Star gazetesinin haberine göre Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın yönetmeliğinin yayınlanmasıyla birlikte cezai yaptırım süreci başlayacak. Bakanlık bürokratları alt yapı sürecini Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile birlikte hazırlıyor.
50 BİN LİRA CEZA
Edinilen bilgilere göre yeni dönemde tüm iletiler belirli bir kurala bağlanacak. Herhangi bir işletme kısa mesaj veya elektronik posta gönderdiğinde müşteriye ileti alıp almama isteğini de soracak. Onay almadan mesaj ve ileti gönderenlere ise bin liradan 50 bin liraya kadar idari para cezası verilecek. İzinsiz iletilerin birden fazla kişiye gönderilmesi halinde ise ceza miktarı 10 katına kadar artırılabilecek. Tüketiciye Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri üzerinden gönderilen ticari içerikli mesajlar da takip edilecek.
BTK İLE ORTAK ÇALIŞILIYOR
Kanunun yayınlanmasının ardından yönetmelikler üzerinde çalışmaların başladığı ve sürecin devam ettiğini aktaran Bakanlık yetkilileri "1 Mayıs'ta yürürlüğe girmeden yönetmelikleri bitirmeye çalışıyoruz. BTK ile de çalışma yürütülüyor. Tüketicinin isteği dışında aldığı SMS ve e-posta gibi iletilerin belirli bir kuralı olacak. Detayları çalışıyorlar. Bir defaya mahsus olacak. İşletmeden mail alıp almama isteğini soran bir şey olacak" dedi.
YAZILI İZİN ALMIŞ OLMASI GEREKECEK
1 Mayıs 2015'te yürürlüğe girecek düzenleme ile müşteriye gönderide bulunmak isteyen markaların önceden yazılı izin almış olması gerekecek. Kanunun getirdiği yükümlülüklere uymayan firmalara 1.000 lira ile 50 bin lira arasında değişen idari para cezaları uygulanabilecek.
Her iletide iletişim kimin adına yapılıyorsa ona ilişkin bilgiler yer alacak. İndirim ve promosyonlar, katılım ve faydalanma şartları net ve anlaşılır olacak. Bu arada bazı şirketlerin kurumsal hafızanın yok olacağı gerekçesiyle SMS yasağına karşı çıktığı ve bu amaçla Ankara'da kulis yaptığı öğrenildi.
Doğan Tekinyer 9 Yıl Önce
Memleketimizde 3.145.000 işsiz insan var ki, kayıt dışı gizli işsizler hariç. Bu yıl üniversite sınavına giren 2.045.000 öğrenci 4 yıl sonra işsiz. Şu anda üniversitede okuyan 2-3 milyon öğrenci yine işsiz. Ülkemizin % 12 si engelli. 77.000.000X%12=9.240.000 kişinin hemen hemen tamamı işsiz.Toplam işsizlik sayımız:17.430.000.Bu kadar yüksek bir işsizi hangi kamu kurumlarına yerleştirebilirsiniz. Ya da hangi özel sektöre sığdırabilirsiniz. Bu yeni kanunla internet üzerinden e-ticaretle ekmek yemeye çalışan 1.300.000 kişi de işsiz kalmıştır. Yani yeni toplam işsiz sayımız:18.730.000. İzinsiz sms ve email ile 5-10 kişi rahatsız olacak diye veya 3-5 dolandırıcılık vakası yaşanacak diye bu kadar insanın ekmeksiz ve işsiz bırakılması doğru mudur? Bence yeni e-ticaret kanunu sadece dürüst vatandaşların ayağına çengel takmaktan başka bir şey değildir. Bir diğer dikkatten kaçan mesele ise bu 1.300.000 kişinin e-dükkanlarını ve web sayfalarını ve fiziki dükkanlarını tanıtabilmeleri için yabancı, zengin, genelde yahudilerin sahip olduğu google, facebook, twitter ve benzeri kuruluşlara reklam vermek zorunda kalmış olmalarıdır. Bunu, basit bir hesaplama yaparak memleketimizden çıkacak dövizi hesaplayalım. Her kişi her ay asgari 50,-Tl.reklam verse 1.300.000X50 Tl.=65.000.000,-Tl. Bu rakam; devletin her ay cep telefonu kullanıcılarından aldığı toplam vergiden bile fazla. Şu ülkeye yazık,günah değil mi? Bırakın birkaç kişide rahatsız olsun, bunca insan karnını doyuracaksa. Gelelim dolandırıcılara. Onlar için en kral kanunu da çıkarsanız onlar için fazla bir şey değişmez bence. Çünkü onların derdi zaten kanunsuzluk. Japonya'da her 3 kişiden 2'si e-ticaret yapmaktadır. Ülkemizde de bu yönde bir eğilim var ve işsizliğin bence yeni çözümüdür bu e-ticaret. Yeni kanunun dürüst,namuslu,işini sağlıklı yapan kişilerin önünü açıcı ve teşvik edici bir şekilde yeniden düzenlenmesi bence çok elzemdir bir durumdur. SAYIN, İLGİLİ VE YETKİLİ KİŞİLERİN DİKKATİNE....