Caminin içinde bulunan Anadolu Ajansı muhabiri Hibe Zekeriya içeride kadın ve çocuklarla birlikte yaklaşık bin kişinin mahsur kaldığını, polisin sabah namazından önce caminin kapısını zorla açmasından sonra ayakkabılık, tahta parçaları ve sandalyelerle cami girişinin iç kısmında barikat kurulduğunu, polisin içeridekileri ikna çabasının barikatın arkasından gerçekleştiğini bildirdi.
Mahsur kalanların güvenlik güçlerine eşlik eden "baltacı"ların saldırısından çekindiklerini ifade eden Zekeriya camide bulunanların kendilerine evlerine gitmek için araç temin edilmediği ve gece soka çıkma yasağı bulunduğundan sabah namazından sonra cami hoparlöründen mahalle halkının yardıma çağrıldığını belirtti. Cami hoparlöründen yapılan anonsta sokağa çıkma yasağının sona erdiği hatırlatılarak mahalle halkının El-Feth Camii'ne gelerek içeride mahsur kalanların çıkabilmesi ve cenazelerin nakledilmesi için güvenli bir koridor oluşturması istendi.
Polis ikinci kattan camiye girmeye çalıştı
Caminin dışındaki görgü tanıkları polisin içeridekilere dışarı çıkmaları için 15 dakika süre verdiğini, daha sonra camiye ikinci kattan girmeye teşebbüs ettiğini ancak başarılı olamadığını söyledi.
Bu arada El-Cezire televizyonu camide bulunan AA muhabiri Hibe Zekeriya ile bağlantı kurdu. Televizyon bağlantısı sırasında sivil giyimli "baltacı" olduğu iddia edilen bir şahsın silahsız olarak caminin içine girdiği, içeridekilere "buradakilerin hepsi İhvancı değil mi?" diye soru sorduğu ve daha sonra tekrar dışarı çıktığı görüldü.
İçeride gösterilerde hayatını kaybeden 2 kişinin cenazesi de bulunuyor.
Haber takibi için bölgeye giden Türk gazeteci Metin Turan da camide mahsur kalanlar arasında.
Dinin saygınlığına karşı işlenmiş suç
Mısır'daki selefi eğilimli Nur Partisi Mısır'ın başkenti Kahire'deki El-Feth Camisi'nin kuşatılmasını "dinin saygınlığına karşı işlenmiş suç" olarak nitelendirdi.