"DHKP-C’ye Kılıçdaroğlu’nun üye olduğunu duyarsanız hiç şaşırmayın. Bunu da yapar" diyen Erdoğan, CHP liderine örgütlere duyduğu sempatinin kaynağını sordu.
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, konuşmasına Cilvegözü sınır kapısında dün meydana gelen patlamayla başladı.
"Her açıdan hassas bir olayla karşı karşıyayız" diyen Erdoğan, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Suriye tarafından gelen bir araç bizim gümrük kapımıza kadar ulaşabildi. Burada infilak ettirildi. Üç bakanımız olayla birlikte hemen Hatay'a gönderildi. Burada son derece detaylı bir şekilde incelemelerini sürdürüyorlar. Bu patlamayı siyasi bir çıkar konusu olarak görüp, bununla ilgili yapılan konuşmalar, ne insafla ne insanlıka bağdaşır.
TEREDDÜTSÜZ GEREKENİ YAPACAĞIZ
Suriye'de bu kadar yoğun çatışmalar yaşanırken, Türkiye'nin bunlardan etkilenmemesi malesef mümkün değil. Olayın aydınlığa kavuşmasıyla ilgili olarak sabırla ve sağduyuyla bekleyeceğiz. Hadise aydınlatıldığında ise hiç tereddütsüz gerekeni yapacağız."
AB'YE TERÖR ELEŞTİRİSİ
BD büyükelçiliğine düzenlenen intihar saldırısında yaralanan Didem Tuncay'a şifa dileyen Erdoğan, teröristlere ses çıkarmayan AB'ye sert sözlerle yüklendi:
MUHABBET NEDİR?
"Soruyorum: Bu muhabbet nedir? AB ülkeleri ile terör ve teröristler arasındaki bu muhabbet nedir? Bu muhabbet daha ne kadar devam edecek? Bu örgütü terör örgütü olarak ilan edeceksin, ama herhangi bir yaptırım uygulamayacaksın… Bu kalleşçe saldırılara daha ne kadar göz yumacaksınız? Bu nasıl özgürlük ki masum insanları kalleşçe katletmeyi mazur görüyor.
TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI
Bugün bize yarın kesinlikle bumerang gibi onlara dönecektir. Ve bunun altından da kalkamayacaklardır. Bizim buna tahammülümüz kalmamıştır. Ne 54 yıldır sudan bahanelerle kapıda bekletilmeye ne de teröre gösterilen müsamahaya tahammülümüz kalmamıştır. Tüm kurumlarımız AB standartlarında hatta üstünde. Biz reformlarımızı kararlılıkla yerine getiriyoruz. İstikametimiz bellidir. 1000 yıldır olduğu gibi doğudan batıya akmaya devam ediyoruz. Engel çıkarsa mecra değiştirir ama yolumuzu değiştirmeyiz."
Kılıçdaroğlu'nun yurt dışında sürekli Türkiye'yi şikayet etmesine ateş püsküren Erdoğan, hedefindeki ismi DHKP-C ile vurdu:
DHKP-C'YE ÜYE OLURSA ŞAŞIRMAYIN
"CHP genel başkanı Türkiye'yi gazetecilerin hapiste olduğu ülke diye tanıtmaya devam ediyor. Kendi ülkesini karalamak için istismar ettiği gazetecilerin 4 tanesi saldırı düzenleyen o malum örgütün üyesi. Sıkılmasa bir müdet sonra terör örgütü nerede üye olayım diyecek. DHKP-C’ye Kılıçdaroğlu’nun üye olduğunu duyarsanız hiç şaşırmayın. Bunu da yapar. Legal olmadığı için yapar bu tavrı.
ÖRGÜT MENSUBU AVUKATLAR İÇİN YAPTIĞI AÇIKLAMA ORTADA
Örgüt mensubu avukatlar için yaptığı açıklama ortada. Bunlar nasıl avukat ki çelik kapılarla güvence altına alınmış, Güvenlik güçlerimiz içeriye girince diskler, evrakları yakılmaya çalışırken gördüler. Ve bunlar savunuluyor. Bunlar avukat diye bunlara söz söylenmeyecek mi? Herhangi bir cezai müeyyideye tabi olmayacak mı? Onlar da bunun bedelini görecek. Suçluysa bedelini ödeyecek. Biz Kılıçdaroğlu'nun sempatisinin kaynağını merak ediyoruz. Neden terör örgütüne avukatlık yapıyor, sözcülük yapıyor inanın bunun sebebini merak ediyoruz."
ÇKP'NİN ÜYE OLMADIĞINI BİLMİYOR
CHP lideri, ciddi bir zihin tutulması yaşıyor. Hükümet, devlet kavramları konusunda da ciddi bocalama yaşıyor. Yurt dışında kendi ülkesine haksızlık yapıyor. G. Afrika'da Genel Kurulu yapılan Sosyalist Enternasyonal bildirisine imza attılar. İsrail'in Gazze'de yaptıklarını, Türkiye'nin de Kürtler'e yaptığını iddia eden metne imza atıyorlar. Beyefendi orada da genel başkan yardımcısıymış. CHP Genel Başkanı ve Yardımcısı Sosyalist Enternasyonalde birlikte çalışıyoruz dedi. Yorgo Papandreu İstanbul'a gelince aradım dedim gel bi kahve içelim. Geldi konuştuk, sordum Çin Komünist Partisi SE'ye üye mi? Güldü.
ESAD CHP'YE MİNNETTAR
Sosyalist Enternasyonel'de Esad'la ilgili ifadeleri yumuşattı. Esad çok sevinmiştir. Hükümeti eleştireceğim derken kendi ülkesini yerden yere vuruyor. Suriye'nin zalimini kahramanca savunanlar kendi ülkelerini kahramanca savunmuyorlar. Hiçbir siyasi yapı iktidarda olmadığı için kalkıp da ülkesini karalamaz.