Mutlu olmak için hayati uyarı

Siz siz olun sakın bunu yapmayın!

Yaşam 23.12.2016, 12:00 27.01.2017, 12:10
Mutlu olmak için hayati uyarı
"Ben eleştirilmekten rahatsız olmam" bu sözü duydunuz mu hiç? gerçekçi olmasını beklemeyin. Her insan , belli dozdan sonra rahatsız olur.  Eleştiri, bütün bünyeleri güçsüz düşüren bir virüstür.

Eleştirel tutum, yapısal bir özelliğiniz ise dikkat edin. Soğuk, duygusuz, mükemmeliyetçi, inatçı, bencil, narsist, bağımlı gibi özelliklerinizi de keşfedebilirsiniz.

Eleştirinin,  sadece evlilik ve flörtlerde değil, hayatımızda ilişki içinde olduğumuz tüm insanlarla sorun yaşatan bir tavır olduğunu belirten Serhat Yabancı, kişiye sadece olumsuzlukları  yansıtan, övgü ve onur etme yerine sadece tamirci edasıyla düzeltmeye çalışan, ama bitmeyen bir tamir süreci gibi bir durum olarak nitelendiriyor.

‘Eleştirel tutumu olanları,  tamirciye benzetirim’ diyen Yabancı, şöyle devam etti:. 

‘Bir tamirci her zaman tamir edilecek yere odaklanır.  Genelde de kusurlu araçları da severler. Çünkü onlar üzerinden kendilerini başarılı hissederler ve karakterlerini yaşarlar. Tıpkı hayatlarına aldıkları insanları da kusurlu görmek ya da ters karakterli insanları seçmek gibi.

Eş değiştirmenin sınırı yok!

İncelediğim evliliklerde 30 yılda bile eleştirel tutuma sahip insanların bir adım ileriye gidemediklerini, eşini değiştirmenin sınırının olmadığını, eleştirinin bir evlilik sorunu olmasından çok kişisel sorun olduğunu belirten Yabancı, 'bir aracı  tamir ve modifiye edip, farklı hale getiriyor, sonra o kadar emek verip ürettiğiniz yeni hali de beğenmiyor, tekrar değiştirmeye çalışıyorsunuz. Eleştirel tutumun sonu yoktur.  Eleştirel tutum, % 100 sağlıksız olmasa da,  sağlıksız olan bunun sık ,sürekli ve yanlış üslupla yapılmasıdır’ derken şu bilgileri verdi:

Eleştiri, sadece yapıcı olmak amacıyla yapılırsa işe yarar, gerisi eleştiri yapanın kendi egosunu  tatmin etmekten başka bir şey değildir.

Eleştiren insanlar negatif baktıkları için, genelde mutluluk düzeyleri orta veya altıdır.  Böyle olunca da, mutsuzluklarını hayatındaki insanlara veya yaşantılara yüklerler. yapılması gereken ise bunun bireysel bir bakış açısının sonucu olduğunu kabul etmek,insanları eleştirip değiştirmeye girişmeden önce kendi bakış açılarının farkına varıp  ona emek harcamalarıdır.

 Eleştirel insanların özellikleri :

*Eleştiri yapan kişinin arka planda eleştirel bir ebeveyni vardır. Ondan öğrendiklerini farkında olmadan sürdürür.

*Çocukluğunda, çok fazla eleştirilmiş, yönlendirilmiş, özgür karar verme yetisi kazandırılmamış, bu nedenle de KARARSIZDIRLAR.

*Anne veya babanın çocuğu aşırı önemsemesi, tüm beklentilerini karşılamaları da eleştirel çocuğu oluşturmuştur. Çocuk ilerleyen dönemlerde, istediği olmadığında acımasız va narsistçe eleştirir.

*Eleştiri yapmak, öğrenilme ve model alma ile geliştiği için öğrenme ve terapiler ile de düzelmesi mümkündür.

*Genetik boyutunda, takıntılar kısmi olarak etken olabilir.

*Eleştirel kişiler, bazen en büyük çocuk olabilir. Ebeveynler, anne-baba olmayı ilk çocukta deneyimlerler. O nedenle biraz yap boz tahtası çocuklardır. Kontrollü veya aşırı kontrolsüz yetiştirilmiş olabilirler.

*Övülme, taktir edilme konusunda cimrilik yaparlar. Asgari ücrete verilen zam misalidirler. Hem az verirler  hem de gözünüze sokarlar taktiri.

*Eleştirel kişiler, eleştirel büyüdükleri için, kendini devamlı kanıtlama, insanların onayını kazanma çabasına girerler. İlerleyen  dönemlerde de kendini kanıtlayacağı ama yeterince istediği onayı alamayacağı insanlarda ısrarcı olurlar.

*Eleştirel kişiler, memnun edici oldukları için, yüksek oranda beklentileri vardır. Her fedakarlık, bir tatmine endekslidir.

*Eleştirel kişiler, yetiştirilirken eleştiriyi dibine kadar yaşadıkları için, kendini eleştirenlerin  sevgisinden devamlı şüphe etmiştir. Evlendiğinde veya ilişkisi olduğunda da sevildiğinin devamlı kanıtı ister, test eder söyletir, güvenmez.

*Eleştirel insanlar, aslında çok fazla dürüst, kuralcı ve  hassaslardır. Adaletsizliği ve uyumsuzluğu sevmezler. bunlara maruz kaldıklarında ise takıntı yapar, öfkelenirler.

*Eleştirel insanlar, çok iyi dost, arkadaş olabilirler. Ama eleştiriler başladı mı ilişkileri bozulabilir. Ya da sessiz kalıp karşıdakini  üzmemek için kendi içinde mutsuz olurlar ve ilişkiye de yansıtırlar.

*Eleştirel  kişilerde, enerji sorunu yaşanır. Genelde mükemmeliyetçilikleri nedeniyle çok fazla kafa ve bedeni yorarlar.

* Çok sık eleştirenler, zamanla karşıdaki kişi üzerindeki etkisini kaybederler. Ciddiye alınmazlar. Haklı oldukları konularda bile kredilerini doldurdukları için önemsizleşirler.

*Eleştiren insanlar, her şeyin doğrusunu bildiklerini, mükemmel olduklarını zannederler. Şişirilmiş bir ego ile hareket ederler. Kendi şişirdikleri egoya uygun da itibar beklerler.

Eleştirel yapı, kişinin kontrolüne geçtiğinde hem kendisi hem de çevresi daha olumlu süreçler yaşar. Burada sorun, kişinin bu yönünü fark etmesidir.  Eleştiri, içimizdeki negatifliklerin söze ve mimiklere vurumudur. Genel olarak mutlu insanlar daha az takılır ve daha az olumsuz eleştiride bulunurlar.

Eleştirel insanlarla yaşamak özgüveninizi yıpratır. Devamlı hata yapıyor/ yapabilirim hissi yaşarsınız. Çoğu zaman nerede nasıl davranacağınızı bile bilemezsiniz.

Sık sık birbirini eleştiren çiftlerin yaşamış olduğu evliliklerde zamanla eşler ayrı davranmaya , herkes bildiğini okumaya başlar, evlilikte kocaman 2 kişilik yanlızlık oluşur.

Sürekli ve sık eleştirilmek mutsuz eder. Mutsuz ettiğiniz birinden de mutlu etmeyi beklemek adaletsizlik olur. Bu nedenle eğer devamlı hatayı gören, yapılanı değil eksiği gören biriyseniz, zamanla ilgi ve sevgiye muhtaç olacak ve unutacaksınız. Çünkü eleştiri taş atmaktır. Taş attığınız birinden gül atmasını beklemeyeceksiniz.

Eleştirel tutum, bir iletişim sorunu gibi görülse de sadece doğru üslubu öğrenmek ile sorun çözülmez. Esas olan, kişinin çocukluğunu, iç dinamiklerini fark etmesi, kendi içinde barışamadığı benliğiyle yüzleşmesidir.

Kişinin benliği ile yüzleşmesi, mükemmel olmadığı ve olunamayacağını, insanları olduğu gibi kabullenmenin ilk şartının da kendini olduğu gibi kabullenmekten geçtiğini görmesidir. Kişisel olarak insanlar kendini kusurlu gördükçe, kusurlara odaklanır. Yoğun eleştirel tutumların kendi kusurlarımızın bir yansıması olduğunu bildiğimiz sürece, karşımızdaki kişiyi suçlamayı bırakırız.

Beslenmek istediğiniz kaynağa mümkün olduğunda itinalı davranmalısınız. Sürekli eleştirilen eşlerde yaşanan, depresyon, anksiyete, panikatak, cinsel sorunlar,aldatma  girişimleri olayın başka boyutudur.

 ÇÖZÜM ÖNERİLERİ :

*  Devamlı eleştiren  insanların, aslında hiç bir şeyi değiştiremediklerini aksine partnerinin gözünde  önemsizleştiklerini unutmayalım. o halde yeri ve zamanı geldiğinde, yapıcı bir üslupla eleştirmeliyiz.

*Eleştiri asla kişiliğe yapılmamalı, davranışa yönelik olmalıdır. "sen şöylesin böylesin" yerine,"bu hareketin- davranışın.." ile başlamak lazım.

*Eleştiri için "sandiviç yöntemi"ni kullanabiliriz. Önce olumlu mesaj, ardından negatif eleştiri ve sonra olumlu mesaj ile sonlandırmak . ( +-+ )  (örnek: Yemeğin tadı ve masa düzeni harika, ama yemek biraz tuzlu olmuş).

*Eleştirilerde öncelikle olayı anlatmak, sonrasında ise hissettiğimizi anlatmak gerekir. Böyle yaptığın için böyle hissediyorum gibi.

*Eleştirilerde, eski olaylarla bağlantı kurmamak, her olayı bağımsız konuşmak lazım. Pişirip önüne getirmek çözüm değil çözümsüzlük yaratır.

*Eleştiriler, başbaşa yapılmalı, topluluk önünde, aile üyeleri veya çocukların önünde yapılmamalıdır.

*Eleştiri okunun değdiği herkesi mutsuz ettiğini ve oku gönderenin de itici göründüğünü unutmamak lazım.

*Eğer eleştirel bir eşiniz varsa onunla aynı kulvarda savaşmayın. Israrla, ona model olun. Siz övücü olun. Eleştiriye onun hatalarını bularak cevap verirseniz o sizi ringe çekmiş olur.

*Eleştirip sonuç alamadığınız konularda, kendi davranışlarınızın değişimine geçmelisiniz. Sadece karşıdakinin  değişimini beklemekle sorun çözülmemişse yöntem değişikliği gereklidir.

*İlişkisel sorunlarda herkes partnerinin değişmesi halinde sorunun çözüleceğini düşünür. Oysa her evlilik/ilişki sorunu karşılıklı döngünün ürünü olduğu unutulmamalıdır.

*Eleştirme hakkınızı öfkeyle ödüllendirmeyin. Eleştirmek bir hata, üzerine öfkelenmek ise ikinci hatadır.

*Mutlu olmak istiyorsanız, hayatınızdakileri olduğu gibi kabullenin. Değişmesi gereken noktalar için de onlara yardım edin. Emir veren olmayın. Önemli olan bilmek değil, yapabilmeye çalışmaktır. Hatırlatmanın bilimsel bir katkısı yoktur.

Bugüne kadar eleştirip sonuç alamadıysanız, o konuda aynı yöntemle 20 yıl da geçse sonuç alamazınız.  Einstein dediği gibi 'Aynı yöntemlerle farklı sonuç alınmaz.'

*Eleştiri mağduru iseniz, onun eleştirilerinden haklılık arayıp kendinizi yıpratmayın. Eleştirileri kişiliğinize yormayın. Ama davranışsal olarak farkındalığınızı da geliştirin.

Neleri eleştirmeliyiz?

Durumsal ve anlık olan davranışları  eleştirmek yerine görmezden gelmek en sağlıklı yöntemdir.  Bunun yanı sıra esas olan süreklilik haline gelen davranışları konuşmak ve doğru eleştir yöntemini kullanmaktır. Yani konuları, durumsal ve süreklilik arz eden olarak ikiye ayırmalıyız.

Eleştirmek çözüm değil.. Çözüm desteklemektir.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 25 Nisan 2024
İmsak 04:27
Güneş 06:03
Öğle 13:07
İkindi 16:55
Akşam 20:01
Yatsı 21:31
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 34 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 32 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14