecilerin sorularını cevaplayan Ömer Çelik, "Suriye tarafının egemenliğimize yönelik mütecaviz tavrı sürekli bir hal almıştır. Dünle birlikte bardağı taşıran son damla ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan tablo şudur: Türkiye egemen ve bağımsız bir devlettir, Türkiye egemenliği konusundaki hassasiyetini gösterecek midir, göstermeyecek midir? Tabi ki gösterecektir. Suriye dünkü olayla birlikte Türkiye’nin egemenliğine yönelik aşırı mütecaviz olarak nitelenebilecek bir tutum içerisine girmiştir." dedi.
Bunun karşısında egemen bir devlet olarak Türkiye’nin gereğini yerine getireceğini söyleyen Ömer Çelik, "Gereği nedir? Dün silahlı kuvvetlerimiz angajman kurallarının değişmesinden sonra hükümetin talimatıyla, başbakanımızın talimatıyla anında karşılık vermiştir. Türkiye orada irade bayrağını göstermiştir. Arkasından gelen bugün görüşülecek olan tezkerenin amacı Türkiye’nin egemenlik haklarına dönük olarak daha aşırı veya mütecaviz bir durumun ortaya çıkması halinde egemenlikle ilgili haklarımızın korunması hakkında hükümetin eline bu yetkinin verilmesidir. Türkiye’nin egemenliğini korumakla ilgili karşı taraftan gelecek aşırı mütecaviz saldırı karşısında gereken hareket genişliğine sahip olmasıdır." şeklinde konuştu.
CHP’NİN ARGÜMANI YANLIŞ BİR ARGÜMANDIR
Sabah gelirken CHP’nin tezkere konusundaki tavrını izlediğini belirten Çelik, şöyle devam etti: "Argümanları şu: Angajman kuralları değiştiği için, değişen angajman kuralları çerçevesinde yeni bir tezkereye gerek yok. Değişen angajman kurallarının açtığı manevra sahası ile tezkerenin açtığı manevra sahası arasında fark vardır. Bazen angajman kurallarının yetmediği durumlar da olur. Tezkerenin gündeme getirilmesini CHP’nin bir savaş tezkeresi olarak nitelendirmesi kınanacak bir durumdur. Türkiye egemenlik haklarını korumak üzere hükümet, bu tezkereye ihtiyaç duymaktadır. Bu milli bir meseledir. Doğrudan egemenlik haklarımızı korumamızla Kalebet ilgili bir meseledir. Bir savaş tezkeresi olarak nitelendirmek, Türkiye’nin milli güvenliği konusundaki vurdum duymazlıkla açıklanabilir. Angajman kurallarının değişmiş olması tezkereye ihtiyaç olmaz demek konuyu anlamamak demektir. CHP’nin argümanı yanlış bir argümandır."
Türkiye’nin savaş isteyen bir ülke olmadığını bölgesinde barış isteyen bir ülke olduğunu vurgulayan Çelik, şöyle devam etti: "Ama mütecaviz bir devlet, egemenlik halklarımıza yönelik olarak bu derece ileri bir adım atmışsa, Türkiye bunun gereğini yerine getirecek kudret ve kabiliyette de bir devlettir. Bu tezkere AK Parti’nin özel tezkeresi değil herhangi bir partinin meselesi değil, bu Türkiye Cumhuriyetinin egemenlik hakları ile ilgili bir mesele. Bu konuda meclisteki bütün partilerin tek ses olarak hükümetin arkasında durması gerekir. Cumhuriyetimizle milli irademizle ilgili egemenlik haklarımızın korunması hususunda bir tezkeredir. Bunu başka yerlere çekmek Suriye üzerinden Suriye’nin vermeye çalıştığı mesaj ya da Suriye üzerinden Türkiye’ye verilmeye çalışılan mesaj konusunda başka odakların etrafında saf tutmak anlamına gelir."
"KRİZİ BAŞBAKAN BİZZAT YÖNETİYOR"
Bu milli meselede herkesin hükümetin arkasında saf tutması gerektiğini belirten Çelik, "Krizi başbakanımız bizzat yönetmektedir. Bu önemli bir meseledir. Vatandaşlarımızın tedirgin olmasına gerek yok. Hükümet işin başındadır. Meclis işin başındadır. Türkiye egemenlik haklarını koruyabilecek kudret ve kabiliyettedir. Meclisin tek bir ses olarak bu tezkerenin arkasında Türkiye’nin egemenlik haklarını korumak üzere meclis gönderilen bu tezkerenin arkasında durmasını bekliyoruz." dedi.
"SURİYE’DE DEVLET YOK"
Kendisine Suriye’de bir soruşturma başlatıldığına yönelik gelen açıklamalar hatırlatılan Çelik, şöyle cevap verdi: "Suriye ile ilgili bütün haklarımızı saklı tutuyoruz. Ama Suriye’den gelen hiçbir açıklamanın kendi halkını öldüren bir devletin hiçbir açıklamasının doğru olmadığını biliyoruz. Şimdiye kadar da başka konularda da başka açıklamalar ortaya koydular. Ama hepsi zaman kazanmakla ilgiliydi. Suriye’de bir devlet yok, bir rejim yok. Katliam şebekesi var. Bu katliam şebekesi sözcülerinin de hiçbir sözünü dikkate almak durumunda değiliz."