Vorobyev:bu oyunun fikri 25 yıl önce doğmuştu. 80’li yılların sonları idi. Aleksandr Kolesnikov bana geldi, ben o sıralar Leningrad'ta çalışıyordum ve Nazım Hikmet oyunlarını sahnelememi önerdi. Ben de ona "Nazım Hikmet’in bir oyun yazarı olarak unutulduğunu" söylemiştim. Kolesnikov yine de Nazım’ın hayatı hakkında bir oyun hazırlamamızı teklif etmişti. Cevabım çok kısa ve basitti: "Dışarda ‘Perestroyka’ var şimdi Hikmet, Marquez ya hatta Soljenitsin’e kimin ihtiyacı var ki?". Aradan 25 yıl geçti. Ve biz o fikre yine geri döndük.
"Nazım Hikmet: Baş dönmesi" oyunun temelini Hikmet’in çok fazla bilinmeyen oyunu olan "A bıl li İvan İvanoviç?", yani Türkçesi ‘İvan İvanoviç gerçekten var mıydı?’ oyunu oluşturuyor. Nazım Hikmet bu oyunu 1955 yılında Moskova'da kaleme alıyor. 1956 yılında ‘Teatr Satirı’ tiyatrosunda bu komedi sahneleniyor, ancak yetkililerce izleyicilerle buluşması yasaklanmıştı. Bu oyunun izleyicilerle tekrar buluşması için 56 yıl gerekti. Ve bu buluşma yine Moskova'da gerçekleşti.
Ulçenko:Ben izlediğimiz "Nazım Hikmet: Baş dönmesi" adlı oyunun Moskova'nın kültürel hayatında çok önemli ve ilgi çekici bir olay olduğunu düşünüyorum. Uzun bir aradan sonra biz nihayet Türk şair ve oyun yazarı olan Hikmet’in yapıtlarına geri döndük. Bu oyun çok ilginç bir oyun oldu ve "Teatr na Pokrovke" tiyatrosu aktörleri tarafından bir tutku ve büyük ilgi ile oynandı. Seyircilerin de ‘İvan İvanoviç gerçekten var mıydı?’ oyundaki konuların günümüzde de hâlâ geçerli olduğuna kanaat getirdiklerini düşünüyorum. İnsanlar birçok zaman kendi ruhları ve kalp istemleri doğrultusunda davranmak ile toplum tarafından kişiye dayatılan bazı sahte değerler arasında bir seçim yapmak zorunda kalıyorlar. Ve bu oyun işte bu ebedi sorun hakkındadır. Çok ilginç bir konuyu ele alıyor. Onun için herkese izlemesini tavsiye ediyorum!
Oyun yazarların gelecekle ilgili büyük planları var. Onlar bu oyunun hem Rusya'da hem de Nazım Hikmet'in anayurdu olan Türkiye'de büyük ilgi toplayacağına inanıyorlar. Bu tiyatro projesinin gerçekleşmesi için çok çaba harcayan Aleksandr Kolesnikov anlatıyor.
Kolesnikov:Bu projenin amacı Rusya’da Nazım Hikmet’in unutulmadığını, bilindiğini ve değer verildiğini göstermektir. Ve biz bu projeyi Türkiye'ye götürerek Türkiye'deki izleyicilerle buluşturmak istiyoruz. Rusya’yı Hikmet ile bir çok şey bağlıyor. Mezarı da burada, özel eşyaları da burada ve Türk diline çevirilmeyen eserleri de burada. Bence Nazım Hikmet’in Rusya'da nasıl algılandığını görmek Türklerin ilgisini çekebilir. Ve bu da aslında bu projenin ana hedefidir. "Teatr na Pokrovke" teatrosundaki gösteri bir deneme idi. Biz ise bu oyunu Türkiye de dahil olmak üzere, Rusya’nın dışında da daha çok izleyiciler ile buluşturmak istiyoruz.