Piramit Haber

Muhtar Kent başarı hikayesini anlattı

Ekonomi

Coca-Cola Üst Yöneticisi Kent, ''Bir yöneticinin, kendini yöneten kişilerin, herkesin bir yerde sorumluluğu, başarıyı tekrarlamak için tüm şartları yerine getirmektir'' dedi..

BURSA

Coca-Cola Üst Yöneticisi (CEO) Muhtar Kent, Anadolu Ajansı'nın ana yayın sponsoru olduğu ''Uludağ Ekonomi Zirvesi'' kapsamında düzenlenen ''Benim Hikayem'' başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, dünyanın çok hızlı geliştiğini belirterek, okullaşma oranının, kadınların ekonomiye katkılarının, şehirleşmenin, iletişimin, çevreye duyarlılığın, online alışverişin arttığını söyledi.

Büyüyen ama aynı zamanda da küçülen dünyada en iyi bilinen markaya sahip, 16 tane milyar doları aşan markası bulunan, dünyadaki en büyük tüketici sistemi ve 770 bin de çalışanı bulunan bir sitemin başında olup güvenin matematiğini, cebrini çözmenin nasıl olduğunu anlatacağını ifade eden Kent, ''Büyüme öyle bir şey ki yükseldikçe hava azalıyor, zorlaşıyor. Bir yerde şöyle, başarıyı elde etmek zor ama başarıyı tekrarlamak çok çok daha zor. Bir yöneticinin, bir ülkeyi yöneten, kendini yöneten kişilerin, herkesin bir yerde sorumluluğu, başarıyı tekrarlamak için tüm şartları yerine getirmektir'' diye konuştu.

''Kariyerime kamyon yükleyerek başladım''

Kent, kariyerine 1979'da Atlanta'da başladığını dile getirerek, şöyle konuştu:
''İlk 10 ayımı kamyonlarda geçirdim. Sabah saat 4'te kalktım, kamyonları yükledim ve kamyonlarda Coca-Cola sattım, marketlere ve büyük satış noktalarına. Böyle başladım kariyerime. Bir gazete ilanında buldum bu işi. Amerika'ya 1978'in sonunda gittim, cebimde bir diploma vardı, İngiltere üniversitesinden, bir de Amerika'da doğduğuma dair bir sertifika vardı ve 2-3 ay sonra bir ilan gördüm ve bu iş hayatına başladım. Benim için çok önemli bir dokuz aydır o. Çünkü hiçbir zaman unutmadım o dokuz ayı.''

''Markanın 'söz' olduğunu, iyi bir markanın tutulmuş 'söz' olduğunu öğrendim''

Kamyonlarla piyasayı ve satış noktalarını dolaşmaktan hala çok zevk aldığını ve her hafta bunu yaptığını belirten Kent, şunları kaydetti:

''12 aylık dönem sonunda reklam müdürü olarak Roma'ya tayin oldum. Orada markanın ilk defa 'söz' olduğunu ve iyi bir markanın tutulmuş bir 'söz' olduğunu öğrendim. Orada yaklaşık 2 sene geçirdim ve 1981'de Hollanda'ya yeni bir iş kurmak için atandım ve o sıralarda Türkiye'nin çok ufak bir yeri vardı Coca-Cola'da, ilk 50'ye bile girmiyordu ülkeler içinde. Hemen hemen hiç Türk de yoktu şirketin içinde. 
Hollanda'ya gittiğimde tek yabancı bendim, Hollandaca da konuşuyordum ama orada ilişkilerin, yenilikçiliğin, girişimciliğin ne kadar önemli olduğunu öğrendim ve ilk defa Avrupa boyutunda 4 patronum vardı. 4 ayrı genel müdüre rapor veriyordum, yeni bir iş kuruyorduk. Bütün seyahat piyasasına Coca-Cola ve benzer mamulleri, meyve sularımızı yeni bir ambalajda sunma işiydi ve yetkilenmenin, girişimciliğin ne kadar önemi olduğunu öğrendim.''

''Büyümenin aritmetiği''

Güvenin çok önemli olduğunu dile getiren Kent, yapılan ürünlerin kalitesinin başarının garantisi olmadığına dikkati çekti. Artık şirketin karakterinin de bu iletişim dünyasında çok önemi olduğunu vurgulayan Kent, ''Sizden nasıl bahsediliyor? Bu, çok önemli. Eskiden iyi bir ürün ve iyi bir reklam yapardınız, iyi bir dağıtımınız olurdu. Başarının formülü buydu. Artık öyle değil. Şimdi, müşterilerinizin üzerinde pozitif etki yaratarak onların sizin hakkınızda pozitif konuşmasını sağlanmaz lazım. Daha zor bir iş. Artık beyaz ve siyah değil, grileri olan bir dünyadayız'' değerlendirmesini yaptı.
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.