Ülkemdeki ekonomik gelişmede herkesin payı katkısı var. Türkiye uyuyan bir devdir. O uyuyan dev artık uyandı. Ekonomimiz artık kırılgan değil. Biz kendimize inandık ülkemizi bu seviyeye taşıdık. Biz birbirimize güvendik. Türkiye'yi bu başarılara böyle kavuşturduk. Türkiye koyduğumuz hedefleri mutlaka tutturacak. Hiçbir şey moralimizi bozmayacak. Onlar tuzak kuracak. O tuzağı önce Allah sonra halk bozacak. Onların tuzağı varsa Allah'ın da bir tuzağı vardır. Biz bunlar gibi aldatanlardan olmadık.
"Türkiye, 12 Eylül'ün öncesinde yani hazırlık döneminde de gençlerini, kazanımlarını, birikimlerini enerjisini maalesef heba etti. Türkiye asıl büyük bedeli, 12 Eylül müdahalesinden çok daha önce 27 Mayıs 1960 müdahalesinde ödemiştir" dedi.
27 Mayıs zihniyeti değişmediği için bugün bile bazı ruhlara nüfuz ediyor. Bugün o karanlık tarihleri gençlerimize anlatmamız gerekiyor. Gençlerin bu karanlıklar sonrası Türkiye'nin nasıl zorluklar yaşadığını bilmeleri gerekiyor. Sokaklarda ellerinde molotof kokteyli taşıyanlar o günleri iyi anlatmamız gerekiyor.
Allah'tan başka galip yoktur. Bugün nasıl yalanlar söyleniyorsa o günlerde de aynı yalanlar söyleniyordu. Gençleri kıyma makinelerinde öğütülüyor diyorlardı. Gezi olaylarında da aynısını söylüyorlar. Bugün nasıl bir el gençleri sokağa itmek istiyorsa, aynı elin o gün de gençlere kıydığını göreceksiniz.
Başkalarının özgürlük alanlarına müdahale edilirse, tüm güvenlik görevlilierimizle hukukun verdiği yetkiyi sonuna kadar kullanırız. Çünkü ülkemizin huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Kusura bakmasınlar. Karşılarında kamu düzenini sağlamakla mükellef olan güvenlik güçlerini bulurlar. Demokrasiye sahip çıkan bir gençlik var. Demokrasiye bağlı kurum ve kuruluşlarımız var. O bayat senaryonun Türkiye'de başarı sağlama imkanı yoktur. Türkiye artık güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir ülkedir. Sesi çok çıkanın istediğini yaptığı, bir avuç seçkinin istediğini yaptığı bir ülke değiliz artık.
Her alanda köklü reformlar yaptık ama ana muhalefetin zihniyetini değiştiremedik. Onu başaramadık. Üzerlerinde hala 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat'ın gölgelerini ve tozunu taşıyorlar.
CHP daha yeni darbe yapmış bir yönetime ziyaret düzenleyerek 12 Eylül'ü yad etmiş oluyorlar. Orada kendilerine en son ne zaman iktidar oldukları soruluyor. CHP'liler cevap veremiyor. Geleceğe bakalım diyorlar. Ben hatırlatayım, onlar tek partili dönemlerin iktidarıdır. Çok partili dönemde hiçbir zaman iktidar olamamışlardır. En son 15 Mayıs 1950'de iktidar idiler. Menderes iktidara gelene kadar iktidar oldular. O günden sonra bir daha böyle bir iktidar göremediler. Bu gidişle de zaten Allah'ın izniyle bu millet onlara ebediyen tek başına iktidar vermeyecektir.
"BUGÜNÜN SORUNLARINI İSTİŞARE İLE ÇÖZECEĞİZ"
"İnşallah bugünün sorunlarını da gelecekte yine istişareyle, diyalogla çözüme kavuşturacağız. 76 milyonun bir ve beraber yaşayabileceği, birbirinin hukukuna saygı duyacağı, birbirinin özgürlüklerine, birbirinin yaşam tarzlarına hürmet göstereceği bir Türkiye istiyor ve bunu inşa ediyoruz"
Suriye'deki olaylarla ilgili, "Biz de diyoruz ki ölüm, ölümdür. Kullanılan silah ne olursa olsun, ister kimyasal, ister diğer silah türleri olsun. Bunla da öldürüyorlarsa onla da öldürüyorlarsa, bunların hepsini aynı kategori üzerinden değerlendirmeliyiz. Suriye'nin insanlığa karşı bunun bedelini, bu rejimin bunun hesabını vermesi gerekir"
"Esed rejimi bugüne kadar hiç bir taahhüdünü yerine getirmemiş, verdiği sözlerin tamamını çiğnemiş ve bu yolla daha fazla katliam yapabilmek için zaman kazanmıştır, zaman kazanmaya devam ediyor"
"Kimyasal silahlar konusunda verilen sözlerin yerine getirileceğine kuşkuyla bakıyoruz"