Sınav öncesi çocukları strese sokan aileler olduğunun altını çizen Aydoğan, çocuğun, aile konuyu ne kadar önemser ve ne kadar hayati bir mesele haline getirirse o kadar strese girdiğini vurguladı.
"Hayatımızda sadece bu sınav yok ki, hayat zaten bir sınav" diyen Aydoğan, bir sınavı hayatın bir dönüm noktası gibi görmenin çocuğa yapılacak en büyük kötülük olduğu ifade etti.
Ailelerin çocuklara sözlere dökmeden, sınavı kazansa da kazanamasa da onu sevdiğini hissettirmesi gerektiğini anlatan Aydoğan, bunu ailelerin çocuklarına yansıtamadığını, çocukların sevginin karşılıklı olduğu yanılgısına düştüğünü söyledi.
"Çocukların, 'bunu kazanamazsam annem, babam üzülür, onlara ne derim' diye düşündüğünü belirten Aydoğan, ailelerin tutumlarını buna göre ayarlamasını istedi.
"Okullardan her gün bilgi alıyoruz"
Basında bazı il milli eğitim müdürlerinin "Gezi Parkı" eylemlerine katılanlara ilişkin bilgi istediği yönünde haberlerin yer aldığını hatırlatan Aydoğan, zaten milli eğitim müdürlerinin okullardan sürekli bilgi aldığını ifade etti.
Aydoğan, şunları kaydetti:
"Bir il milli eğitim müdürünün okullardan bilgi istemesi kadar normal bir şey yok. Bugün kaç öğretmen veya öğrencinin okula gelmediğini bilmek durumundayım. Bu bizim görevimiz. Devlet olarak, milli eğitim müdürlükleri olarak hangi şartlar ne olursa olsun çocuklarımızı öğretmenlerimiz başlarında okullarda tutmak zorundayız. Bunun için tabii ki önlem alıyoruz. Okulları uyarıyoruz, takip ediyoruz. Okul müdürleriyle sürekli irtibat halindeyiz. Ankara'da zaten bizim sadece burada uygulanan bir takip sistemimiz var. Biz zaten her gün okullardan bilgi alıyoruz. Bu bundan öncede böyleydi. Bir çocuğun burnu kanasa bundan haber alıyoruz. Görevimiz zaten bu."