Piramit Haber

Ortaköy saldırganının kimliği belirlendi!

Gündem

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, İstanbul'daki terör saldırısını düzenleyen kişinin kimliğinin belirlendiğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gündeme dair açıklamalar yaptı. İstanbul Ortaköy'deki 39 kişinin hayatını kaybettiği, 65 kişinin ise yaralandığı terör saldırısına ilişkin konuşan Çavuşoğlu, "Reina'ya saldırı düzenleyen kişinin kimliği belirlendi" bilgisini vererek, teröristin yakalanmasına ilişkin çalışmaların titizlikle sürdürüldüğünü belirtti.

2017'den beklentilerinin sorulması üzerine Çavuşoğlu, geçen yılın tüm zorluklara rağmen ekonomik kriz olmadan geçirildiğini, Türkiye'nin büyüme devam ettiğini, sorunların bir bir aşıldığını söyledi. FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimini hatırlatan Çavuşoğlu, "Türk milleti tekrar ayaklarının üzerinde güçlü şekilde durarak, kenetlenerek, başta Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmak üzere hepimiz, milletimizin ve ülkemizin bekasını her şeyin üzerinde tutarak çalışıyoruz. Hep birlikte atlatıyoruz. 2017'nin çok daha iyi bir yıl olacağını umut ediyoruz." diye konuştu. Dış politikada da çok yönlü anlayışın devam edeceğini vurgulayan Çavuşoğlu, karşılıklı ikili ziyaretlerin artarak süreceğini kaydetti. Çavuşoğlu, gelecek hafta başlayacak Büyükelçiler Konferansı'na dünyanın her yerinden katılım olacağını bildirerek, "Başta FETÖ olmak üzere terör örgütleriyle dışarıda da mücadele etmek önceliklerimizden biri olacak." dedi. Bakan Çavuşoğlu, PKK'nın yurt dışı bağlantıları, faaliyetleri, yurt dışında Türk vatandaşlarına yönelik tutumlarının da terörle mücadelenin ana konuları arasında yer alacağına dikkati çekti.

SURİYE'DE ATEŞKES

Suriye'de Türkiye ve Rusya garantörlüğündeki ateşkes sürecine değinen Çavuşoğlu, tarafların ateşkese uyması durumunda 23 Ocak'ta Astana müzakerelerin başlayacağını bildirdi. Siyasi çözüm için de çok gayret sarf edeceğiz" diyen Çavuşoğlu, 9-10 Ocak'ta Rusya'dan uzmanların Dışişleri Bakanlığına gelerek Astana sürecini planlayacaklarını dile getirdi. Çavuşoğlu şunları dile getirdi: "Gerek Halep'ten insanların kurtarılması gerek ateşkesin sağlanması konusunda çok çaba sarf ettik. Esas itibarıyla Rusya'yla Türkiye'nin ortak çalışması oldu. Arazide değişik muhalif gruplar var. Diğer tarafta rejim var, bir de Hizbullah ve Şii milisler var İran'ın desteklediği. Ateşkes anlaşmasından sonra ihlalleri görüyoruz. Bunu özellikle Hizbullah, Şii gruplar ve rejim yapıyor. Ateşkes ihlallerini takip etmek için iki merkez kurduk. Bu anlaşmaya göre herkes olduğu yerde duracak. Toprak elde etmeye çalışmayacak. Ama Hizbullah'ın Doğu Guta'da bu amacının olduğunu görüyoruz. Taciz atışları olabilir. Muhalefet sözünde duruyor, kendine yönelik saldırılara da ölçülü cevap veriyor. Bu artan ihlalleri durduramazsak o zaman Astana süreci akamete uğrayabilir. Bunu istemeyenler var, kıskananlar var. Biz garantör olduk. İran da bunun gereğini yapmalı, ağırlığını koymalı. Ateşkesi ihlal eden gruplara yönelik hangi yaptırımların uygulanacağı konusunda çalışıyoruz. Bunun detaylarını şuan Rusya'yla çalışıyoruz. Yaptırım olmalı, herkes imzayı attı. Muhalefetin garantisi Rusya ve Türkiye. ABD bu süreçten dışlanmış değil. Rusya'yla ortak anlayışımız mevcut. BM'nin çatısı altında sonuca bağlanması lazım. Astana'ya katkı sağlayacak herkesi dahil etmemiz lazım. Sadece aile fotoğrafında olmak için orada olmanın bir anlamı yok. Kim hangi desteği sağlayacak? Bugüne kadar ABD'nin önayak olduğu anlaşmalar uygulanmadı. Ruslarla oturduk, anlaştık, uyguladık. Şimdi herkesin destek vermesi gerekiyor. Çözüm üretmek için uygulanabilir bir anlaşma sağlamak için bu süreci başlattık.

"SURİYE NASIL BİR SİSTEMLE YÖNETİLECEK, SURİYE HALKI KARAR VERMELİ" 

Önemli olan Suriye'nin sınır bütünlüğünü, toprak bütünlüğünün korunmasıdır. Türkiye olarak bunu destekliyoruz. Şu andaki operasyonumuzun amacı da bu bölgeden DAEŞ'i temizlemektir. Suriye'nin sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğü tüm mutabakatlarda yer almıştır. Moskova ortak açıklamasının birinci maddesinde bu vardır. Bizim sınırımızın öbür tarafında oluşacak bir terör koridoruna da izin vermeyiz. Birinci sebep bize yönelik tehdit, bunu ortadan kaldırmalıyız. DAEŞ'le bu yüzden mücadele ediyoruz. İstanbul, Kayseri ve Ankara'daki saldırılara baktığımızda o teröristler YPG kamplarından geliyor. Suriye nasıl bir sistemle yönetilecek, Suriye halkı karar vermeli. Biz dışarıdan bir şey empoze edemeyiz. Herkesi kapsayacak bir yönetim olmalı, kimse dışlanmamalı. Irak bunun bedelini ödüyor şuan. Muhalefet Suriye'nin siyasi geleceğiyle ilgili vizyonunu paylaştı, son derece mantıklı yapıcı bir vizyon." 

"PYD, YPG konusunda tutumumuzu Rusya çok iyi biliyor. Moskova'da da gördük ki burada YPG, PKK veya başka bir grubun Suriye'nin topraklarını bölmesine herkes karşı. İran da, Türkiye de, Rusya da karşı. YPG'nin de Astana'da müzakerelerde yer almaması gerektiğini de Ruslarla önceden konuştuk. Bir terör örgütü müzakere masasında olamaz."

ABD İLE İLİŞKİLER

YPG'li unsurların hala Münbiç'te olduğunu biliyoruz. Dün akşam Sayın Cumhurbaşkanı'mız da söyledi Obama'ya. Obama da bu unsurların Fırat'ın doğusuna kesinlikle gitmesi konusunda hem fikir olduğunu söyledi. Başından beri hem fikir. Obama operasyon başlamadan önce söz vermişti. Biter bitmez, YPG'li unsurların hepsi Fırat'ın doğusuna geri dönecek. Şu ana kadar ABD sözünü tutamadı ya da tutmak istemedi. Tutamıyorsan da çok vahim. Silah verdiğin YPG'lileri kontrol bile edemiyorsun seni takmıyor. Ama söz verip de bir müttefiğine tutmuyorsan o da çok vahim ama biz bunun peşini bırakmayacağız. Söz verdiğiniz gibi bunları bu tarafa gönderin ya da biz gerekli müdahaleyi yapacağız. "Biz gidip Kandilde PKK'yı niye vuruyoruz? Şimdi Sincar'da, oradan geliyor diye. Suriye'den de geldiği zaman o teröristleri gidip bizim etkisiz hale getirmek en asli görevimizdir."

KARLOV SUİKASTI

Elçi suikastı ile ilgili bilgi veren Çavuşoğlu, "Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Karlov'a suikast düzenleyen saldırgan, Bizim elimizdeki bilgi ve belgelere göre FETÖ terör örgütüne bağlı" dedi.

BAZI BATI ÜLKELERİ DARBE GİRİŞİMİNİN BAŞARLI OLMASINI İSTEDİ 

Darbe girişimine Batı ülkelerinin yaklaşımını eleştiren Bakan Çavuşoğlu şunları söyledi: "15 Temmuz sornasında özellikle batı ülkeleri çok ciddi hatalar yaptılar. Bazıları Türkiye karşıtı duygularla darbenin başarılı olmasını bile istedi. Bazıları üzüntü duydu. Bazıları sabahın 3-4'ünde başarısız olacağını anladıktan sonra darbecileri nasıl yargılayacaksınız diye peşin hükümle yaklaşan oldu. Bazı ülkeler gönülden destek verdiler." Çavuşoğlu şunları söyledi: "Hiçbir AB ülkesinden dışişleri bakanı gelmedi Jagland gelene kadar. Bir tek İngiltere AB birliği bakanı gelmişti ilk haftada. Sonra hata yaptıklarını anladılar. Arka arkaya gelmeye başladılar. Daha sonraki süreçte de tam istediğimiz desteği göremedik. FETÖ'yü anlatmaya çalışıyoruz ve bize hiçbir zaman inanmadıklarını da daha sonradan itiraf ettiler. Terör saldırılarının ardından artık daha güçlü destek görüyoruz. Birçok dışişleri bakanı beni arıyor. Batılı dostlarımızdan özellikle beklentimiz, somut adım atmaları. Bu terör örgütlerine karşı işbirliği içindeyiz ama istihbarat konusunda somut işbirliğimiz var mı? Daha da önemlisi bu örgütler o ülkelerde özgürce yaşıyorlar, bunlara karşı ne tedbirler alıyorlar? Kuru sözden çok somut adım görmek istiyoruz batılı dostlarımızdan. Teröre karşı mücadele etmezsek o örgüt bugun beni yarın seni vurur"

VİZE SERBESTİSİ SÜRECİ DEVAM EDİYOR

Çavuşoğlu, AB ile Gümrük Birliği'ni güncellemek için anlaştıklarını belirterek, umutsuzluğa yer olmadığını vurguladı. Vize serbestisi sürecinin sürdüğüne işaret eden Çavuşoğlu şöyle devam etti: "Terörle mücadele kanunlarımızın değişmesini istiyorlar ama bunun mümkün olmadığını, olmayacağını, gerçekçi olmadığını AB'ye anlattık." dedi. Medeniyetler İttifakı sürecine daha çok önem vereceklerini vurgulayan Çavuşoğlu, İslamofobi ve ırkçılığa karşı etkin mücadele edeceklerini bildirdi. Barış için Arabuluculuk İnisiyatifi'ni de giderek güçlendireceklerine işaret eden Çavuşoğlu, "Bunu canlandırarak, çatışmalara dönüşmeden ihtilafların çözümüne katkı sağlayacağız." ifadelerini kullandı. Afrika, Asya-Pasifik ve Latin Amerika açılımları sürecinin de karşılıklı ziyaretlerle süreceğini belirten Çavuşoğlu, AB dışındaki örgüt ve ülkelerle ikili ticaret anlaşmaları imzalamaya ağırlık vereceklerini anlattı. Çavuşoğlu, büyükelçilik sayısının da artırılacağını ifade ederek, "Dış politikamız insan odaklı. Bunu da sürdüreceğiz." diye konuştu. Balkanlar ve Kafkasya'da üçlü mekanizmaların süreceğini söyleyen Çavuşoğlu, gelecek aylarda Azerbaycan-Türkmenistan-Türkiye üçlü zirvesinin gerçekleştirileceğini dile getirdi. Çavuşoğlu, Türkiye-Azerbaycan-Kazakistan mekanizmasının da yakında hayata geçirileceğini belirterek, "Dolayısıyla bölgesel barış ve istikrarı korumak için çabalarımız devam edecek. Yoğun bir dış politika bizi bekliyor. Ekibimizle beraber biz buna hazırız"

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.