Piramit Haber

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, uydu teknolojileri konusunda müthiş bir müjde daha verdi.

Manşet

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, uydu teknolojileri konusunda müthiş bir müjde daha verdi.

 TÜBİTAK bünyesinde bugüne kadar çok önemli projeler yapıldığını, bunlardan birinin de Göktürk 2 uydusunun uzaya fırlatılması olduğunu belirten Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, uydu teknolojileri konusunda bir aşamayı daha geride bıraktıklarını söyledi.
Türkiye'nin kendi fırlatma rampası olacak
Önümüzdeki süreçte haberleşme uyduları da yapacaklarını anlatan Ergün, ''10 yıl içinde de kendi fırlatma rampamızı oluşturacağız. TÜBİTAK bünyesinde yapılan diğer birçok önemli proje daha var, ancak bunların sanayiciyle buluşması konusunda daha fazla adım atmak gerekiyor. Şimdi proje pazarları açacağız ve şirketlerimizi TÜBİTAK'ta geliştirilen ürünlerle, teknolojilerle tanıştıracağız ve o ürünlerin ticarileşmesini o şirketler vasıtasıyla yapacağız'' diye konuştu.

2013 VE 2014 YILLARINDA TÜRKİYE DAHA ÇOK BÜYÜYECEK
Ergün, 2013 ve 2014 yıllarında Türkiye'nin, büyümesinin bu yıldan daha iyi olacağını belirterek, ''Önümüzdeki dönemde büyümenin kompozisyonu da değişecektir. Bu yıl büyüme net dış ticaret odaklı iken, 2013 ve takip eden yıllarda iç talebin de büyümeye pozitif yönde katkı yaptığını göreceğiz'' dedi.

Bakan Ergün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 2010 ve 2011 yıllarında yaşadığı hızlı büyüme sonrasında dünyadaki gelişmeleri ve çevresel riskleri de göze alarak 2012 yılında daha ılımlı büyümeyi ve cari açık gibi kırılganlıkları azaltmayı tercih ettiklerini söyledi.

Kısa dönemli büyümeden bir miktar feragat ettiklerini ancak Türkiye'nin uzun dönemli istikrarlı büyümesinin önünü açtıklarını anlatan Ergün, bu yılın 9 ayı itibariyle cari açığın milli gelire oranının yüzde 7'nin altına düştüğünü, üstelik Türkiye'nin bu başarıyı dünya bir krizle boğuşurken yakaladığını ifade etti.

Ergün, 2012 yılında dünya büyümesinde asıl sorunun gelişmiş ülkelerden kaynaklandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Ancak her şeye rağmen Türkiye, 2012 yılında çevresindeki ülkelerden pozitif yönde ayrışmıştır. Türkiye bu çalkantılı dönemde dahi Orta Vadeli Programını (OVP) açıklamış, atacağı adımları ve öngörülerini şeffaflıkla paylaşmıştır. 2012 yılında krizden en az etkilenen ülkelerden olduk. 2013 ve 2014 yıllarında ise büyümemiz bu yıldan daha iyi olacaktır. Önümüzdeki dönemde büyümenin kompozisyonu da değişecektir. Yani bu yıl büyüme net dış ticaret odaklı iken, 2013 ve takip eden yıllarda iç talebin de büyümeye pozitif yönde katkı yaptığını göreceğiz. Üstelik bu durum Türkiye'nin kırılganlıklarını da artırmayacaktır. Nitekim Türkiye'nin son dönemdeki not artışlarının altında da bu beklentiler yatmaktadır. Önümüzdeki dönemde farklı kredi derecelendirme kuruluşlarından da not artışlarını göreceğiz. Orta vadede yatırımlar daha da artacaktır. Böylelikle yatırım talebinin büyümeye verdiği katkı da gün geçtikçe yükselecektir.''

-''Türkiye yapısal reformları da yapmaya devam edecektir''-
Tüm bu gelişmelerin ortasında Türkiye'nin, yapısal reformları da yapmaya devam edeceğini vurgulayan Ergün, cari açığı kalıcı olarak gündemden çıkarmak için tasarrufları artırıcı tedbirlerin 2013 yılı itibariyle kendine uygulama alanı bulacağını bildirdi.

Ergün ayrıca, OVP'de belirtildiği gibi kayıt dışı ile mücadele, enerji ve ulaştırma altyapısının güçlendirilmesi, Ar-Ge ve yenilikçiliğin geliştirilmesi, eğitimin niteliğinin artırılması, bilgi ve iletişim teknolojilerinin artırılması ve yüksek katma değerli üretim yapısına geçişin, bu yıl ve takip eden yıllarda gündemde olacağını söyledi.

-''Türkiye, rekabet gücünü teknolojide, tasarımda, markalaşmada, Ar-Ge'de aramalı''-
Bakanlığın faaliyetleri hakkında da bilgi veren Ergün, makroekonomik istikrarı reel sektöre yansıtmak ve daha rekabetçi bir iş dünyası oluşturmak için önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Türkiye'nin rekabet gücünü teknolojide, tasarımda, markalaşmada ve Ar-Ge'de araması gerektiğini vurgulayan Ergün, 2011 yılında Bakanlığın yapısını değiştirirken de bu düşünceyi hayata geçirme amacını güttüklerini anımsattı.

Ergün, sanayiye ve sektörlere stratejik bir perspektif kazandırmaya büyük önem verdiklerini belirterek, hazırladıkları strateji belgeleriyle hem kamu hem de reel kesim için yol haritaları oluşturduklarını bildirdi.

Sanayi stratejisini, KOBİ stratejisini, otomotiv, makine ve kimya stratejilerini başarıyla uyguladıklarını anlatan Ergün, şöyle devam etti:

''Son olarak 26 Aralık'ta Demir-Çelik stratejimizi devreye aldık. Ocak ayı içinde ise seramik ve elektrik-elektronik sektörleri için hazırladığımız strateji belgelerini ve eylem planlarını da uygulamaya başlıyoruz. Yine 2013'ün başında en büyük dış açık kalemlerimizden biri olan ilaç sektörü için hazırladığımız strateji belgesini ve eylem planını Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na (EKK) sunmayı planlıyoruz. Türkiye'nin 2023 yılında hedeflerine ulaşması için iki alanda başarıya ulaşması gerekiyor. Bunlar ileri demokrasi ve ileri teknoloji. Biz ülkemizde Ar-Ge yatırımlarının, inovasyon ve tasarım faaliyetlerinin, yenilikçilik kültürünün artması için önemli çalışmalar yapıyoruz. Bakanlık olarak, Ar-Ge merkezlerinin ve teknoparkların kurulması, teknogirişim sermayesi desteği, San-Tez Programı gibi çalışmalarımızı başarıyla sürdürüyoruz.

Gelecek yıldan itibaren teknogirişimcilerimize sağladığımız destekler de artacak. İlk aşamada başarılı olan gençlerimize ikinci aşamada 550 bin liralık ilave hibe desteği sunacağız. Bir ihtisas teknoparkı olan Bilişim Vadisi'nin yönetici şirketini kurduk ve yapım çalışmalarına hızla devam ediyoruz. 2013 yılında Bilişim Vadisi'nin altyapı çalışmalarına başlamış olacağız ve en kısa sürede de firmalara tahsis işlemlerini gerçekleştireceğiz. Yine KOSGEB ve TÜBİTAK aracılığıyla, reel sektöre Ar-Ge konusunda önemli destekler sağlıyoruz. Ülkemizin bütün şehirlerinde bilim ve teknoloji merkezleri kurma konusundaki çalışmalarımızı da sürdüreceğiz.''


-''2013'te 3 yeni destek programı daha uygulamaya konulacak''-
Bakan Ergün, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yürütülen Teknogirişim Sermaye Desteği Programı, San-Tez Programı, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri uygulamaları gibi mevcut destek programlarına entegre olacak şekilde, 2013 yılında yeni programları da uygulamaya koyacaklarını açıkladı.

Ergün, 2013'te Teknolojik Ürün Patenti, Teknolojik Ürün Yatırımı ile Teknolojik Ürün Tanıtım ve Pazarlama Destek Programı olmak üzere üç yeni destek programını daha hayata geçireceklerini bildirdi.

-''Patent Kanunu Tasarısı'nın bu yasama yılında kanunlaşmasını bekliyoruz''-

Türkiye'de sınai mülkiyet hakları açısından büyük önemi olan Patent Kanunu Tasarısı'nı Bakanlar Kurulu'na sunduklarını dile getiren Ergün, sözlerini şöyle tamamladı:

''Sanayicilerimiz için büyük önem taşıyan bu tasarının da bu yasama yılı içinde kanunlaşmasını bekliyoruz. Yine yerli üretimi desteklemek amacıyla Kamu İhale Kanunu'nda ciddi bir değişiklik yapacağız. Böylece Bakanlığımızca orta ve yüksek teknolojili sanayi ürünleri arasından belirlenen yerli malına yüzde 15 fiyat avantajı uygulamasını kamu alımlarında zorunlu hale getireceğiz. Önümüzdeki dönemde, hayata geçirmeyi planladığımız bir diğer projemiz de Ulusal Temiz Üretim Merkezi kurmak olacaktır.

Bizim çalışmalarımızın tamamı, ileri teknolojili ve yüksek katma değerli üretim yapan ve her açıdan daha rekabetçi bir sanayi sektörü oluşturmayı hedeflemektedir. Zira sanayimizin rekabet gücünü artırmaya yönelik atacağımız her adımın, bizi 2023 hedeflerimize daha fazla yaklaştıracağını biliyoruz.''
Sıradaki Haber
Mobil Sayfaya Dön
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.