Piramit Haber

Çalıştaylarda dershane sektörünün görüşleri alınacak

Eğitim

Milli Eğitim Bakanı Avcı, dershanelerin özel okula dönüştürülmesine dair, 8 ayrı çalıştayda dershane sektörü ile ilgili tarafların görüşlerinin alınacağını söyledi.

 Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin özel okula dönüştürülmesine ilişkin, "Sayın Başbakan'ın açıkladığı takvim, bizim öngördüğümüz takvim zaten. Dolayısıyla herhangi bir gecikme söz konu değil" dedi.
Bakan Avcı, 81 ilden gelen öğrenmenleri kabul ettiği, Milli Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonu'ndan ayrılırken gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Avcı, bir gazetecinin, dün Başbakan Erdoğan'ın, dershaneler konusunu Haziran ayına kadar bitirecekleri şeklinde açıklama yaptığını, bu konudaki çalışmaların ne aşamada olduğu yönündeki sorusu üzerine şöyle konuştu:

"Sayın Başbakan'ın açıkladığı takvim bizim öngördüğümüz takvim zaten. Dolayısıyla herhangi bir gecikme söz konusu değil. Şimdi önümüzdeki hafta basın duyurusunu da yaptık. Arkadaşlarımız 8 ayrı çalıştayda özellikle dershane sektöründe çalışan girişimcilerin, öğretmenlerin, velilerin ve öğrencilerimizin görüşlerini alacaklar. O çerçevede değerlendirmelerimizi yapacağız. Önümüzdeki hafta yapılacak Bakanlar Kurulunda da bizim yaptığımız hazırlıkların, ilgili kamuoyu ve paydaşlar tarafından nasıl değerlendirildiğine ilişkin bilgileri edinmiş olarak arz edeceğiz." 

"Herşey kararlaştırıldıktan sonra sadece bir takım hususların, ilgili kişilere tebliğ edilmesine yönelik bir çalışmaymış gibi takdim ediliyor bazıları tarafından, bu doğru değildir" diyen Bakan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz iki yıldan beri en azından komisyon başkanı olarak buna şahidim, bu çalışmaları, bu istişareleri, bu danışmaları yapıyoruz. Tüm bunların sonucu olarak hazırlanan süreçle ilgili konuları da Sayın Başbakan'ın talimatı üzerine son bir defa ilgili paydaşlarla görüşme fırsatı bulduk, buluyoruz. Ondan sonra da Bakanlar Kurulu'nda tekrar konuşacağız."

Bir gazetecinin "40 yaş üzerindeki öğretmenlerin hazırlanan tasarı ile birlikte alınmayacakları yönünde bir endişe var. Bu endişeler ne kadar haklı" sorusu üzerine Avcı, Başbakan Erdoğan'ın Trabzon'da yaptığı açıklamayla endişeleri giderdiğini söyledi.

 Bütçe görüşmelerinde 127 bin öğretmen açığıyla ilgi sözleri hatırlatılan Avcı, şöyle konuştu: 

"Ağustos dışında benim söylediğim, o emekli olan öğretmenlerimizin yerine öğretmen almamız gerekiyor oralarda boşluklar oluşmaması için. Sayın Başbakan'ın geçen hafta, hafta içinde bir televizyon kanalında yaptığı açıklama Şubat ayında alacağımız 10 bin öğretmen adayı, emekli olanların yerine. Bizim diğer büyük öğretmen alımımız daha önce planlandığı şekilde yapılacak."

"Çalıştay yapacağız"
"Dershanelerle ilgili iki yeni konu var bugün gazetelerde. Yasa çıktıktan sonra uygulama tarihine ilişkin meraklar söz konusu. Ağustos ayı işaret ediliyor. Bunu teyit edebilir misiniz. Bir de geçiş süreci 4 yıla çıkartıldı?" şeklindeki soruya Bakan Avcı, "Onunla ilgili bütün alternatifler dediğimiz gibi ilgili paydaşların bu konulardaki nihai görüşleri de alındıktan sonra önümüzdeki Bakanlar Kurulu'na sunulacak. Dolayısıyla bu ihtimallerin hepsi kamuoyunda konuşuluyor. İlgili kamuoyundan farklı öneriler var, görüşler var. Dolayısıyla onların hepsini biz topluyoruz. '8 çalıştay sonucunda bu farklı farklı değerlendirmeleri alalım ve sonra Bakanlar Kurulumuza onların değerlendirmeleri ışığında bir sunum yapalım' diye bunu yapıyoruz" yanıtını verdi. 

"Yani tarih konusunda net bir şey yok diyebilir miyiz" sorusu üzerine de Bakan Avcı, "Hayır. Şu anda zaten o zaman gerçekten biz eğer bunları tam kararlaştırmış olsak neticesinde bütün alternatifleri görmeden tebliğ ediyor durumuna düşmek istemeyiz. Onun için çalıştayda da alacağımız son görüşlerle Bakanlar Kurulumuza sunuş yapacağız" dedi. 

"Polisle karşı karşıya gelmeye gerek yok"
Avcı, bir gazetecinin Eğitim-Sen'in Kızılay'da yaptığı eyleme polis müdahalesini hatırlatması üzerine de şöyle konuştu:

"Öğretmenler Günü'nü kutlamak için eylem yapmaya ve polisle karşı karşıya gelmeye gerek yok. Biz Öğretmenler Günü'nün kutlanması için tüm öğretmenlerimizin katılabileceği, etkinlikleri olabildiğince geniş tutmaya çalışıyoruz. İlgili sendika yöneticisi arkadaşlarımız da bu etkinliklerde yer alabilirler, almalıdırlar hatta. Dolayısıyla ayrıca polisle çatışmaya varıncaya kadar farklı programlar içine girmeleri doğru olmaz.

Öğretmenlerimizin veya bir eğitim sendikasının böyle bir olayın içinde yer almış olmasına tabi ki üzüldük. Ama önümüzdeki yıldan itibaren 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlamalarını işte bu tür olaylara da yol açmayacak şekilde olabildiğince genişletmeyi, sivil topluma yaymayı, bütün öğretmenelimizin illerde seslerini en güzel bir biçimde duyurabilecikleri bir gün olarak değerlendirmelerini istiyoruz. Öğretmenler Günü sadece bizim öğretmenlerimize olan minnet ve şükranlarımızı ifade etitğimiz bir gün değil, aynı zamanda sorunlarımızı da konuşacağımız, çözüm önerilerimizi de konuşacağımız bir gün. Öyle de olmalı ama onun bir yolu yordamı var. Bu yol ve yordam, dünkü yol ve yordam değil."

"Var gücümüzle gayret ediyoruz"
Bakan Avcı öğretmenlere hitaben yaptığı konuşmada ise öğretmenlerin sahip oldukları değer ve imkanlardan çok daha fazlasını hak ettiklerinin farkında olduklarını, bunun için içtenlikle ve var güçleriyle gayret gösterdiklerini söyledi.

Bir harf öğrenmeyi, öğretene 40 yıl hizmet etmekle değerlendiren bir medeniyetin mirasçıları olarak, öğretmenleri bugünün dışında da unutmayacaklarını ifade eden Avcı, 24 Kasım'ı, öğretmenlere ne kadar önemli olduklarını anlatmaya ve milletçe onlara teşekkür etmek için bir imkan olarak değerlendirmeye devam edeceklerini vurguladı.

Avcı, şöyle devam etti:

''Öğrencilerimize derinlikli düşünceleri anlayabilecekleri ve düşünce üretebilecekleri bir eğitim vermeliyiz. Fikir bildirme, eleştirme, sorgulama ve kendini ifade etme imkanı bulabilmeliler. Bunun için onların akıllarını, fikirlerini ve vicdalarını özgürleştirmeliyiz. Öğrencilerimizi en baştan itibaren estetik kaygılarla yetiştirmeli, kelimelerle, renklerle, seslerle ve görüntülerle aralarında güçlü bir bağ kurmalarına imkan sağlamalıyız.

Öğrencilerimizi, sinemanın, fotoğrafın, resmin, notaların, seslerin, sesli ve yazılı güzel ifadenin ilgilisi, meraklısı hatta mümkünse bu sanatların icracısı olarak yetiştirmeli, en azından onlarda böyle bir heves uyandırabilmeliyiz. Çünkü gücün ve silahların değiştiremeyeceği birçok şeyi estetikle değiştirmeyi başarabilir, en azından kendi hayatlarına böylece renk ve zenginlik katmalarını sağlayabiliriz.''

''Eli öpülesi öğretmenler''

Öğrencileri bilgiyle donatmanın, teknolojiyi iyi kullanabilir hale getirmeyi sağlamalarının tek başına bir değer ifade etmediğini dile getiren Bakan Avcı, ''Onlara vicdanlarının sesini duymayı, insanları ve tüm mahlukatı sevmeyi, hakka, adalete riayet etmeyi, hoşgörüyü, tevazuyu kısaca insan olmayı öğretmeliyiz. Yeni nesillerimizin bu duyarlılıklarla büyümesini arzu ediyor ve sizin bu uğurda canla başla çalıştığınızı biliyorum. Nitekim mesleğimiz asıl saygınlığını sizlerin bu çabalarından alıyor'' diye konuştu.

Öğretmenlerin sorunlarını görmezden gelemeyeceklerini dile getiren Avcı, öğretmenlerin, hangi şartlarda, hangi imkanlarla geleceği inşa etmeye çalıştığını bildiklerini söyledi. Avcı, ''Eli öpülesi öğretmenlerimizin sahip oldukları değer ve imkanlardan çok daha fazlasını hak ettiğinin farkındayız. Bunun için var gücümüzle ve bütün içtenliğimizle gayret gösterdiğimizi bilmenizi istiyoruz'' dedi.

Bakan Avcı, İzmir'de kendilerini ''Dijital Eğitim Gönüllüsü'' olarak adlandırıp, FATİH Projesi'nin eğitim materyalleri üzerinde çalışma yapan bir grup öğretmeni de kabul etti. Öğretmenlere çeşitli hediyeler veren Avcı, buradaki konuşmasında, teknolojiden faydalanarak işlerini daha iyi yapma yollarını arayan öğretmenlerin, FATİH Projesi'nin uygulanması konusundaki bazı endişelerini giderdiğini söyledi.
Sıradaki Haber
Mobil Sayfaya Dön
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.