Piramit Haber

Diplomatlar Alman Mahkemesi'ni kınadı

Manşet

Uluslararası Diplomatlar Birliği, NSU davasının duruşmasında Türk basınına ambargo uygulanmasını Almanya Başbakanlığı ve Adalet Bakanlığına gönderdiği mektupla kınadı.

İSTANBUL/MÜNİH

Uluslararası Diplomatlar Birliği Türkiye Şubesi'nden yapılan açıklamaya göre, Günther Meinel, Almanya'da 8'i Türk 10 kişinin ölümüne ilişkin başlatılan davanın duruşmasına, Türk basınının alınmaması üzerine Almanya Başbakanlığı ile Adalet Bakanlığına mektup gönderdi. 

Meinel'in mektubunda, uluslararası bir sivil toplum örgütü olan DMW'nin kuruluşundan bu yana insan haklarının korunmasını ve kültürler arası anlayışın sağlanmasını taahhüt ettiği, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin olumlu yönde ilerlemesinin DMW'nin baş meselesi olduğu, birliğin özellikle İslami kültürle diğer kültürlerin yakınlaşmasını hedef aldığı anlatıldı. 

"Almanya'yı ülkesi olarak benimseyen insanlara karşı işlenen cinayetler ve ırkçı yaklaşımların, Almanya Federal Cumhuriyeti tarihinde derin ve üzücü izler bıraktığı" vurgulanan mektupta, sonuçları korkunç olan cinayetlerin, yabancı düşmanlığını desteklediği ve Almanya'nın sosyal demokratik temellerini derinden sarstığı kaydedildi.

Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nin basın akreditasyon uygulamasının, sadece Alman Anayasası'nı ihlal etmekle kalmadığı, aynı zamanda Avrupa Konseyi ilkelerini de ihlal ettiği savunulan mektupta, "Öyle ki mahkeme on yıl öncesinden dünyanın dört bir yanından gazetecilere ücretsiz akreditasyon çağrısında bulunmuştur. Demokrasinin, basın özgürlüğüne ihtiyacı vardır. Basın özgürlüğü insan haklarındandır" denildi. 

İnsan Hakları Bildirgesi'nin "Herkesin düşünme ve anlatma özgürlüğü vardır. Buna göre, hiç kimse düşüncelerinden dolayı rahatsız edilemez. Ayrıca ülke sınırları söz konusu olmaksızın bilgi ve düşünceleri her türlü araçla aramak, sağlamak ve yaymak hakkına sahiptir" hükmünü içeren 19. maddesine atıfta bulunulan mektupta, şu ifadelere yer verildi: 

"Açıkça deklare edilemese de burada insan hakları ihlal ediliyor. Bu nedenle bir ülke için özgürlük haklarını bilmek, korumak önemlidir, evrensel insan haklarına duyduğu saygının bir göstergesidir. Bu nedenle DMW'nin çağrısı; Alman Hükumeti'nin ve temsilcilerinin bu ilkeleri eksiksiz uygulanması, 21. yüzyıla uygun mahkeme salonlarında basın ve haber alma özgürlüğünü sağlanması, mahkeme salonlarından video görüntüsüyle canlı olarak izleme imkanı bulunması.''

Duruşmanın yapılacağı salon basına gösterildi

Bu arada, Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan "Nasyonalsosyalist Yeraltı" (NSU) hücresiyle ilgili davanın görüleceği Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi salonu, tadilattan sonra basına açıldı.

Münih mahkemesinin fotoğraf ve görüntü alınmasına izin verdiği salonun kapasitesi tadilattan sonra 230 kişiye çıktı. Davanın 17 Nisan'daki ilk duruşmasının görüleceği A 101 numaralı salon iki bölümden oluşuyor. Salonun üst bölümü basın mensupları ve izleyiciler için; alt bölüm ise davaya müdahil olanlar ve avukatları, sanıklar, savcılar ve diğer kişiler için ayrıldı.

Duruşmaya katılmak için 123 basın kuruluşu başvururken bunların büyük kısmı Alman basınından olmak üzere sadece 50 medya kuruluşuna yer ayrıldı. Salonda Türk basınına yer vermeyen mahkemeye Almanya'da tepkiler devam ediyor.

NSU hücresi, Almanya'da 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, banka soygunları gerçekleştirmek ve bombalı saldırılar yapmakla suçlanıyor.

Dava, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya'nın en önemli davalarından biri olarak kabul ediliyor.
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.