Diyalektik Materyalizm Ve Evrenin Oluşumu

Evreni yüzyıllardır sorguluyoruz, araştırıyoruz. Nasıl oluştuğuna dair sürekli akıl yürütüyoruz. İlk çağ filozoflarından bu yana da hep sorgulanmış. Hep bilim adamlarından dinledik, şimdi de filozoflarımızın açısından bakalım. Birçoğu diyalektik materyalizm adı verilen bir olguyla, evrenin oluşumunu bağdaştırmış.

Bilim & Teknoloji 17.01.2017, 12:45 17.01.2017, 12:50 Emre
Diyalektik Materyalizm Ve Evrenin Oluşumu

Eytişimsel özdekçilik ve eytişimsel maddecilik olarak da bilinen diyalektik materyalizm, Milat Öncesine kadar dayanan bir kavramdır. Peki nedir bu kavram? Neyi açıklar?

Öncelikle, diyalektik kelimesinin kökeninden başlamak istiyorum anlatmaya. Kelime kökeniyle diyalektik, eski Yunanca’da “karşılıklı konuşma”dır ve batı dilinde tartışma sanatı, münazara, tez-antitezle akıl yürütme anlamında kullanılmıştır. Materyalizm ise maddecilik anlamındadır.

Diyalektik, bir düşünme, araştırma, değerlendirme yoludur ve yöntem olarak karşıt kavramların, zıtların birliği esasına dayanır. Bu zıtlar nedir? büyük-küçük, dişi-erkek, aydınlık-karanlık, az-çok, alt-üst, hızlı-yavaş ve daha nice örnek verilebilir bu konuda. Doğa zıtlıklar ile doludur. Her şeyin bir zıttı vardır. Öyleyse diyalektik ile her şeyi açıklamak mümkün.

Karşıtların birliğini ifade eden bu yasa, oluşu, dolayısıyla da aynı zamanda varlığı anlamanın yasasıydı. Diyalektik materyalizm, doğadaki gelişim ve değişim sürecinin diyalektik temelde biçimlenmesi anlamında, en basitten en karmaşık yapıya, inorganik düzeyden organik düzeye doğru evrimleştiğinin, farklılaşma ve çoğalmayla birlikte nicel olandan nitel olana doğru bir dönüşümle birlikte karmaşık yapıların ve canlı varlıkların oluştuğunu vurgulamaktadır.

Diyalektik yöntemi benimseyenler, yorumlarını bu zıt kavramlar arasındaki çelişkileri irdeleyerek oluştururlar. Ne zaman başladığına bakacak olursak: Diyalektik, ilk çağ filozoflarından bu yana süregelen bir olgu. Ancak M.Ö 535-475 yılları arasında yaşayan Heraklitos diyalektiğin babası sayılır. Karşıtların savaşı, oluşun zorunlu ve tek şartıdır. Herakleitos şöyle der; eğer karşıtlıklar arasındaki savaş olmasaydı hiçbir şey olmazdı. Kozmos karşıtlıkların savaşının meydana getirdiği bir uyumdur:
“Karşıt olan şeyler bir araya gelir ve uzlaşmaz olanlardan en güzel uyum doğar. Her şey çatışma sonucunda meydana gelir.”

Varlıkların meydana gelişi ancak birbirlerine zıt olan ve bundan ötürü birbirlerini devam ettiren zıtların çatışmasına bağlıdır. Heraklitos, savaşın her şeyin babası ve kralı olduğunu; kimini tanrı, kimini insan olarak ortaya çıkardığını; kimini köle, kimini özgür kıldığını söyler. Heraklitos, tanrılarda, insanlarda yok olsun o kavga diyen ozanı kınıyor. Çünkü pes ve tiz sesler olmazsa uyum olmazmış, birbirine karşıt erkek ve dişi olmazsa canlı varlıklar olmazmış.

Evren zıt unsurlardan meydana gelmiştir. Bu zıtlıklar arkasında ise bir olan hep durmakta olup, tanrı adıyla anılır. Bu ayrılıklı birliği filozof çeşitli simgelerde ve şekillerde görüyor.İnen ve çıkan yolun aynı olduğunu, iyi ile kötünün aynı olduğunu, çemberin çevresinde başlangıç ve sonun ortak olduğunu, yazının yolunun düz ve eğri olduğunu, soğuğun ısınıp, sıcağın soğuduğunu; nemlinin kuruyup kurunun nemlendiğini söylüyor. Bütün bu zıtlıklar, ikililiklerine rağmen aynı şey olup bir’in ayrı ayrı yanlarıdır.

Fragmentlerinde sıkça belirtiyor:

“Bağlanışlar; bütünler ve bütün olmayanlar, bir arada duran ve ayrı duran, birlikte söylenen ve ayrı söylenen. Her şeyden bir, bir’den her şey.”

“Yayın adı yaşamdır, işi ise ölüm.”

“Ölümsüzler ölümlü, ölümlüler ölümsüz. Biri diğerinin ölümünü yaşar, diğeri de ötekinin yaşamını ölür.”

Bu üstteki cümleler Heraklitos’un diyalektik materyalizm hakkındaki görüşleri. Söz konusu Heraklitos’a gelmişken çoğu kişi tarafından da bilinen, benim ise Heraklitos’u bu kadar çok sevmeme neden olan felsefesine de değinmek istiyorum.

Heraklitos’a göre her şey akar, sürekli değişir. Heraklitos’a göre ana madde ateştir. Ateş bir an bile hareketsiz kalmayan bir maddedir. Bu büyük filozofun akış öğretisini anlatan cümlesi şudur:

“Aynı ırmaklara girenlerin üzerinden farklı sular akar”

“Aynı ırmaklara gireriz ve girmeyiz. Hem varız hem yokuz.”

Heraklitos’un evren anlayışı ise şöyledir; Ona göre tüm evren ateşten var olmuştur ve bir süre sonra yine ateşe dönecektir. Evrenin var oluşu ve yok oluşu olayı, periyodik olarak sonsuz kere yinelenecektir. Evren, belirli dönemlerde var olan ve yine belirli bir dönemde yok olan bir olgudur. Heraklitos’ta yeni olan taraf; evrenin birden bire bir oluş ve yok oluş olgusu olarak görülmesidir. Milet okuluna göre evren özü somut olan bir şeyden; sudan ya da havadan yapılmıştır, her şeyin özünde bu maddeler bulunur. Heraklitos ise ateşi ana madde yapmakla, varlıkların özde bir madde değil, bir olgu olduğuna dikkat çekmiştir.

Gelelim diyalektiğin diğer filozoflar tarafından nasıl incelendiğine? Platon’a göre doğru bilgiye ulaşmanın en doğru düşünce yoludur diyalektik.

Aristotales’e göre ise, diyalektiğin babası Elealı Zenon’dur. Zenon’un diyalektiği bir tür özdeşlik düşüncesine dayanır. Zenon, diyalektik yöntemi kullanarak hareketin olanaksızlığını gösterir. Ona göre evrende görünenler yanıltıcıdır, bir dizi paradoksla çokluk ve çeşitliliğin hayali olduğunu öne sürer. Elealı Zenon bir mantık ustası ve diyalektik düşüncelerin önemli geliştiricilerindendir. Zenon diğer diyalektik ile ilgili görüşlerin tersine, hareketin ve değişimin olanaksız olduğunu, bunların bir yanılsama olduğunu ve temelde varlığın değişmeyen bir halde bulunduğunu öne sürer.

İlk çağ filozoflarının diyalektik yöntemi, Kant’a gelinceye kadar batı düşüncesinde olumsuz algılanmıştır. Kant, diyalektiği çelişkilerle açıklayarak her oluşta, her durumda çelişkiler olduğunu ortaya koyarak Herakleitos’un diyalektik anlayışını yeniden canlandırmış ve Hegel’e zemin hazırlamıştır.

Hegel’e göre diyalektik, tez-antitez-sentez üçlüsüne dayanır. Gerçekleri oluşturan kavramların her biri karşıtını kendi içinde taşır. Düşünce, bir kavramdan (tez) onun içindeki karşıtına (antitez) bundan da yeniden karşıtına (yani ilk kavrama) dönmekle, diyalektik hareket içinde, iki kavramın birliğini oluşturan üçüncü kavrama (sentez) ulaşır. Bu süreç, düşüncenin kendisini kavramasını sağlayan bilinç içeriğini artırır. Hegel’e göre diyalektik, varlığı belirleyen düşüncenin kendi süreci olduğu gibi dünya tarihinin de oluşum ilkesidir.

Marx ve Engels, maddenin hareketinin diyalektik iç çelişkilerinin ürünü olduğunu ileri sürer ve Hegel’in diyalektiğini tersine çevirerek diyalektik idealizm yerine diyalektik materyalizmin temelini atarlar. “Diyalektik, ‘dış dünyada ve insan düşüncesindeki hareketin genel yasalarını inceleyen bilimdir’ tanımı ile diyalektiği bilimle açıklayarak ve bilime dayandırarak günümüzde kullanılan diyalektik yöntem tarifini oluştururlar.

“Benim diyalektik yöntemim, Hegelci yöntemden yalnızca farklı değil, onun tam karşıtıdır da. Hegel için insan beyninin yaşam-süreci, yani düşünme süreci —Hegel bunu “Fikir” (“Idea”) adı altında bağımsız bir özneye dönüştürür— gerçek dünyanın yaratıcısı ve mimarı olup, gerçek dünya, yalnızca “Fikir”in dışsal ve görüngüsel (Phenomenal) biçimidir. Benim için ise tersine, fikir, maddi dünyanın insan aklında yansımasından ve düşünce biçimlerine dönüşmesinden başka bir şey değildir.” (Das Kapital, Almanca İkinci Baskıya Önsöz)

Marx, kendi teorisini “Mekanist materyalizm”den farklılaştırmaya özen gösteriyor, evrimin önemine ve toplumdaki kıpırtılara dikkat çekiyordu. Mekanist modeldeki tekrar eden ve geriye dönen fiziksel tepki anlayışına da karşı çıkıyordu.
Her bilim, gerçeğin farklı alanlardaki gelişimini ancak o alanlarda geçerli olan özel yasalara bağlar, diyalektik materyalizm ise, bizzat gelişme olgusunu genel yasalara bağlar. Bu genel yasalar, kurgusal varsayımlar değil; bizzat doğanın, toplumun ve bilincin işleyişinden çıkarılmış ve onlara uygulanarak denetlenmiş ve doğrulukları saptanmış bilimsel yasalardır.

Bu yasalar:

Karşıtların birliği ve savaşı yasası

Nicelikten niteliğe ve nitelikten niceliğe geçiş yasası

Olumsuzlanmanın olumsuzlanması yasası adlarıyla anılırlar

Bu yasalar, evrende var olan her şeyin bizzat nasıl devinip geliştiğinin, süreklilikte kesintinin ve karşıtlıkların birdenbire dönüşümlerle nasıl aşıldığının, eskinin yıkılıp yeninin nasıl oluştuğunun anahtarını verir.
Diyalektik materyalizm, hem bilme ve hem de yapmanın öğretisi olmakla, teori ile pratiğin bağımlılığını da ortaya koymuştur. Teorisiz pratik, pratiksiz teori olmaz. Pratik teori ile başarılı olabildiği gibi, teori de pratikten yansır. Son cümlemi yine Herakleitos’un başka bir sözü ile daha fazla bilgi yığmadan bitiriyorum “En kötü sanat, bilgiyi yığmaktır”.



Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 18 Nisan 2024
İmsak 04:40
Güneş 06:13
Öğle 13:08
İkindi 16:53
Akşam 19:54
Yatsı 21:20
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 32 48
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 32 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Keçiörengücü 30 36
12. Şanlıurfaspor 30 34
13. Ümraniye 30 34
14. Manisa FK 30 33
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 30 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 31 57
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 31 17
20. Almeria 31 14