Piramit Haber

Dolar 4 TL'yi..

Ekonomi

Dolar kurunda son durum ne oldu çeyrek altın fiyatları ne kadar?

Yaşanan terör saldırıları ve seçimin yaklaşması dolar kuru/TL'yi vurdu. Dolar dün 3.0475 TL ile rekor kırdı. Yaşanan gelişmeler altın fiyatlarını nasıl etkiledi? Çeyrek altın ne kadar oldu? İşte detaylar...
Güvenlik endişeleri ve yaklaşan seçim nedeniyle piyasalarda fırtınalar koptu. Dolar/TL önceki gün 3.0475 ile rekor kırdı. Altın fiyatları ise çalkantılı durumda. İşte yaşanan gelişmeler sonrası dolar kuru ve altın fiyatlarında son durum...

Dolar'ın alış fiyatı 3,0190 , satış fiyatı ise 3,0230 oldu. İstanbul Kapalıçarşı'da 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 108,63 lira, Cumhuriyet altınının satış fiyatı ise 721,00 lira oldu.

DOLARDA SON DURUM
İstanbul serbest piyasada dolar 3,0240, avro 3,3870 liradan güne başladı.

Kapalıçarşı'da 3,0190 liradan alınan dolar 3,0230 liradan satılıyor. 3,3750 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 3,3800 lira olarak belirlendi. Önceki kapanışta doların satış fiyatı 3,0340 lira, avronun satış fiyatı ise 3,3840 lira olmuştu.

İstanbul ve Ankara'da dolar, avro ve sterlinin alış-satış fiyatları, saat 12.00 itibarıyla şöyle:

İSTANBUL ALIŞ SATIŞ
ABD Doları 3,0190 3,0230
Avro 3,3750 3,3800
Sterlin 4,6400 4,6500
ANKARA
ABD Doları 3,0070 3,0270
Avro 3,3600 3,3850
Sterlin 4,5830 4,6610

ÇEYREK ALTIN NE KADAR OLDU? - ALTIN FİYATLARI
Siyasi belirsizlik ve küresel piyasalardaki dalgalanma hem dövizin hem de altında fırtınalar kopardı. Altın fiyatları haftaya yükselerek başladı.


BORSA İKİNCİ SEANSA YÜKSELİŞLE BAŞLADI
Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi, ikinci seansa, ilk seans kapanışına göre yüzde 0,23 yükselişle 71.973,73 puandan başladı.

BIST 100 endeksi, ilk seans kapanışına göre 168,56 puan artarken, dünkü kapanışa göre de 107,91 puan ve yüzde 0,15 değer kazandı.

Analistler, öğleden sonra ABD'de açıklanacak verilerin takip edileceğini belirterek, BIST 100 endeksinin 71.000 seviyesinin destek, 72.500 seviyesinin gün içi direnç konumunda olduğunu vurguluyor.

PİYASALARDA SON DURUM

Yurt içi piyasalarda haftanın ilk işlem gününde negatif bir seyir etkili oldu. Dolar/TL 3,0475 ile tarihi zirvesini görürken, BIST 100 endeksi düşük işlem hacmiyle yüzde 1,5 azalarak günü 71.866 puandan tamamladı. Analistler, bugün ABD piyasalarının açılması ile işlem hacminin artacağını, yurt içinde sanayi üretimi, yurt dışında ise Avro Bölgesi GSYH verisinin takip edileceğini kaydediyor.
AA Finans'ın beklenti anketine göre, ekonomistler temmuz ayı arındırılmamış sanayi üretim endeksinde geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 4,18 artış bekliyor. Ekonomistlerin, temmuz ayında takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksine ilişkin beklentilerinin ortalaması da yıllık yüzde 3,32 artışa işaret etti. Öte yandan ekonomistler, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinde temmuzda bir önceki aya göre yüzde 0,39 artış kaydedileceğini öngörüyor.

Arındırılmamış sanayi üretim endeksi, haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,38 yükselmişti. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, haziranda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,5, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise bir önceki aya kıyasla yüzde 2,4 artmıştı.

Küresel piyasalar haftanın ilk işlem gününde ABD'de resmi tatil olmasının da etkisiyle karışık bir seyir izlerken, yurt içinde bugün açıklanacak temmuz ayı sanayi üretimi verisinin takip edileceği belirtiliyor.

ABD'de dün resmi tatil nedeniyle piyasalarda işlem yapılmazken, Avrupa borsalarında pozitif bir seyir izlendi. Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,70, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,59 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,52 yükseldi. Analistler, bugün Avro Bölgesi'nde açıklanacak 2’nci çeyrek GSYH verisinin takip edileceğini belirtiyor. Dün ABD piyasalarının kapalı olması nedeniyle genel olarak yatay bir seyir izleyen avro/dolar paritesinin, bugün Asya piyasalarında yüzde 0,41 yükselerek 1,1223'e çıkması dikkati çekti.

Asya tarafında Japonya'da açıklanan 2’nci çeyrek GSYH, yüzde 1,2 gerileyerek daha önceki tahmin olan yüzde 1,6 daralmadan biraz daha iyi bir sonuca işaret etti. Çin'de açıklanan dış ticaret verileri ise beklentilere yakın gerçekleşti. Verilerin ardından Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,95, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,91 değer kaybetti.

DOLAR 4 TL OLUR MU?
Bir yıl gibi kısa sürede 2’den 3’e çıkan doların 4’e gidip gidemeyeceğine kanaat getirebilmek için, sadece TL’ye değil, diğer gelişmekte olan ülke paralarına da bakmak gerekiyor.

Yeni evlenen Temel askere gitmiş. Haberleşmenin mektupla yapıldığı zamanlar ama karısının okuma yazması yok. Mektupları babası okuyup aktarıyor. Eşinin hamile kalıp kalmadığını çok merak eden Temel uygun ifade tarzını şöyle bulmuş: “Yürü mektubum yürü, köyden haber alda gel. Bir idik iki olduk, üç olduk mu sor da gel.”

ZAMANA YAYILI DEĞER KAYBI OLURSA...
TL’nin hızlı değer kaybettiği son 1 yıldaki sorular dolar 3 lira olur muydu. 24 Ağustos’ta 3 TL’yi gördü. Birkaç milyar dolarlık toplu satışlarla 2.90’a kadar indi, iki hafta kadar nefeslendi. Dışarıda gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde yaşanan değer kaybına paralel dolar cuma günü yeniden 3 TL’yi gördü. 2,3,4 rakamları önemli bir psikolojik bariyer, Şimdi 4 liraya gider mi diye sorulmaya başlandı.

Buna verilecek yanıt doların elbette bir gün 4 lirayı da göreceğidir. Ama o gün ne zamandır? Birkaç ay sonra mı yoksa bir kaç yıl sonra mı? Zamana yayılı bir değer kaybı gerçekleşirse sorun yok.

Ancak Mayıs 2013’ten bu yana TL’nin ve diğer gelişmekte olan para birimlerinin değer kaybı hızlandı. Enflasyonun da üzerinde reel bir kayıp söz konusu. Çünkü son 28 ayda tüketici enflasyonu yüzde 18.5 olurken, Mayıs 2013’te 1 TL: 55.93 sentten 4 Eylül itibarıyla 1 TL: 33.16 sente inerek liranın kaybı yüzde 40.7’ye vardı. Enflasyonu ikiye katlayan bir durum var. 2001 krizinde TL’nin 8 aylık birikimli kaybı yüzde 58.5 olmuştu. Şimdi daha uzun zamana yayılan daha düşük oranlı bir kayıp söz konusu.

Yine bir yıl gibi kısa sürede 2’den 3’e çıkan doların 4’e gidip gidemeyeceğine kanaat getirebilmek için, sadece TL’ye değil, diğer gelişmekte olan ülke paralarına da bakmak gerekiyor. Bunun TL ile karşılaştırmalı bir grafiği bitişikte yer alıyor. Büyük ölçüde paralel bir hareket ama TL’nin daha yüksek bir değer kaybı var.

ENFLASYON YÜKSELİĞİ SEÇİMDEN KAYNAKLI MI?
TL’nin içinde yer aldığı en çok işlem gören 10 gelişen ülke parasının ortalaması son 28 ayda dolar karşısında yüzde 30.3 değer yetirdi. TL yüzde 40, diğerleri yüzde 30 düştü. TL’nin kaybının daha yüksek olmasını, Türkiye’de enflasyonun yüksekliğine,1 Kasım ile birlikte son 1.5 yılda 4 seçimin yapılmasına, ortaya çıkan jeopolitik ve siyasi risklere yormak mümkün. Ama büyük resim diyor ki, değer kaybında TL önlerde ama tek başına değil. Bu eğilimin devamı gelebilir.

Kaldı ki güçlü dolar dönemindeyiz. Son aylarda dolardaki güçlenmeye ara verilen bir süreci yaşadık. Ama doların değerlenmesi hareketi henüz tamamlanmadı. FED faiz artışına başlamadı bile. İşin içine bir de doların değerlenmesi girdiği zaman gelişmekte olan para birimlerindeki değer kaybının devamı gelebilir. O zaman 4 lirayı daha yakın vadede bile görebiliriz.

Dolarda yaşananların iç gelişmelerle belli bir ilgisi var ama asıl büyük etki dışarıdan geliyor ve sermaye hareketleriyle bire bir örtüşen bir eğilim söz konusu.

KISA VADELİ SERMAYE ÇIKIŞI YAŞANIYOR
Gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarının düşmeye başladığı, daha riskli görüldüğü ve sonunda sermaye girişinden daha çok sermaye çıkışının gerçekleştiği bir dönemi yaşıyoruz. Haziran 2014 ile Temmuz 2015 arasındaki 13 ayda bu ülkelerden çıkan net kısa vadeli sermaye tutarı 1 trilyon doları buldu. Haziran 2014 öncesindeki 5 yılda bu ülkelere giren toplam sermaye ise 2 trilyon dolar hesaplanıyor. Yani 5 yılda gelenin yarısı 1 yılda çıkmış oldu.

Buna paralel Türkiye’den kısa vadeli sermaye çıkışı yaşanıyor. Bu nedenle sıcak para stoku 2011 yılından beri ilk kez 100 milyar doların altına indi.

Aşağıdaki da izlenebileceği gibi, Mayıs 2013 her yönüyle gelişmekte olan ülkelerin ve Türkiye’nin kırılma ayı. Reytingimizin yatırım yapılabilir düzeye çıktığı, buna karşılık sermaye hareketlerinin de tersine dönmeye başladığı bir ay.

8 AYDA DOLAR GERİLEDİ

O ayda sıcak para stoku 158.4 milyar dolarla rekor düzeye çıktı. 2014 sonunda 131.3 milyar dolara indi. Aradan geçen son 8 ayda da 35.7 milyar dolar daha azalarak 95.6 milyar dolara geriledi. Ödemeler dengesi verilerinin de işaret ettiği gibi, asıl büyük çıkış devlet iç borçlanma senetlerinden. Hisse senetlerinden de çıkış var ama buradaki gerilemenin nedeni büyük ölçüde borsadaki değer kayıpları.

Ne tesadüf ki, TL’nin değer kaybıyla sermaye hareketlerinin tersine dönmesi tam olarak örtüşüyor. Aradan geçen 28 ayda sıcak para stoku 62 milyar dolar azaldı ve yüzde 39 daraldı. TL’nin kaybı da yüzde 40.7’ye vardı. Düşüş oranları ne kadar da birbirine yakın. Evet TL’nin değeri serbest piyasada belirleniyor. Ama bu piyasanın etkili olan gücü de yabancı sermaye.

Sıradaki Haber
Mobil Sayfaya Dön
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.