Piramit Haber

Mahşere kadar biriz beraberiz

Gündem

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kantar Köprülü Kavşağı toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kantar Köprülü Kavşağı toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

"Yüzyıl önce bu topraklarda adeta cetvelle sınırlar çizildi ama bizim muhabbetimize sınır çizemezler. Bizim ortak tarihimize, ortak medeniyetimize, ortak geleceğimize sınır çizemezler. Bizim gönüllerimizi hiçbir zaman birbirinden ayıramazlar. Bunu böyle bileceğiz, onun için rahat olacağız ve geleceğe aynı aşkla, aynı inançla yürüyeceğiz"

"Diyarbakırlı kardeşim, Kürt kardeşim, Türk kardeşim, Zaza kardeşim, Arap kardeşim, bu Cumhuriyet senin Cumhuriyetindir. Bu Cumhuriyet ne kadar İzmirlinin ne kadar İstanbullunun ne kadar Ankaralının Cumhuriyetiyse işte o kadar da senin Cumhuriyetindir, bu devlet senin devletindir, bu bayrak senin bayrağındır, sen herkes gibi, 76 milyon gibi bu ülkenin öz be öz vatandaşı, bu Cumhuriyet'in, bu vatanın, bu bayrağın, bu devletin sahibisin"


"Zalimin değil, kendi halkının, kendi kardeşlerinin, mazlumların yanında durmak esastır. Ayrılıktan, çatışmadan, savaştan yana değil her zaman barıştan, dostluktan, kardeşlikten yana olmak önemlidir. İşte onun için Kak Mesut başarılı oldu. İşte onun için Mesut kardeşim tarih yazdı"

" Diyarbakır huzurlu olursa Erbil daha huzurlu olur eğerDiyarbakır huzurlu olursa Kamışlı daha da huzurlu olur, Diyarbakır refah içinde, barış içinde olursa Türkiye refah, barış ve huzur içinde olur"

"Unutmayın, sizin sorumluluğunuz büyük. Bu yeni süreçte Diyarbakır'ın hakem olmasını, mürşit olmasını, sürece yol göstermesini, sürece ışık tutmasını istiyorum"

"Yazarlara, şairlere, gazetecilere, sanatçılara, sesiyle, sözüyle gönüller fethetmiş ozanlara tahammül edemeyenler bölgeye barış getiremezler. Kendileri gibi düşünmeyenlere kastedenler bölgeye demokrasi getiremezler. Kendilerinden başkasına hayat ve siyaset hakkı tanımayanlar bölgeye birlik getiremezler. Meselesi hizmet olmayanlar, millete aşkı sevdası olmayanlar bu bölgeye tebessüm getiremezler"

"Cumhuriyetin ardından olduğu gibi bir tek parti zihniyetinin, dayatmaların, zulümlerin, farklı formatlarda inkar ve reddin oluşmasına asla izin vermeyeceğiz"

"Doğu Anadolu'da, Güneydoğu Anadolu'da yeni bir tek parti anlayışının hüküm sürmesine müsaade etmeyeceğiz"

"Sezai Karakoç diyor ki Diyarbakır sadece Türklerin değildir, Diyarbakır sadece Kürtlerin değildir, Diyarbakırsadece Arapların değildir, tıpkı Erbil gibi Diyarbakır hepimizindir"

"Bugün Diyarbakır'daki bu buluşma, bu muhabbet, bu hasret giderme var ya bugün Diyarbakır'da aynı gökyüzünün altına kurduğumuz şu muhabbet ortamı var ya inanıyorum ki Yunus Emre'nin, Mevlana'nın, Hacı Bektaş Veli'nin ruhunu muazzez etmiştir"

- "Molla Mustafa Barzani 81 yıl önce kardeşlerinin ülkesi Türkiye'ye misafir oldu. Bugün de oğlunu, değerli dostum Mesud Barzani'yi Diyarbakır'da misafir ediyoruz. Tıpkı babanız, amcalarınız gibi kardeşlerinizin toprağına ve onların ülkesi Türkiye Cumhuriyeti'ne Diyarbakır şehrimize hoşgeldiniz"

"Bugün bir büyük kavuşmaya, bir büyük kucaklaşmaya hep birlikte şahit oluyoruz. Diyordu ki, 'Ben seni özledim, inan ki seni özledim. Baharın rengine sor, o ağacın çiçeklerine sor, barış güvercinlerine sor, arkadaşlık ve dostluğa sor, hapishane duvarlarına sor, onlar sana doğruyu söylerler. Ben seni çok özledim, inan ki seni özledim.' Evet, tam 37 yıl süren bu anlamsız, bu acı, bu kederli, hüzünlü özleme bugün artık son veriyoruz. Türkiye'nin sesini, bu toprakların sesini bugün artık vatanıyla aşkıyla sevdasıyla buluşturuyoruz. Nihayet hoş geldin Şivan Perver diyoruz. Evine, yuvana, vatanına, anne baba ocağına hoşgeldin diyorum. Diyarbakır'a hoş geldin diyorum. Sevenlerinin gönlüne hoşgeldin."

"Keşke bugün biri daha aramızda olsaydı. Bu toprakların bir başka sesi, bir başka nefesi daha aramızda olaydı. Diyordu ki: 'Üzülme sen üzülme, başını öne eğme, gün olur kavuşuruz dert etme Diyarbakır. Ağlama sen ağlama, kanlı bezler bağlama, bu yangın söner bir gün ağlama Diyarbakır. Ey fırtınalı bayır, ey mazlum Diyarbakır, dağlarında kızıl ateş, alnımda kızıl bakır, çiğdemler solar gibi anneler yanar gibi dizlerine döküldüm ağlama Diyarbakır', 'Ben yandım siz yanmayın Allah aşkına' diyordu. 'Şimdilik hoşçakalın çözüm' diyordu. 'Hoşçakal ey sevgilim Türkiye' diyordu. Ne var ki vatana hasret, dosta hasret, kardeşe hasret şekilde tam 13 yıl önce bugün, bir 16 Kasım'da gurbette hayata veda etti. Ahmet Kaya'yı Diyarbakır'ın, Malatya'nın evladını, Türkiye'nin sesini, nefesini sevgili dostum Ahmet Kaya'yı vefatının 13. seneyi devriyesinde rahmetle yad ediyorum.

"Ah diyorum ah, o da burada olaydı. Ben Pınarhisar'a giderken o da uğurlamaya gelmişti. O gün yapılan o merasimde o da şarkıları türküleriyle bu kardeşinizi uğurlamaya gelmişti öyle bir dostluk vardı. Sevgili İbrahim Tatlıses ile Şivan Perver'i Diyarbakır'da keşke yanyana göreydi. Onları bizimle dinleyeydi, bizimle onlara eşlik edeydi. "

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.