Piramit Haber

Disleksi Nedir?

Faydalı Bilgiler

Bir öğrenme bozukluğu çeşidi olan disleksinin en temel belirtisi, kelimelerin ve harflerin tersten algılanmasıdır. Disleksiyle ilgili ilk çalışmalar, kendi çocuğunun öğrenme zorluğu yaşadığını fark eden bir doktor tarafından yapılmıştır.

Çocuğunun zekasında bir problem olmadığını bilen doktor, onun neden yazıları okuyamadığını fark etmiş ve çalışmalar yapmıştır. İlk zamanlarda görme bozukluğuyla ilgili bir sorun olduğu düşünülen disleksi, günümüzde dil ile ilgili bir bozukluk olarak tanımlanıyor. Disleksi, "kelime kullanımında yaşanan zorluk" anlamına gelir Doğuştan gelen bir öğrenme bozukluğu olan disleksi, okuma ve yazma çağında dikkat çeker ve ortaya çıkar. Dislektik çocuklar, yaşıtlarına göre daha geç okur ve yazarlar. Kelimeleri doğru telaffuz edemezler ve kelime kapasiteleri de düşüktür.

Nörolojik kökenli bir bozukluk olan disleksi, doğuştan beynin sol yarım küresindeki dil kullanımıyla ilgili bölümlerdeki farklılaşmayla kendini gösteriyor. Okuma, yazma ve telaffuz edebilme yeteneklerinde görülen bozulmayla ortaya çıkıyor. Dislektik kişilerin beyni, bilgiyi farklı olarak işliyor. Bu durum, okuma, yazma, sıralama yapma ve bilgiyi organize etme konularında çeşitli sorunları beraberinde getiriyor.

Tüm bu güçlükler sebebiyle dislektik çocuklar, diğer çocuklardan farklı görüldüğü için özgüven eksikliği yaşamaktadır. Bazen bilinçsiz öğretmenler veya ebeveynler nedeniyle IQ seviyesi düşük oldukları düşünülür. Bu durumda da çocuk, içinden çıkamayacağı bir öğrenme korkusuyla başbaşa kalır. Sanılanın aksine, dislektik insanların zekalarında herhangi bir düşüklük yoktur. Yalnızca beyinleri biraz farklı çalışır.

Dislektik çocuklar yaşıtlarına oranla daha meraklıdır. Olayları farklı açılardan ele alırlar, çok boyutlu düşünürler, dünyayı bizim gördüğümüzden farklı algılarlar, kelimelerle değil görsellerle düşünürler.

Dislektikler, odaklanmada zorluk çekerler, kelimeleri hafızalarında tutamazlar, ritm uyumsuzluğu yaşarlar, dikkat güçlüğü yaşarlar, el yazıları da düzgün değildir, yavaş hareket ederler, gruplandırma ve sıralamada zorluk çekerler, hecelerin seslerini karıştırırlar, okurken kelime atlarlar ve kelimeleri karıştırırlar. Örneğin "bayram" yerine "baryam" derler. Bazı harfler ve sayılar arasındaki farkı ya da benzerlikleri algılayamazlar. Örneğin "36″ sayısını "63″ olarak görür ve okurlar. Tüm bu okuma, algılama sorunları nedeniyle yabancı dil öğrenmede de zorluk yaşarlar.

DİSLEKSİNİN TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Disleksi bir hastalık olmadığı için ilaç tedavisi yoktur. Dislektik çocuklar özel eğitime ihtiyaç duyarlar. Fakat ülkemizde bu eğitimi veren kurumlar bulunmamaktadır. Yaş ilerledikçe okuma problemleri düzelebilir ancak yazım hataları genellikle kalıcıdır.

Dislektiklere yaklaşırken, onları aşağılayıcı tavırlardan uzak durmalı, onların zekasında bir problem varmış gibi davranmamalıyız. Onlar da, biraz yoğun bir eğitimle okuma ve yazmayı öğrenebilir. Bunun yanı sıra, diğer birçok eğitimi de alabilirler. Dislektik bireyler sabır ile yetiştirilmelidir, anlamadıkları noktalar tekrar tekrar anlatılmalıdır.

Dislektik bireyler, yetenekleri doğrultusunda meslek edinmelidir. Çok güzel enstrüman çalabilir, resim yapabilir veya bilim insanı olabilirler. Dislektik olmaları, yapabildiklerinin önüne geçmez.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.