Piramit Haber

Bu ülke göçmenler için cazibe merkezi!

Dünya

Berlin'in Kreuzberg bölgesindeki bir parktaki Mayfest festivali kutlamalarında insanlar çimenlerde otururken bateri çalan bir müzisyeni dinliyorlar.

Toparlanma sürecindeki Avrupa'nın ekonomik dinamosu Almanya dünyanın en popüler göç merkezlerinden biri haline geldi ve şu anda yabancı işçiler için ABD'den sonra en cazip piyasa ekonomisi konumunda bulunuyor.

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) Salı günü yayımladığı veriler Almanya'ya göçlerin 2012 yılında yüzde 40 arttığını gösterdi. Veriler göçmenliğin önemli bir konu olarak görüldüğü Pazar günkü Avrupa Birliği seçimlerinden günler önce geldi.

Veriler aynı zamanda Euro Zone krizinin Avrupa ve diğer ülkelerdeki işçi hareketleri üzerindeki etkisini de gözler önüne seriyor. 2007'den 2012'ye kadarki 5 yıllık süreçte her sene Almanya'ya çalışmak için gelen insan sayısı yüzde 72 artışla 400,000'i bulurken, krizden etkilenen İspanya'da bu oran yüzde 60, İrlanda'da ise yüzde 73 geriledi.

OECD'nin göçmenlik biriminin yöneticisi Thomas Liebig, "Bir yıllık böyle güçlü bir artış önemli OECD ülkelerinin herhangi birinde nadiren gözlenen bir durum ve hiç abartmadan Almanya'ya ciddi bir göç olduğundan söz edebiliriz," şeklinde görüş bildirdi.

Almanya'nın canlı ekonomisi ve güçlü iş piyasası (Mart ayında yüzde 5.1 olan işsizlik oranı Euro Bölgesi ortalamasının yarısının altında seyrediyor) özellikle İspanya ve Yunanistan gibi çift haneli işsizlik oranlarıyla boğuşan ülkelerden göçmen almasına sebep oluyor. Almanya'ya yerleşmek için vizeye veya çalışma iznine ihtiyacı olmayan diğer Avrupa ülkelerinin vatandaşları göçmenlerin dörtte üçünü oluşturuyor.

Veriler ise Avrupa Parlamentosu'nun seçimlerinin öncesinde geldi. Almanya için Alternatif (AfD), Hristiyan Sosyal Birliği ve Angela Merkel'in Hristiyan Demokratları'nın kardeş partisi gibi partiler çıkar turizmi ve yükselen konut fiyatları gibi göçmenliğin yol açtığını düşündükleri sorunları masaya yatırdılar.

Geçen sene kurulan Euro karşıtı AfD partisinin sözcüsü Christian Lüth, "Göçmenlerin en popüler merkez olarak Almanya'yı seçmeleri iyi bir şey ama hala göçmenliği kendi kriterlerimize göre kontrol edebileceğimiz bir göçmenlik yasasına ihtiyacımız var," ifadesini kullandı. AfD AB'nin açık sınırlar politikasına karşı çıkıyor ve Almanya'nın göçmenlik yasasının Kanada'daki yetenekli işçiler için geliştirilen puan sistemine göre yeniden oluşturulmasını istiyor.

OECD'nin AB'den yeni gelen göçmenlerin çoğunluğunun iş sahibi olduğunu ve 2007'de gelenlerden daha yetenekli olduğunu söylemesine rağmen, Almanya'nın daha avantajlı sosyal yardım sisteminin de vasıfsız elemanları çektiği bir gerçek.

Kişi başına düşen milli gelirleri AB ortalamasının yarısının altında olan Bulgaristan ve Romanya gibi ülkeleri de kapsayan AB genişleme dalgaları Avrupa'da "çıkar turizmi" endişelerini arttırdı.

Almanya'daki belediyelerden oluşan Alman Şehirler Konseyi'nin geçen sene hükümetten sayıları gittikçe artan vasıfsız göçmenlerin sosyal hizmetleri sıkıştırmalarından ve dilencilik, suç ve fuhşun Dortmund ve Duisburg gibi şehirlerde artmasından dolayı yardım istemesinden sonra göçmenlik Almanya'nın tekrar gündemine oturmuştu.

AB'nin yüksek mahkemesine danışmanlık yapan bir hukukçu Salı günü bu endişeler hakkında konuştu ancak Almanya'nın diğer AB ülkelerinden gelip Almanya ile samimi bir bağ kurmayan veya Alman kültürüne entegre olmak istemeyen kişiler için sosyal yardım yapmayı reddetmesini önerdi.

Berlin merkezli Free Üniversitesi'nin sosyal bilimcisi Jürgen Gerhards, Fransa, Finlandiya, Danimarka ve İngiltere'de göçmenlik karşıtı partilerin yükselişinin "göçmenliğin sosyal güvenlik sistemine bir tehdit olarak algılanmasından kaynaklandığını," belirtti.

Siyasi analistler, ekonomik krizin siyasi iklime baskı yaptığı Avrupa'daki birçok ülkenin aksine, ekonomik direncinden dolayı Almanya'nın daha şiddetli göçmenlik karşıtı söylemlere sahne olmadığını belirtiyorlar.

Yine de Avrupa hakkında şüphecilik, sosyal muhafazakârlık ve göçmenlik karşıtlığı gibi görüşleri barındıran AfD partisinin 1 yıllık bir parti olmasına rağmen son anketlerdeki yüzde 6-7'lik oy oranlarıyla büyüyen bir siyasi güç olduğundan bahsediliyor.

AB'nin en fazla nüfuslu ülkesi Almanya Avrupa Parlamentosu'ndaki koltukların yüzde 13'üne sahip ve Almanya'nın Anayasa Mahkemesi'nin AP'ye gönderilecek siyasi partiler için yüzde 3'lük baraj açıklamasından sonra AfD'nin koltuk kazanmasına kesin gözle bakılıyor.

Göçmenliğin Almanya'da tartışılan bir gündem maddesi olmasına rağmen, ekonomistler ülkenin hızla yaşlanan nüfusunu, bazı sektörlerdeki işçi eksikliğini ve artan sosyal güvenlik yükünü göstererek bunun gerekli olduğunu belirtiyorlar.

Berlin merkezli Humboldt Üniversitesi'nin göçmenlik uzmanı Regina Römhild, "Maalesef göçmenliği bir gerçeklik ve gereklilik olarak ciddiye alan çok az kişi var," şeklinde görüş bildirdi.
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.