İzmit Belediyesi'nin desteği ile Kocaeli Üniversitesi Teknoloji Fakültesi'nde çalışma yapan bilim adamları, tavuk yağı ve hayvan derilerinden Avrupa Birliği standartlarında biodizel üretti.Yaklaşık 6 yıldır atık ve hayvansal yağlardan biodizel üretmek için proje geliştiren bilim adamları, biodizel üretmeyi başarırken, biodizel üretiminde kullanılan ekipmanları da makine atıklarından üretti. Projenin yürütücülüğünü ABD'de biodizel üretimi üzerine çalışma yapan KOÜ Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mustafa Çanakçı üstlenirken, proje, Araştırma Görevlisi Ertan Alptekin'in ise doktora tez projesi olarak yer alıyor.
Biodizel üretiminin alternatif yakıtların gündeme gelmesi ile ortaya çıktığını belirten Prof.Dr. Mustafa Çanakçı, Kocaeli Üniversitesi'nin son 6 yıl içerisinde biodizel ile ilgili ağırlıklı olarak çalışan bir üniversite olduğunu belirtti.Üniversitede yapılan çalışmalarla bitkisel ve hayvansal yağlardan biodizel üretiminin kimyasal proses gelişiminin tamamlandığını ve biodizelin 'en 14 bin 214' standartlarına uygun olarak üretiminin yapıldığının altını çizen Çanakçı şöyle konuştu; "Dünya çapında baktığımız zaman biodizel anlamında bir-iki çalışmanın dışında çalışma yoktur. Dolayısıyla biz bu konuda öncü olduğumuzu söyleyebiliriz. Büyük çapta ürettiğimiz biodizel miktarı her bir reaksiyonda 100 litreyi bulmaktadır. Elde edilen yakıtlar otomotiv mühendisliği bölümünde motor testlerine tabi tutulmaktadır. Motor testleri genelde, motorun farklı yükler ve devirlerde test edilmesiyle, motor performansının ve emülsiyonlarının ölçümü ile ortaya çıkan performanslardır. Biodizeli genel olarak test ettiğimizde karşılaştırdığımız yakıt normal motorin ve eurodizel diye ifade ettiğimiz Avrupa Birliği standartlarına uygun dizel yakıtıdır."
Türkiye'deki deri endüstrisinin de biodizel üretimi için çok iyi bir potansiyel olduğunun altını çizen Çanakçı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemizdeki atık deri yağı potansiyelini incelediğimizde; özellikle deri endüstrisinin gelişmiş olduğu bölgelerde çok iyi bir potansiyel olduğu ortaya çıkmaktadır. İstanbul Deri Organize Sanayi'nde bu potansiyel belli miktarda bulunduğu için, oradaki işletme yönetimi ile irtibata geçtik. Bu irtibatın sonucunda bir kısım atık yağları bize temin ederek, bunlar üzerinde test yapmamız sağlanmıştır."
Biodizelin atık yağlardan kullanımında iki temel faktörün ortaya çıktığını söyleyen Çanakçı, söz konusu atıkların biodizel üretiminde kullanılmadığı takdirde çevre problemlerine, kanalizasyonların kirlenmesi, denizlerin kirlenmesi ve toprağın kirlenmesi gibi problemlere sebep olacağını belirterek, "Eğer biz bu atıkları biodizel üretiminde kullanırsak hem ekonomik açıdan bir katma değer ortaya çıkmış olacak hem de çevre kirliliğini önlemiş olacağız. Özellikle motor testlerinde, emülsiyon bakımından da baktığımızda daha düşük kirleticiler elde edilmekte olduğunu görmekteyiz. Bu da çevre kirliliği, hava kirliliği açısından daha pozitif bir sonuç ortaya çıkarmaktadır" dedi.
Üretilen biodizelin İzmit Belediyesi'nin kullandığı bir test aracında test edildiğini ve şu ana kadar herhangi bir problem yaşamadıklarını ifade eden Çanakçı, sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle bitkisel atık yağlarda tamamen AB standartları sağlanmaktadır. Yalnız atık hayvansal yağların kullanımında donma noktası bir miktar daha yüksek olduğundan dolayı, donma noktası biraz daha yüksek bir değer sergilemektedir. Bunu düşürmek için ise bir kısım katkı maddelerinin üzerinde çalışmak gerekir. Ancak şunu belirtmek gerekir ki; AB standartlarında, donma noktası ile ilgili bir standart yoktur. Bu standart sadece bölgeden bölgeye değişen bir değerdir."dedi