CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, "Üzülerek görüyoruz ki İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, bir cumhuriyet savcısı olarak değil de bu vahim gelişmelere sanki bir hükümet sözcüsüymüş gibi yaklaşmaktadır. Bu müdahaleden sonra, açık ve net kamuoyunun şunu bilmesini istiyoruz; Türkiye artık bir hukuk devleti olmaktan çıkmış bulunmaktadır. Yargı açıkça dikta yönetiminin emrine verilmiştir" dedi.
Koç, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, savcı Muammer Akkaş'ın, yürütülmekte olan dava ile açıklamalarını izlediklerini söyledi.
Savcının, son derce önemli hususların altını çizdiğini belirten Koç, Akkaş'ın, açıklamasında, "Adli kolluk üzerinden yargıya açıkça baskı yapılmış ve mahkeme kararlarının uygulanması önlenmiştir. Mahkeme kararlarını uygulamayarak sınırlı amirler suç işlemiştir, şüphelilerin önlem alması, kaçması ve delil karartması imkanı verilmiştir" dediğini aktardı.
Bu açıklamanın hemen akabinde Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı'nın açıklamalarının gündeme geldiğini ifade eden Koç, ardından da HSYK'nın birkaç muhalefet şerhi ile yaptığı açıklamanın da Türkiye'nin gündemine oturduğunu dile getirdi.
"Üzülerek görüyoruz ki İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, bir cumhuriyet savcısı olarak değil de bu vahim gelişmelere sanki bir hükümet sözcüsüymüş gibi yaklaşmaktadır. Bu müdahaleden sonra, açık ve net kamuoyunun şunu bilmesini istiyoruz; Türkiye artık bir hukuk devleti olmaktan çıkmış bulunmaktadır. Yargı, açıkça dikta yönetiminin emrine verilmiştir. Şu andan itibaren Türkiye'de anayasa rafa kaldırılmıştır. Artık rüşvet ve yolsuzluk, bu iktidar ve uzantıları için suç olmaktan çıkmıştır. Açıkça, Başbakanın kendisine ve birinci derece yakınlarına uzanan tüm yolsuzluk iddiaları bundan sonra soruşturulamaz, yargılanamaz noktasına getirilmiştir. 11 yıllık iktidar bugün Türkiye'yi çok derin bir devlet krizinin, malesef kaosun içine sokmuştur."
Türkiye'nin hırsızlık yapanların, rüşvet alıp verenlerin, kara para aklayıcılarının kol gezdiği bir ülke haline getirildiğini iddia eden Koç, "Türkiye'de hırsızlara gün doğmuştur" görüşünü savundu.
Yaşananların ciddi ve ağır bir suç eylemi olduğuna değinen Koç, şunları kaydetti:
"Bu rüşvet ve yolsuzluk dosyalarına müdahale edenler, delilleri karartanlar, bilgi ve belge tahrip edenler, kademeli olarak söylüyorum, siyaset kademesindekiler, emniyet kademelerinde bu işe alet olanlar, yargıda açıkça bu baskılara boyun eğenler, hepiniz bu sürecin ortak sorumluları durumundasınız. Hepiniz anayasayı ihlal suçu işliyorsunuz. Bu sorumluların, yargıyı da teslim alanların, emir alanların, emir taşıyanların, bu hukuk dışı emirlere uyanların tümü, hiç unutmayın Türk milletine hesap vereceksiniz. Buradan HSYK'ya da bir çağrıda bulunmak istiyoruz, anayasanın açıkça rafa kaldırıldığı, hukukun ayaklar altına alındığı bir dönmede, bir bildiri yayımlayarak olayları geçiştiremez ve sorunları çözemezsiniz. Anayasa ve yasalardan kaynaklanan yetkilerini kullanmak zorundasınız. Demokratik hukuk devletini içselleştirmiş bulunan Türk milletinin, parti ve siyasi görüş farkı gözetmeksizin bu anayasa darbesine karşı çıkacağından eminiz. Hükümet artık sadece ahlaken değil, hukuken de meşruiyetini kaybetmiş bulunmaktadır. Bu, bir anayasa ihlalidir. Ucu kendisine dokunmasın diye yolsuzlukları örtbas etmek isteyen Başbakan, hukuk devleti ile evrensel hukuku ayaklar altına almış ve aldırmış, bedelini de mutlaka hukuk önünde en ağır şekilde ödeyecektir."