“öfke ile kalkan, zarar ile oturur” atasözü de bunu destekler. Öfke ile bir işin sorunsuz çözüldüğünü gördünüz mü? “İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa…” anlaşırlar. İnsanlar için en makbul dil, tatlı dildir. Ölüm hariç, bu dünyada çözülemeyecek sorun kalmaz.
Rahmetli Süleyman Demirel’in söylediği gibi,”meseleleri mesele yapmazsanız, sorun kalmaz”. Elbette espritüel yönü çok zengin olan bu söz biraz abartılı bulunabilir. Ama gerçekte de, ilişkilerimizde oluşan sorunları daha da büyüterek onları çözümsüz hale getirmek yerine, onları küçültmeyi deneyebiliriz. Ne de olsa misafir olarak geldiğimiz bir dünyada misafir olarak belli bir süre kalıp sonra da göçeceğimizin bilincini sürekli korumak, ve hayatta iyi –kötü her olayın geçip gittiğini, oysa kırılan kalplerin yerinde kaldığını hatırlamak gerekir. İnsanların kalbini kırmadan, hayatımızı idame ettirmek ve ailemizle, çevremizle iyi ilişkilerde bulunmak, yardımsever güler yüzlü bir insan olarak hatırlanmak da aynı şekilde kalıcıdır. Olaylar geçer gider, ama kırılmış bir kalp orada kalır. Olaylar geçer gider, ama sevgi ile güçlendirilmiş bir kalp zamana – mekana bağımlı olmadan ışıltısını sürdürür.
KURNAZLAR Ha, bu arada; tatlı dili içten geldiği şekilde değil de, geçici bir çıkar için kullanmak isteyen kişilere, bu yük çok ağır gelir ve onu taşıyamadan bırakmak zorunda kalırlar. Er ya da geç. Sonra çirkin yüzleri ortaya çıkar. Onlar tatlı bir kaynaktan almamışlardır.
Öfkesiz ve tatlı bir yaşam dileği ile...